Salçalık domates fiyatı dibe vurdu. Domates üreticisi ise maliyetleri bile karşılamayan fiyat nedeniyle mağdur oldu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, konuya ilişkin dün yazılı bir açıklama yaptı. Üreticinin perişan olduğunu ifade eden Bayraktar, “Yapılan sözleşmede 1 kilogram salçalık domatesin alım fiyatı 25 kuruş olarak belirlenmesine rağmen, firmalar fiyatı 12-13 kuruşa kadar indirdi. Bu, üreticinin emeğine saygısızlıktır, fırsatçılıktır. Ziraat Odalarımız bu haksızlığı yargıya taşıyacaktır” dedi.
SANAYİCİ MAĞDUR ETTİ
Salçalık domates üretiminin özel sektör sanayi kuruluşları ile gerçekleştirilen sözleşmeli üretim kapsamında yapıldığını vurgulayan Bayraktar şu bilgileri verdi: “Ancak bugün gelinen noktada salçalık domates üretimi yapan üreticilerimiz firmaların uyguladıkları alım politikaları yüzünden düşük fiyat nedeniyle mağdur olmaktadır.
Firmalar tarafından ‘Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’ hükümlerine de aykırı hareket edilmektedir. Ziraat Odalarımız bu haksızlığı yargıya taşıyacaktır. Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasında ‘sözleşmede belirlenen ödeme planına ve şekline uygun hareket edilir’ hükmüne karşın, sözleşmede belirtilen fiyattan daha aşağı ürün alımı yapılmaktadır. Sanayici fiyatı düşürmek için, fire oranlarını yüksek göstererek üreticimizin mukaddes emeğini gasp etmektedir.”
Firmaların üreticinin sıkıntısından yararlandıklarını ve sözleşme yaptıkları üreticilerden değil daha ucuza başka üreticilerden ürün aldıklarını kaydeden Bayraktar, üretici haklarının korunmasını istedi. Bayraktar, şunları söyledi: “Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenmeyle mümkündür. Üreticilerimiz tam olarak örgütlenemediğinden herhangi bir pazarlık gücü de bulunmamaktadır. Özellikle salçalık domates üretiminde sözleşmeli üretim yapılmaktadır. Başta alım fiyatları olmak üzere sözleşmeli üretimde karşılaşılan sorunların çözümü bakımından örgütlenme daha da önemli hale gelmektedir. Üreticilerimizin karşılaştıkları sorunun çözümüne yönelik olarak üreticilerin örgütlenmesi ve örgütlenme bilincinin oluşması, eğitim ve yayım faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermekle mümkündür. Bunun yanı sıra, Tarımsal Üretici Birlikleri’ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmelidir. Birlikler bu şekilde fonksiyonel hale getirilerek bir müdahale kurumu gibi çalışmaları sağlanmalıdır.”