Esnafın siftahsız kepenk kapattığından, vatandaşın işsizlikten, sanayicinin nakit sıkışıklığından şikayet ettiği bir dönemde beklentilerin çok üzerinde gerçekleşen üçüncü çeyrek büyümesiyle ilgili eleştiriler devam ediyor.
Esnafın siftahsız kepenk kapattığından, vatandaşın işsizlikten, sanayicinin nakit sıkışıklığından şikayet ettiği bir dönemde beklentilerin çok üzerinde gerçekleşen üçüncü çeyrek büyümesiyle ilgili eleştiriler devam ediyor. Kafalarda ciddi soru işaretleri oluşturan üçüncü çeyrek büyümesi ile ilgili olarak ciddi bir eleştiri de Bilkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak’tan geldi. Gürkaynak, rekor düzeyde gerçekleşen son büyüme verisinin yaşanan gerçeği yansıtmadığını söyledi.
TÜİK REVİZE ETTİ
Bloomberg HT’ye, üçüncü çeyrekteki yüzde 11.1’lik büyüme rakamlarını değerlendiren Prof. Dr. Refet Gürkaynak, yüksek büyümenin mekanik nedeninin; geçen yıl üçüncü çeyrekte Türkiye’nin küçülmüş olmasından ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) milli gelir seviyesi revizyonundan kaynaklandığını söyledi. Gürkaynak, "Ben hiçbir şekilde bilerek isteyerek yanlış veri verildiğini düşünmüyorum ama bu veri bizim içinde yaşadığımız ekonomiyi yansıtır gibi de görünmüyor. Bu hızla büyürken işsizliğin hızlı düşüyor olması, örneğin elektrik üretiminin hızlı artıyor olması lazım. Yüzde 11 büyüyorsak ve biz bunu hissetmiyorsak genellikle haklı olan bizizdir" dedi.
RAHAT BIRAKIR MI?
Gelecek yıl enflasyonun seyrinde Merkez Bankası’nın adımlarının önemli olacağını da belirten Gürkaynak şunları söyledi: "Hükümet Merkez Bankası’na ‘işini bildiğin gibi yap’ diyecek mi? O vakit enflasyonun düşmesini bekleyebiliriz. Ama bunun karşılığında bir süre yüksek faiz olmak zorunda. Merkez Bankası faiz artıracak, kendine güven tesis edecek, ondan sonra enflasyonun düşmesiyle yavaş yavaş faiz düşürecek. Bu, dünyada hep gördüğümüz şey… Türkiye’de de enflasyonu yüzde 100’lerden bu şekilde indirdik. Eğer Merkez’in siyasi baskı altında kalacağını düşünüyorsak o zaman önümüzdeki senenin bu yıldan çok farklı olacağını düşünmüyorum."
Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Geç Likidite Penceresi (GLP) faizinin konjonktürel bir para politikası aracı olmadığını söyledi. Gürkaynak, "Merkez Bankası, adı faiz artışı olmadan bu işi yapmak için arka kapıdan yollar arıyor, bunlar etkili olmuyor. GLP bir para politikası aracı değil, bununla yapılan politika da kötü bir para politikası" dedi. Bu enflasyon oranlarıyla ve dünyada artan faizlerle şu anki faiz oranının bu ekonomiyi kaldırmadığını kaydeden Gürkaynak, "Onun için de Türk Lirası (TL) değer kaybediyor, Merkez Bankası TL’yi cazip hale getirmek için faiz artırmalı" diye konuştu.