BORÇLA BÜYÜME DÖNEMİ BİTTİ
TİSK Aralık ayı raporunda, likidite bolluğu dönemine özgü borçla büyüme yönteminin artık uygulanamayacağı belirtildi. Raporda ´Yatırım ve ihracat temelli büyüme dönemine girildi´ denildi
TÜRKİYE İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) yayınladığı Aralık Ayı Ekonomi Bülteninde, ‘FEDin 2006’dan bu yana ilk kez faiz oranını artırdığı hatırlatılarak, böylece ABD kaynaklı likidite bolluğu döneminin sona erdiğine dikkat çekildi. Bültende, "Faiz artışının devam edecek olmasıyla, küresel ölçekte doların fiyatı daha da yükselecek. Türkiye de para çıkışı yaşanacak ülkeler arasında sayılıyor. Likidite bolluğu dönemine özgü borçla büyüme yönteminin artık uygulanamayacağı, yatırım ve ihracat temelli büyüme dönemine girildiği görülüyor" denildi.
Merkez Bankası nın (MB), dünya emtia fiyatları düşük düzeyde seyrederken ve likidite bolluğu sürerken döviz kurunda istenilen stabiliteyi sağlayamadığına işaret edilen bültende, beklentilerde istikrar olmamasının da bu durumu etkilediği belirtildi.
HEDEFLER TUTTURULMALI
"FED’in faiz artırımına rağmen, MB’nin faiz oranlarını artırmaması, olası döviz kuru hareketlenmelerine karşı bankanın pasif bir politika yürüteceğine işaret ediyor" ifadesi kullanıldı. Bültende, FED’in faiz oranını artırması ile enflasyonun daha kritik bir değişken haline geldiği belirtilerek, "MB’nin enflasyon hedefini tutturması gerekiyor. Aksi halde, döviz kuru artışı kaçınılmaz olacağından, faiz oranlarında artış yapmak zorunda kalacak" tespiti yapıldı.
TÜKETİMLE BÜYÜDÜK
MB’nin, 2016’ya ilişkin enflasyon beklentisinde kötümser bir tablo çizdiğine dikkat çekilen bültende, "2015 yılında fiyat istikrarının sağlanamamış olması bu duruma kaynaklık etti. MB, 2016 yılında asgari ücretin enflasyonu 1.5 puan artıracağını tahmin ediyor" denildi. TİSK’e göre, Rusya’ya sebze ve meyve ihracatının durması kısa vadede gıda fiyatlarında gerileme yaratabilir, ancak orta vadede enflasyonda kalıcı bir gerilemeye neden olması beklenmiyor.
Bültende, Türkiye ekonomisinin ilk 9 ayda yüzde 3.4 oranında büyüdüğüne dikkat çekilerek, "Büyüme tüketim artışından kaynaklandı. Yatırımlar üçüncü çeyrekte azalırken, 9 aydaki artış oranı toplam büyüme oranının gerisinde kaldı. 3. çeyrekte büyüme hızı ekonomi genelinde arttı, buna karşılık sanayinin büyüme hızı tempo kaybetti" denildi.