Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Aralık 2015
EMEK EN YÜCE DEĞERSE

Yazımı yazmak için bilgisayarın başına oturdum ve ne yazsam acaba diye düşünmeye başladım. Geçen hafta Türkiye Barolar Birliği´nin (TBB) çıkarttığı Soma Raporu isimli kitabın haberini okudum.

EMEK EN YÜCE DEĞERSE

Yazımı yazmak için bilgisayarın başına oturdum ve ne yazsam acaba diye düşünmeye başladım. Geçen hafta Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) çıkarttığı Soma Raporu isimli kitabın haberini okudum. Aslında yazıyı tamamen bu kitapta yazılanlar üzerine kurmayı planlıyordum ama geçen haftadan bu güne düşüncemde değişiklikler oldu. Kitaba dair ayrıntılı bir yazı mutlaka yazacağım.

Şimdi o kitabın haberini okurken hissettiklerimle bugün yazmayı düşündüğüm konuyu birleştirmek istiyorum. Ben işçi sınıfı hareketini izleyen bir gazeteciyim ve okuyucularım da işçiler ve emek cephesini takip eden duyarlı kişiler. Hepimizin ortak noktası emeğimizle geçiniyor olmamız. Bundan dolayı da, sahip olduğumuz ahlaki değerlerimiz. Hepsine birden "Erdem" diyoruz, onur diyoruz, bu ahlakla birlikte şekillenen karakterlerimiz ve duruşumuz var. İşte bu yüzden de insana ait, alınterine ait ve toplumsal hayat içerisinde kutsal kabul edilen değerlere dair hassasiyetlerimiz var. Bir işçi çalışırken yaşadığı iş kazasından dolayı ölürse işte bu hassasiyetlerimiz, erdemlerimiz yüzünden "iş cinayeti" diyoruz.

TBB’nin Soma Raporu isimli kitabı da bu hassasiyetlerimizde, değerlerimizde ne kadar da haklı olduğumuzu ortaya koyuyor. Çünkü yaşamak ciddi bir iş. Yaşamayı, insanı yok sayan herkes, her kurum insana ve bu değerlere ihanet ediyor. Bunu yapan devlet kurumlan olabilir, iktidar partisi ve herhangi bir bakanlık olabilir, eşiniz olabilir, sevgiliniz olabilir, kardeşiniz olabilir, herhangi biri yada herhangi bir sermaye grubu olabilir.

Bazı insanlar vardır takıntılıdırlar ve kural olarak kabul ettiklerinde hiç esnemezler. Bu çocuklannı yetiştirirken bile böyledir. Yemek saati asla değişmez, süt mutlaka her akşam içilecektir, kimsenin eşyasına dokunulmaz, duvarlara yazı yazılmaz gibi. Ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum ama benim için dokunulmayacak şey insanın canı ve onurudur. İnsanın canı derken bir savaş durumun dışında söz ediyorum. Canıma ve vatanıma dokunanın, canına dokunmaktan da geri durmam. Fakat ekmeğini kazanmak için 3 kuruşa yerin yüzlerce metre altına inen insanın canına hangi hakla dokunulur? Bu dokunanlar kimler tarafından korunur? Ya da bir ülkenin can daman olan kamu kurumları satılırken, işçinin tepkisi kimler tarafından bastırılır? Kıdem tazminatı sadece çalışanın değil, onlann bakmakla yükümlü olduğu çoluğunun çocuğunu teminatı iken nasıl bir ahlaki anlayışla el uzatılabilinir?

Sorular uzar gider. Sorun, bu soruların hergün artmasına rağmen bizim ne yapacağımız ve kimler sorusunun yanıtında yer alanlarla ilişkilerimizi nasıl belirleyeceğimiz. İşte asıl mesele burda. Soma’da maden işçisini yerin altında ölüme mahkum eden, özelleştirmelere karşı yürümeye çalışan işçiyi engelleyen, kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya çalışan iktidara yardım eden, işçi sınıfının değerlerinin hiç birine sahip olmayanlarla yol arkadaşlığı olmaz. En yüce değer Emek ise en değerli de Emekçidir!

DİĞER HABERLER
POLONEZ İŞÇİLERİ ÇOCUKLARIYLA TEHDİT EDİLDİ
POLONEZ İŞÇİLERİ ÇOCUKLARIYLA TEHDİT EDİLDİ

Sendikalaşmak istedikleri için işten atılan 146 Polonez işçisi, dün darp edildi. Çatalca İlçe Emniyet Müdürü Ali Osman Turhan, aileleri ‘Aranızdan birisine adli işlem yaptığımda, yarın bir tanenizin çocuğu zeki olsa bile bu yüzden bir yere giremez.’ sözleriyle tehdit etti.

İŞÇİLERE DÜŞMAN SERMAYEYE DOST
İŞÇİLERE DÜŞMAN SERMAYEYE DOST

Devletin kolluk kuvvetleri, bir kez daha emekçilerin karşısında konum aldı. Fabrika önünde direnen Polonez işçileri dün hem polis tarafından tehdit edildi hem de fiziksel şiddete uğradı. 8 işçi hastaneye kaldırıldı.

EKER’DE İŞTEN ÇIKARMALARA KARŞI DİRENİŞ HAZIRLIĞI
EKER’DE İŞTEN ÇIKARMALARA KARŞI DİRENİŞ HAZIRLIĞI

Bursa Mustafakemalpaşa’da bulunan Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-iş Sendikası’na üye olan işçiler ‘yönetimsel sebepler’ denilerek işten çıkarıldı, işveren, işçileri arabuluculuk yoluyla çıkarmaya zorlarken arabuluculuk belgesini imzalamayan işçilerin tazminatları verilmedi.

1970’Lİ YILLARDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR SÜRELERİ
1970’Lİ YILLARDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KIDEM TAZMİNATI VE İHBAR SÜRELERİ

1960’lı ve 1970’li yıllarda bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinin bazılarında kıdem tazminatı ve ihbar süreleri artırıldı.