Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
17 Ekim 2012
GLOBAL POLİTİKÜLTÜR

Yeni Gıda Jeopolitiği

GLOBAL POLİTİKÜLTÜR

Yeni Gıda Jeopolitiği

"Full Planet, Empty Plates" başlıklı yapıtın yazarı, uzun yıllardır, gıda tedariki sorunu üzerinde çalışan Lester Brovvn geçen hafta The Globalist web sitesinde yayımladığı yorumunda "yeni bir gıda jeopolitiğinin" şekillenmekte olduğuna işaret ediyordu.

Bu "yeni gıda jeopolitiğinin" arkasında hızla artan gıda fiyatlarının getirdiği toplumsal istikrarı, güvenliği bozucu etkiler yatıyor. Gıda fiyatlarının artışının arkasındaysa, arz – talep (üretim-tüketim) dengelerini etkileyen küresel ısınma, dünya nüfusundaki hızlı artış, tahıl temelli gıdalardan hızla et tüketmeye geçen yeni orta sınıfların yaşam tarzı var. Ancak geride bıraktığımız 20 yılda, bu basınçlara iki yeni etken daha eklendi. Bunlardan biri verimli toprakların giderek artan ölçüde, etanol (biyo yakıt) üretimine ayrılması.

Diğer etken de geçen ay yayımlanan bir UNCTAD raporunda sergilendiği gibi, gıda piyasalarının finansallaşması, diğer bir deyişle "heç fonların" etkinlikleri. UNCTAD’ın araştırmasında sunduğu iki grafikte bundan on yıl önce, Euro Stoxx 600 (borsa), WTI (ham petrol fiyatı) ve SPGSC (geniş tabanlı emtia) indekslerinin birbirlerinden bağımsız trendler izlerken bu yıl adeta birbirlerine yapışık biçimde, yüksek bir benzeşme içinde hareket etmeye başladıkları görülüyor. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) topladığı verilere göre, 2011 yılı ortaları itibarıyla emtia piyasalarında yatırılmış fonların hacmi 450 milyar dolara ulaşmış (The Obsen/er, 14/10/12).

Sorunun boyutları ve ‘eksiksiz fırtınaya’ doğru… Brovvn, küresel gıda fiyatlarının geçen 10 yıla göre ikiye katlandığına dikkat çekiyor. Oxfam, gıda fiyatlarının gelecek 10 yılda yeniden ikiye katlanmasını bekliyor. Sulamada kullanılan suların "tabaka düzeyleri" düşüyor. Ortalama tahıl üretim verimliği artık zirve yapmaya başlıyor, sıcaklık artışları (1 derecelik bir artış toplam verimde yüzde 10 düşüşe yol açıyor) devam ediyor, bunlara toprak erozyonunu da ekledik mi, daha spekülatörlerin etkilerine sıra gelmeden bir krizin mayalanmakta olduğunu söylemek olanaklı.

Zaten finansal spekülatörleri de cesetlere üşüşen akbabalar gibi, bu kriz eğilimleri gıda piyasalarına çekiyor. Lester Brown bu ortamda kimi ülkelerin su kaynaklarını aşırı oranda kullanarak üretimi arttırmaya çalıştıklarını, böylece bir gıda arzı köpüğü üzerinde yaşamaya başladıklarına işaret ediyor; bu köpük patladığında aniden ortaya çıkabilecek toplumsal krizlere dikkat çekiyor. Dünya tahıl üretiminde bir sonraki yıla aktarılan stokların, yaklaşık on yıl önce 107 günlük tüketim seviyeâinden 2011 ‘de 74 günlük tüketim seviyesine gerilemiş olması da dengenin ne kadar kınlganlaşmaya başladığını gösteriyor. Geçen hafta bir Birleşmiş Milletler araştırması ABD mısır stoklarının yalnızca 3 haftalık tüketim düzeyine gerilediğini ortaya koyuyordu.

Brovvn, gıda krizinde birçok etkenin kesişmeye başladığına da dikkat çekiyor. Eskiden, tarımda rekolte düşüklüğü sorunu yalnızca tarım bakanlığının sorumluluğundayken bugün, işin içine enerji, su kaynakları, taşımacılık, sağlık ve aile planlaması gibi konulardan sorumlu bakanlıkların da girmesi gerekiyor. Sorun küresel olduğundan, önlemlerin de küresel düzeyde alınması gerekiyor. Alınması gereken önlemlerin neler olduğu da genel olarak biliniyor. Ancak gelirlerinin yüzde 10’undan daha azını gıda harcamalarına ayıran gelişmiş ülkelerde bu kriz kendini, gelirinin yüzde 60’ından fazlasını gıda harcamalarına ayıran ülkelerdeki kadar şiddetli hissettirmiyor. Bu fark, sorunun çözümünde en büyük rol oynaması beklenen zengin ülkelerin halkının gereken duyarlılığı göstermelerini engelliyor.

Kimi ülkelerde liderler, seçmenlere sözde jeopolitik kaygılarla, en az üç, hatta beş çocuk yapın diyor. Bu arada zaman geçiyor… Bu koşullarda, su kaynakları, gıda üretimine elverişli topraklar üzerinde rekabet gittikçe keskinleşmeye, devletler bir taraftan kendi topraklannı korurken Afrika gibi yoksul ülkelerde kendi halklarının gereksinimlerini karşılamaya yönelik yeni toprakları edinmeye, yerel halkı da bu kaynaklardan yoksun bırakma pahasına ele geçirmeye çalışıyorlar. Böylece kaynak paylaşımı rekabeti içinde yeni bir gıda jeopolitiği oluşuyor. MALİ spekülatörlerin fiziki piyasalardan bağımsız hareketleriyse (mali krizi etkisi) fiyatları zorlayarak sorunu daha da ağırlaştırıyor… Ekonomik, ekolojik, nüfus patlaması, enerji, su, gıda krizleri kesişmeye başlıyor….

DİĞER HABERLER
PINAR SÜT VE PINAR ET’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
PINAR SÜT VE PINAR ET’TE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Pınar Süt ve Pınar Et arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

ATASU’DA(ELMACIK SU) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
ATASU’DA(ELMACIK SU) TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Atasu ve Su Ürünleri Gıda (Elmacık Su) arasında aralık ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

1999-2002 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK
1999-2002 DÖNEMİNDE İŞVEREN SENDİKACILIĞI VE TİSK

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ 1999-2002 döneminde Türkiye’yi Bülent Ecevit’in başbakanlığında 56. ve 57. Cumhuriyet Hükümetleri yönetti. Bu yıllar çalışma yaşamı ve TİSK’in tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki 56. Cumhuriyet Hükümeti (IV.Ecevit Hükümeti) 11.1.1999-28.5.1999 döneminde görev yaptı. 18 Nisan 1999 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinde DSP oyların yüzde 22,2’sini (136 milletvekili) alarak en büyük parti […]

KADIN SİGORTALIDA 3 DOĞUMA KADAR ‘BORÇLANMA’ OLUR
KADIN SİGORTALIDA 3 DOĞUMA KADAR ‘BORÇLANMA’ OLUR

Emekli olmak için temelde yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını sağlamak gerekiyor. Bir kişinin emekli olabilmesi için sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartının sağlanması gerekiyor.