BU MU HALKÇI BÜTÇE?
Türkiye’nin hemen hemen tüm temel göstergelerde notunun zayıf olduğu görülüyor. Sağlık harcamalarının milli gelire oranına bakıldığında sonuç: Türkiye Romanya ve Estonya’dan sonra Avrupa’da sağlık harcamaları en az olan üçüncü ülke…
İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel 2013 bütçesine yönelik Meclis konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “2013 Bütçesi milyonlarca halk kesimi için yoksulluğun, borcun, işsizliğin, savaş batağının, açlığın bütçesidir.”
‘HANGİ ÜLKEDE YAŞIYOR?’
TÜZEL’in değindiği ‘birkaç noktaya’ cevap vermek talebiyle kürsüye gelen Ali Babacan şunları söyledi: Sayın konuşmacı hangi ülkede yaşıyor. Bahsettiği bütçe sanki bu ülkenin değil de bir başka ülkenin, bambaşka bir devletin bütçesi.”
TÜZEL Mİ HAKLI YOKSA BABACAN MI?
İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel’in, 2013 merkezi bütçesi üzerine yaptığı meclis konuşması, Başbakan yardımcısı Ali Babacan’ı rahatsız etti.
Şahsı adına aleyhte söz alan Tüzel’in değindiği birkaç noktaya cevap vermek talebiyle kürsüye gelen Babacan sözlerine şöyle başladı: “Yani öyle ifadeler kullandı ki sayın konuşmacı, sanki bahsettiği bütçe Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesi değil de bir başka ülkenin, bambaşka bir devletin bütçesi.”
Babacan’ın bütçeyi anlamamakla suçladığı Tüzel ne demişti Tüzel: “Milyonlarca halk kesimi için yoksulluğun, borcun, işsizliğin, savaş batağının, açlığın bütçesidir”. Ali Babacan ise bütçenin çok haklı olduğunu savundu: “Bakın, bu bir halk bütçesidir; bu, milletin bütçedir. Milletin bütçesi olmasaydı eğitime 68,1 milyar TL ayrılır mıydı? Bir numaralı harcama, eğitim bütçesi bizim.”
RAKAMA DA BAK HALKIN YÜKÜNE DE!
Evet, eğitimin toplam bütçesi bir önceki yıla göre yüzde 20,7 artırıldı. Hazine ve MALİye Bakanlığı’ndan sonra en fazla pay eğitime ayrılmış gibi görünüyor. Ama tüm bunlar Babacan’ı haklı çıkarmıyor. Çünkü paraların nerelere harcandığına bakıldığında işin rengi birden bire değişiyor. Milli EĞİTİM Bakanlığı’nın bütçesinin, yaklaşık olarak, yüzde 70’i personel giderlerine ayrılıyor. Yüzde 11’lik sosyal güvenlik ve devlet primlerine gidiyor. Bütçenin çok az bir kısmı yatırımlara ayrılıyor. AKP iktidara geldiğinde MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17 düzeyindeydi. 2012 yılı itibariyle MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay sadece yüzde 6’da kaldı. Sadece zorunlu harcamaları karşılayan ve eğitim harcamalarının yükünü yoksul halkın sırtına yıkmaya çalışan bir bütçe ile karşı karşıyayız. Böylesi bir bütçe ne kadar halkçı olabilir.
BABACAN NEREDE YAŞIYOR?
Tüzel’in bütçeyi “işsizlik bütçesi” olarak tanımlamasına da içerlenen Babacan Meclis kürsüsünden şu çıkışı yaptı: “Bu, işsizlik bütçesi olsa Türkiye’deki işsizlik oranı tarihinde ilk defa OECD ortalamalarının altına iner miydi? Tüm uluslararası çalışma örgütü üyeleri içerisinde, işsizliği en hızlı düşüren ülke Türkiye oldu. Pek çok ülkede işsizlik artarken, istihdam azalırken Türkiye’de milyonlarca yeni istihdam oluştu. Dolayısıyla bu ifadeleri kesinlikle kabul edemeyeceğimizi, sanki bu konuşmacı Türkiye’de değil de başka bir yerlerde yaşıyor gibi konuştuğunu ben tekrar burada ifade edip teşekkür ediyorum.”
Türkiye işsizliği hızlı düşürdü de nereye düşürdü? İstatistik Kurumu resmi işsizlik oranını yüzde 9 olarak açıklıyor. Bu rakama bakınca Avrupa’dan daha iyiymişiz gibi duruyor. Oysa Türkiye’de iş aramaktan umudunu kesenler, iş aramayıp kahvede vakit geçirenler, 12 milyona ulaşan ev kadını işsiz sayılmıyor. Avrupa’daki gibi bu kesimler hesaba katılsa işsizlikte Türkiye Avrupa birinciliğine tırmanıyor.
Çalışabilir nüfusun (15-65 yaş arası) yüzde 49’u işgücünde. Gerisi boşta OECD ortalaması yüzde 60’ın üzerinde… Aynı oran Türkiye’de olsa işsizlik dünya liderliğine koşar. Babacan’ın Tüzel’e yönelik ifadelerinden yola çıkarak sormak gerekir: Bunca işsizliği görmeyen Babacan nerede yaşıyor acaba?
SAĞLIKTA AVRUPA SONUNCUSUYUZ!
ALİ Babacan diyor ki “Sağlığa ayırdığımız bütçe 67,9 milyar. Bundan daha halkçı bütçe mi olur?” Türkiye’nin sağlık göstergelerine AB ile karşılaştırmalı olarak baktığımızda Türkiye’nin hemen hemen tüm temel göstergelerde notunun zayıf olduğu görülüyor. Sağlık harcamalarının milli gelire oranına bakıldığında sonuç: Türkiye Romanya ve Estonya’dan sonra Avrupa’da sağlık harcamaları en az olan üçüncü ülke…
Türkiye’nin kişi başına yıllık sağlık harcaması, satın alma gücü paritesiyle 714 Euro düzeyinde. Bu miktar 2 bin 470 dolar olan AB ortalamasının üçte birinden bile az. Hastane ve sağlık personeli ve sağlık uygulamalarında da durum iç açıcı değil.
Örneğin Türkiye bin kişiye düşen hemşire sayısı 1,6 ile Avrupa’nın en kötüsü. Her bin hastaya düşen yatak sayısında da Türkiye çok geride. Ve nihayet tüm bu göstergelerin ne sonuç doğurduğunu ortaya koyan bir gösterge: Türkiye’de her bin bebekten 14’ü bir yaşını doldurmadan ölüyor. Yapılan sağlık harcamalarının nereye gittiği ise ayrı bir tartışma konusu.
BABACAN’IN İDDİASI
“BAKIN, bu bir halk bütçesidir; bu, milletin bütçesidir. Milletin bütçesi olmasaydı eğitime 68.1 milyar TL ayrılır mıydı? Bir numaralı harcama, eğitim bütçesi bizim.”
BÜTÇE GERÇEĞİ
EĞİTİM bütçesinin yüzde 80’i personel harcamalarına gidiyor. Yatırım bütçesi düşük. EĞİTİM yatırımlarına ayrılan pay AKP iktidarında yüzde 17’lerden yüzde 6’lara indi.
BABACAN’IN İDDİASI
“SOSYAL ve halkçı bir bütçe hazırladığımızın diğer bir göstergesi ise sağlık. Sağlığa ayırdığımız bütçe 67.9 milyar. Bundan daha halkçı bütçe mi olur?”
BÜTÇE GERÇEĞİ
SAĞLIK harcamalarının milli gelire oranına bakıldığında sonuç şu: Türkiye, Romanya ve Estonya’dan sonra Avrupa’da sağlık harcamaları en az olan üçüncü ülke.
BABACAN’IN İDDİASI
“BU, işsizlik bütçesi olsa Türkiye’deki işsizlik oranı tarihinde ilk defa OECD ortalamalarının altına iner miydi? İşsizliği en hızlı düşüren ülke Türkiye oldu.
BÜTÇE GERÇEĞİ
TÜRKİYE’de iş aramayıp kahvede vakit geçirenler, 12 milyona ulaşan ev kadını işsiz sayılmıyor. Avrupa’daki gibi bu kesimler hesaba katılsa işsizlikte Türkiye lider.
BABACAN’IN İDDİASI
“SOSYAL harcamaları yüksek, halkı rahatlatan bir bütçe. Avrupa ve dünya ile kıyaslandığında bu alandaki olumluluğu açıkça görülebilecek bir bütçe.”
BÜTÇE GERÇEĞİ
BÜTÇEDE vergi yükü dağılımındaki adaletsizlik ciddi boyutlarda. Yük dolaylı vergilerle vatandaşın sırtında. 2013’te dolaylı vergi gelirinin yüzde 15 artışı öngörülüyor.
BABACAN’IN İDDİASI
“İŞSİZLİK ve savaş bütçesi’ tanımı yapan vekil Türkiye’de değil de başka bir yerlerde yaşıyor gibi konuştuğunu ben tekrar burada ifade ediyorum.”
BÜTÇE GERÇEĞİ
BİR yandan örtülü ödenek diğer yandan da Savunma Sanayi Destekleme Fonu gibi devasa fonların kullanılması, bütçedeki savaş harcamalarını büyüttükçe büyütüyor.
BABACAN’IN İDDİASI
“DÜNYADAKİ olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye’de tersi bir şekilde sosyal yönü olan bakanlıkların bütçeleri arttı. Bütçedeki faiz harcamaları düştü.”
BÜTÇE GERÇEĞİ
DÜNYADA faiz oranının sıfıra yaklaştığı bir dönemde bu gelişmeyi faiz yükünün hafifletildiği şeklinde yorumlamak doğru değil. Ayrıca Diyanet bütçesi bakanlıkları solladı.