EY AKP!
Cumhurbaşkanı ABD´ye kükredi valla. Ekranlardan gördüm, hem de ne kükreme. Ey ABD diye bağırdı. Bu çıkışı ve sebebini tartışmayacağız buradan ama Ey kısmına değinmeden geçemeyeceğim. İçimden geldi.
Cumhurbaşkanı ABD’ye kükredi valla. Ekranlardan gördüm, hem de ne kükreme. "Ey ABD" diye bağırdı. Bu çıkışı ve sebebini tartışmayacağız buradan ama "Ey" kısmına değinmeden geçemeyeceğim. İçimden geldi.
AKP hükümeti iktidar olduğu ilk gün emeğe bakışını Ulusal İstihdam Projesiyle (UİS) açıklamıştı. UİS’teki her maddede işçinin ülke kalkınması içindeki katkısı değil, nasıl köleleştirileceği anlatılıyordu. Yaklaşık 14 yıllık süreçte bu maddeler bir bir hayata geçirildi. Torba yasalaın içine atılarak kafalan iyice bulanıklaştırarak bunu yaptılar. Üstelik işçi sendikalarının asla izin vermeyeceğiz dediklerini de. Şimdi sıra sendikaların "Kırmızı Çizgfsine geldi.
Kıdem Tazminatına, konfederasyonların genel kurullarında alınan kararlarla hangi şart ve koşulla olursa olsun, dokunulması durumunda genel grev sebebi sayılır denmesine rağmen. Yani aslında örgütlü yapının temsilcileri bütün bir yapı adına tavnnı belirtmiş; "Dokunma yoksa hayatı durdururum" demiş! Hükümet ne yapmış bunun karşılığında? Defalarca tazminatı fon adıyla yok etmek, işçinin güvencesini ortadan kaldırmak için taslak hazırlayıp, hazırlayıp geri çekmiş idi. Ama gördü ki, emeline bu yolla ulaşamayacak. Çünkü engel büyük. "Ne yapmalı" dedi ve sınıfın çıkarları için mücadele eden ne kadar sendika varsa önce onları etkisizleştirdi.
Gerisi zaten çorap söküğü gibi geldi. Artık AKP hükümeti için konfederasyonların genel kurullarında değil kırmızı, bordo çizgi bile kabul edilse artık etkisi ve anlamı yok. Etkisizleştirilen konfederasyon ve sendikalar da öyle yaptılar zaten. Kendi içlerindeki muhalefeti yeniden kırmızı çizgi kararı alarak susturdular. Kimse "Siz bu kararı almadınız" diyemeyecekti. Hatta daha fazlasını bile yaptılar. İstanbul’da alanlara çıktılar, basın açıklaması yaptılar. Taslak tasarı oldu, meclis alt komisyonundan geçti. Şimdi mecliste gündeme alınıp görüşülmesinde sıra. Türkiye’nin EN BÜYÜK işçi konfederasyonu da AKP İl binalan önünde imza standlan açmaya karar verdi. Herhalde hükümete imza masalanyla korku salacaklar.
Böylece hükümette tasanyı geri çekecek. Çok yerinde bir eylem. Bence imza atar gibi yapıp "Bak imzalanm he ona göre" de denilebilir. Kesin geri çeker AKP hükümeti tasanyı! Keşke özelleştirmelerde de sadece bu eylem yapılsaydı. Onca emek, para, zaman, umut, insan, TOMA, biber gazı, tazyikli su, polis, gazeteci heba olup gitmemiş olurdu. Aç bir masa bitir işi!
EY SENDİKALAR MI DESEYDİM?
Başlıkta "Ey AKP" dedim ama vazgeçip "Ey Sendikalar" mı deseydim acaba? Siz, bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz? Kıdem Tazminatı gittikten sonra belki siz görevinizi tamamlamış olacaksınız ama bunun hesabı, o koltuklarda oturmasanız da sorulacaktır elbet. İşçiyi köle yapan, çoluğunun çocuğunun geleceği anlamına gelen kıdem tazminatını ortadan fon adıyla bile olsa kaldıran tasan sizin ihanetinizle yasalaşır ise ne kıldığınız namaz, ne de yandaşınız iktidar sizi kurtaramaz.
Anlayacağınız öküz ölünce ortaklık burada bitmiyor. Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi verilirse sadece İŞKUR rafa kalkmıyor. Sendikalar da zaman içinde güçsüz, etkisiz hale gelecek. Devlet eliyle yasaların çiğnenmesi gibi sendikacılar tarafından sendikalann bitirilmesine de şahit oluyoruz. Her ağacın kurdu kendinden olur diye boşuna dememiş atalarımız.
İşçi sınıfı bu kurtlan temizlemez ise içten çürüyüp yıkılacak. Öyleyse bir "Ey" de işçi sınıfına diyelim. Toparlan ve ayağa kalk!