Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
09 Şubat 2015
BU PAKETİN KAZANIM SAĞLAMASI MÜMKÜN DEĞİL

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun duyurduğu “Ailenin Ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı”nı Evrensel’e değerlendirdi.

BU PAKETİN KAZANIM SAĞLAMASI MÜMKÜN DEĞİL
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun duyurduğu “Ailenin Ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı”nı Evrensel’e değerlendirdi. Programın AKP’nin muhafazakar liberel emek rejimi inşasının bir parçası olduğuna vurgu yapan Özdemir, “Çalışan kadınlara doğum izni bittikten sonra doğurduğu çocuk sayısına göre belirlenen zaman diliminde yarı zaman çalışmaya tam maaş sunulması, hem emek piyasasına yedek işçi ordusu yaratmak anlamında çocuk doğurmayı teşvik etmekte hem de esnek çalışma pratiklerini daha kalıcı kılmayı amaçlamaktadır” dedi. Özdemir, “Ne yapmalı” sorusuna şu yanıt verdi: “Enseyi karartmamak için elimizde önemli bir nokta var diye düşünüyorum. “Kadınlaşma”, hep olumsuzluklar üzerinden düşünüldü. Bugünün kavramı ise ‘mücadelenin kadınlaşması’. Mücadele kadınlaşıyor.”
 
Açıklanan programa göre çalışan kadınlara doğum izni bittikten sonra doğurduğu çocuk sayısına göre belirlenen zaman diliminde yarı zaman çalışma, tam maaş sunuluyor. Sizce bu mümkün mü?
AKP iktidarında emeğe ve kadına yönelik düzenlemeleri tek tek veya parça parça değerlendirmek anlamlı değil. Emeğe ve kadına yönelik düzenlemeler genel anlamda inşa edilmeye çalışılan bir emek rejiminin parçası olarak değerlendirilmelidir. AKP kadınlara ve emeğe yönelik muhafazakar liberal bir emek rejimi inşa etmektedir. Başbakan tarafından açıklanan “Ailenin ve
Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı”, bu muhafazakar liberal emek rejiminin kristalize olduğu programdır.
Bu emek rejiminine “muhafazakar” sıfatını kazandıran, sağlık ve sosyal güvenlik gibi sosyal politikaları kadına ve aileye yıkma sürecidir. Toplumun sağlığa, eğitime ve sosyal güvenceye ulaşamadığı noktada gönüllü yardımlar, mahalli örgütlenmeler vasıtasıyla kurulan yardım ağları, din temelli organizasyonların sağladıkları yardımlar gündeme gelmektedir. Öte yandan bu soğuk menüye din soslu bir ısıtma niteliğinde hayırseverlik değeri eklenmektedir. Ama esas görev, aileye ve kadına verilmektedir.
 
‘ULVİ AİLE-YEDEK İŞ GÜCÜ’
 
Bu emek rejimine “liberal” sıfatını kazandıran, siyasal iktidarın kadınları emek piyasasına “fırlatma” politikalarıdır. Emek piyasasına “fırlatılan” kadınlar, taşeron çalışma, sözleşmeli çalışma, kısmi çalışma ve benzeri güvencesiz istihdam biçimlerinde çalışmaktadırlar. Düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri ile güvencesizliği tüm şiddetiyle deneyimlemektedirler. Dolayısıyla, muhafazakar liberal emek rejimi, bir yandan kadınları emek iş gücüne katılmaya çağırırken, bir yandan da ailenin ulviliğini vurgulayan dini muhafazakar değerleri seslendirmektedir.
Çalışan kadınlara doğum izni bittikten sonra doğurduğu çocuk sayısına göre belirlenen zaman diliminde yarı zaman çalışmaya tam maaş sunulması, hem emek piyasasına yedek işçi ordusu yaratmak anlamında çocuk doğurmayı teşvik etmekte hem de esnek çalışma pratiklerini daha kalıcı kılmayı amaçlamaktadır.
 
‘KAMUNUN SORUMLULUĞU KADINA YÜKLENİYOR’
 
Peki bu haliyle çalışan kadınlar açısından bir  kazanım mı? Yoksa kayıp mı?
Muhafakazar liberal emek rejiminde kadın kazanamaz. Çoğu durumda, işveren, doğum yaptıktan sonra kadın çalışanla devam etmek istememektedir. Doğum sonrası kadın çalışana yapılan “sözde” iyileştirme diğer bir deyişle, yarı zamanlı çalışıp tam zamanlı maaş alma, işveren için daha caydırıcı olacaktır. Dolayısıyla, bu düzenlemenin emeklilik ve sağlık alanlarında bir kazanım sağlaması da mümkün değildir.
 
Yine yaşlı ve hasta bakımında ve kreşlerle ilgili birtakım vaatler sunuluyor. Kadına maaş bağlanarak sağlık hizmetinden yararlanması öngörülüyor. Bununla kadınlar evde bakım hizmetlerine mahkum edilmiş olmayacak mı?
Muhafazakar liberal emek rejiminin en önemli bileşeni tüm sosyal politika alanlarında kamunun çekilmesi ve bu alanlardaki sorumluluğun kadına ve aileye yüklenmesidir. Yeniden üretim faaliyetleri kadının üstündedir. Bakım işleri kamusal hizmet olmaktan çıktıkça bu işleri de kadın üstlenecektir. Kadın, bir yandan üretecek, bir yandan çocuğa bakacak, evi temizleyecek ve yaşlıya bakacaktır.
 
‘MÜCADELE KADINLAŞIYOR’
 
Yani bu paket çalışma yaşamını esnekleştirerek, özel istihdam büroları ve kiralık işçi yolunu açacak…
Kesinlikle. Esneklik, özel istihdam büroları ve kiralık işçilik bu rejmin önemli bileşenleridir. Farklı sektörlerde, farklı işyerlerinde kadın işçiler muhafazakar liberal emek rejimi altında yaşamaktadırlar: Güvencesiz çalışan kadın mühendisler, uzun çalışma saatleri ve ucuz ücretlerle karşı karşıya olan kadın sağlık çalışanları, yoğun denetim altında kadın çağrı merkezi çalışanları, serbest bölgelerde büyük markalar için çalışan kadınlar…
 
Ne yapmak gerekiyor?
Bugün tüm kadın işçilerin bir arada mücadeleyi örecekleri gündür. Öyle günlerden geçiyoruz ki, enseyi karartacak çok fazla veri var. Ama enseyi karartmamak için elimizde önemli bir nokta var diye düşünüyorum. “Kadınlaşma”, hep olumsuzluklar üzerinden düşünüldü: “Göçün kadınlaşması”, yani göçten en olumsuz etkilenenlerin kadınlar olması. “Yoksulluğun kadınlaşması”, yani yoksulluğu en derinden yaşayanların kadınlar olması. Bugünün kavramı ise “mücadelenin kadınlaşması.” Mücadele kadınlaşıyor.
DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.