EZBER BOZALIM: TÜRKİYE’DE SENDİKALAŞMA ORANI DÜŞÜK
Güzel dilimizin sevdiğim ifadelerinden biri, kulaktan dolmadır. Türkiye´de birçok insan belirli bir konuyu etraflıca öğrenmek yerine, kulaktan dolma bilgiyle yetinir. Eskiden kulaktan dolma bilginin merkezi kahvelerdi.

Güzel dilimizin sevdiğim ifadelerinden biri, "kulaktan dolma"dır. Türkiye’de birçok insan belirli bir konuyu etraflıca öğrenmek yerine, kulaktan dolma bilgiyle yetinir. Eskiden kulaktan dolma bilginin merkezi kahvelerdi.
Günümüzde televizyon kanallarındaki programlar ve internet üzerinden sağlanan iletişim, "kulaktan dolma" bilginin en önemli kaynaklan. Ezber bozulması gereken konuların çoğu, kulaktan dolma bilgilerdir. Türkiye’de yaygın bir kanı, sendikalaşma oranının çok düşük olduğudur. Bazı uluslararası kaynaklar da Türkiye’de sendikalaşma oranının çok düşük olduğu kanısındadır. Yanılıyorlar.
TÜRKİYE’DE SENDİKALAŞMA ORANI DÜŞÜK DEĞİLDİR
Önce Türkiye’deki sendikalaşma oranına bakalım. Türkiye İstatistik Kurumunun yayınladığı son hanehalkı işgücü anketi sonuçlarına göre, Türkiye’de gelir getirici bir işte çalışanların sayısı 26,2 milyondur.
Bu insanlann 17,2 milyonu ücretli; 1,1 milyonu işveren; 4,6 milyonu kendi hesabına çalışan; 3,3 milyonu da ücretsiz aile çalışanıdır. Ücretlileri potansiyel sendika üyeleri olarak alabilirsiniz. Tüm dünyada böyle yapılır. Peki, Türkiye’de sendika üyesinin sayısına güvenilir biçimde ulaşabilir miyiz? Evet. Kamu çalışanları sendikalarının üyelerine ilişkin sayılar doğrudur. 2014 yılı ortalarında 1.589.964 kamu çalışanı sendika üyesidir. İşçi sendikalarının üyelerine ilişkin sayılar da hemen hemen doğrudur. 2014 yılı ortalarında 1.189.481 işçi sendika üyesidir.
Sendika üyelerinin toplamı 2.779.445’tir. Bu rakamı, ücretlilerin sayısına bölerseniz, sendikalaşma oranı olarak bulacağınız rakam yüzde 16,1’dir. Öyle karmaşık bir iş yapmadık; yalnızca kulaktan dolma bilgi yerine, internette hemen ulaşılabilen birkaç rakama baktık. Peki, diğer ülkelerde sendikalaşma oranları ne durumda? Bu konuda en güvenilir bilgi, Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanıyor.
OECD ÜLKELERİNDE SENDİKALAŞMA ORANLARI
Son verilere göre, Fransa’da sendikalaşma oranı yüzde 7,6. ABD’de sendikalaşma oranı yüzde 11,3. OECD ülkelerinde sendikalaşma oranı ortalaması yüzde 17,5. Türkiye’de ise yüzde 16,1.
Sendikalaşma oranının daha yüksek olduğu ülkelerdeki durum da şöyle:
İsviçre yüzde 17,8. Avustralya yüzde 18,0. Hollanda yüzde 18,2. Almanya yüzde 18,5. Japonya yüzde 18,6. Yunanistan yüzde 24,0 İngiltere yüzde 25,8. Avusturya yüzde 28,1. İtalya yüzde 35,1. Belçika yüzde 52,0. Norveç yüzde 54,6. İsveç yüzde 67,7. Danimarka yüzde 68,8. Finlandiya yüzde 70,0. İzlanda yüzde 79,4.
Türkiye’deki kulaktan dolma bilgiye ilişkin hatanın kaynağı ne? Sendikalaşma oranının hesabında yalnızca işçi statüsünde çalıştırılanları alırsanız, çok büyük hata yaparsınız. Türkiye’de memurlar da işçi sınıfının parçasıdır. Başka ülkelerde de sendikalaşma oranları hesaplanırken, tüm ücretliler dikkate alınır. Peki, Türkiye’de sendikalaşma oranı öyle pek de düşük değilse, sendikalar güçlü mü? Değil. O zaman sorun ne?
Sorun, Türkiye’de ücretlilerin yüzde 16,1’ini örgütlemiş olan sendikaların ve sendikacıların görevlerini gerektiği gibi yerine getirmemesidir. OECD verilerine göre son on yıllık dönemde İtalya, Norveç, Belçika ve Şili’de sendikalaşma oranları artmış, diğer ülkelerde düşmüş.
OECD’nin Türkiye’ye ilişkin rakamı da kulaktan dolma. Yüzde 5,9 demişler. Türkiye’de sendikalaşma oranı artıyor. 1990 yılında memur sendikalan yoktu. Günümüzde 1,6 milyon üyeye sahipler. İşçi sendikalarının üye kaybından çok daha fazlası kamu çalışanlan sendikalannda örgütlendi. Ezberinizi bozun! Sorun sendikalaşma oranında değil, sendikaların işleyişinde.