Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
12 Kasım 2018
DOLARSIZ DIŞ TİCARET NASIL YAPILIR?

Amerikan emperyalizmine karşı mücadele verilen alanlardan biri, ABD dolarının uluslararası ticarette kullanılan para olmaktan çıkarılmasıdır.

DOLARSIZ DIŞ TİCARET NASIL YAPILIR?

Amerikan emperyalizmine karşı mücadele verilen alanlardan biri, ABD dolarının uluslararası ticarette kullanılan para olmaktan çıkarılmasıdır. Böyle bir başarı, ABD’nin ekonomik sorunlarının artmasına ve bu ülkenin zayıflatılmasına katkıda bulunacaktır. 

Günümüzde bu amaçla gündeme getirilen çözümlerden biri, ülkelerin aralarındaki ticarette kendi milli paralarını kullanmalarıdır.
 
Türkiye böyle bir işi başarabilir mi? Türkiye’nin dış ticaretinde tarafların milli paralarının kullanılması mümkün müdür?
 
ÇEŞİTLİ ÜLKELERLE TİCARETİMİZ
 
Örneğin, bugün Çin Halk Cumhuriyeti ile ticaretimizi Türk lirası ve Çin yuanı ile yapabilir miyiz?
 
Rakamlara bakalım.
 
2017 yılında Çin’den 23,4 milyar dolarlık mal almışız. Aynı yıl Çin’e sattığımız mal tutarı yalnızca 2,9 milyar dolar. 2016 yılında Çin’den 25,4 milyar dolarlık mal almışız. Çin’e sattıklarımız ise yalnızca 2,3 milyar dolar.
 
Bugünkü dış ticaret düzenimizde Çin’le olan ticaretimizi herkesin kabul ettiği ortak bir para birimi olmadan, kendi milli paralarımızla sürdüremeyiz.
 
Örneğin, Rusya’ya bakalım.
 
2017 yılında Rusya’dan 19,5 milyar dolarlık mal almışız. Aynı yıl Rusya’ya sattıklarımız yalnızca 2,7 milyar dolar tutuyor. 2016 yılında Rusya’dan 15,2 milyar dolarlık mal almışız; ancak yalnızca 1,7 milyar dolarlık mal satabilmişiz.
 
İhracatımızın en fazla olduğu ülkeler, sırasıyla, Almanya, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, ABD, İtalya, Fransa, İspanya, Hollanda, İsrail. İhracatımızda Çin’in sırası 15, Rusya’nın sırası 17.
 
2017 yılında Almanya’ya 15,1 milyar dolarlık mal satmışız; ancak Almanya’dan aldıklarımızın tutarı 21,3 milyar dolar. En fazla ihracat yaptığımız ülke olan Almanya’da bile 2017 yılında 6 milyar dolarlık bir açığımız var.
 
Komşumuz İran’dan 2017 yılında 7,5 milyar dolarlık alım yapmışız; sattıklarımız toplamı 3,3 milyar dolar.
 
TİCARET AÇIĞINI KAPATMAK MÜMKÜN MÜ?
 
Çin, Rusya, Almanya ve İran gibi ülkelerle olan dış ticaret açığımızın neden olduğu cari açığı (ülkenin kazandığı dövizden daha fazla döviz harcamasını) başka yollardan kapatabilir miyiz?
 
Bu ülkelerden gelen turistlerin bıraktıkları para ve bu ülkelerin şirketlerinin Türkiye’de yaptıkları yatırımlar böyle bir kaynak yaratabilir mi?
 
Şimdilik mümkün gözükmüyor.
 
Bu ülkeler Türkiye’ye borç vererek bu ticaret açığını kapatırlar mı?
 
Şimdilik böyle bir eğilim de yok.
 
Bu düzen içinde herkesin kabul edeceği bir uluslararası değişim aracı olmadan, örneğin, Çin, Rusya, Almanya ve İran ile ticaretimizin sürdürülebilmesi mümkün değil.

KLİRİNG ÇÖZÜM OLABİLİR Mİ?
 
Türkiye’nin dış ticaret rejiminde 1934-1938 döneminde ve 1950’li yıllardan 1990’lı yılların başlarına kadar uygulanan bir yöntem, “kliring” anlaşmalarıydı. Örneğin, 1935 yılında Türkiye ile İngiltere arasında “Ticaret ve Kliring Anlaşması” imzalandı. 1955 yılında dış ticaretimizin yüzde 30’luk bölümü kliring anlaşmalarıyla yapılıyordu. Bu düzenleme, ABD doları gibi bir araca gerek duyulmadan ticaretin ve yatırımların gerçekleştirilebilmesini mümkün kılıyordu.
 
Bu uygulama, dış ticaretin devletin sıkı kontrolü altında olduğu koşullarda, belirli bir süre içinde ihracat, ithalat, yatırım gibi kalemlerin tarafların görevlendirdiği birimlerce kaydedilmesi ve hesaplaşılmasıydı. Diğer bir deyişle, malların, para kullanılmadan kayıtlar üzerinde takas edilmesiydi. Ancak burada devletin dış ticaret ve döviz kazandırıcı diğer işlemler üzerinde sıkı bir denetimi gerekliydi.
 
Pek iç açıcı bir yazı değil, ama bir iktisatçı olarak konuyu ele aldığınızda, bugünkü koşullarda milli paralarla uluslararası ticaret imkansız gözüküyor.
DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.