ASGARİ ÜCRETLİNİN CEBİNE 1300 TL GİRMEYECEK
Sosyal-İş Sendikası´nın hazırladığı rapora göre, ocak ayından itibaren 1300 TL olması beklenen asgari ücret, vergi dilimi nedeniyle düşecek. Net asgari ücretin, asgari geçim indirimi dahil edilerek hesaplanması halinde ise bu oran daha da aşağı inecek

TÜRKİYE Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Sosyal-İş Sendikası, "Asgari Ücret Raporu"nu açıkladı. Raporda, yılbaşından itibaren net 1300 TL olması beklenen asgari ücretin, asgari geçim indirimi dahil edilerek hesaplanması ile gelir vergisi artışı nedeniyle düşeceğine dikkat çekildi. DİSK’in asgari ücretin en az 1900 TL olması gerektiğini açıklaması hatırlatıldı. Türkiye’de asgari ücretin tüm gelişmiş Avrupa ekonomilerinin gerisinde kaldığına dikkat çekilen raporda, Türkiye’nin Avro üzerinden yapılan sıralamada asgari ücrette, 27 ülke arasında 14. sırada yer aldığı belirtildi.
Raporda, Avrupa’da asgari ücretin ortalamasının brüt 706 Avro iken, Türkiye’de asgari ücretin brüt 425 Avro olduğu ifade edilerek, Türkiye’de asgari ücretin, Birleşik Krallık, Hollanda, Belçika, Almanya, Fransa gibi ülkelerdeki asgari ücretin 3’te Tinden daha az olduğu vurgulandı. Raporda, asgari ücret artışının maliyet getirmesinden şikayet eden işverenlerin çeşitli hilelere başvurabileceği belirtildi.
‘TÜM ÜCRETLER BANKA HESABINA YATIRILMALI’
Mevzuata göre ücretleri bankadan ödeme zorunluluğu, 10 veya daha fazla işçi çalıştıran işverenleri kapsıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2014 yılı istatistiklerine göre 1 milyon 434 bin 262 işyerinde 10’dan az işçi çalışıyor, bu işyerlerinde 3 milyon 900 bin 577 işçi istihdam ediliyor. Bu işyerlerinde çalışan işçilerin önemli bir kısmının asgari ücretli olduğuna dikkat çekilen raporda, bu tür küçük ölçekli işyerlerinde işverenlerin işçilere asgari ücretin altında ödeme yapabileceğine ancak işçilere tam ödeme yapmış gibi belgeler imzalatabileceğine dikkat çekildi. Milyonlarca işçinin 1300 TL’lik asgari ücreti eksiksiz alabilmesi için, ücretleri bankadan ödeme zorunluluğundaki "En az 10 işçi şartı"nın kaldırılması gerektiği, tüm işyerlerinde ücretlerin banka kanalıyla ödenmesi zorunluluğunun getirilmesi istendi.
Raporda, net asgari ücretin, asgari geçim indiriminin de dahil edilerek hesaplandığı hatırlatıldı. Bekâr ve çocuksuz asgari ücretlinin eline ayda net 1300 TL geçmesi için, asgari ücretin brüt tutarında yüzde 30’luk artışa gidilmesi gerektiği belirtildi. Aksi takdirde bekâr ve çocuksuz asgari ücretlinin eline geçecek net asgari ücretin 1300 TL değil yaklaşık 12301240 TL olacağı ifade edildi.
ARTIŞIN 4’TE BİRİ DEVLETE GERİ ÖDENECEK!
Ayrıca raporda, asgari ücretin net 1.300 TL’ye çıkarılması durumunda, asgari ücretlilerin ikinci gelir vergisi dilimine girmemesi için, gelir vergisi dilimlerinin 2016 yılında asgari ücrete yapılan artış göz önünde bulundurularak güncellenmesi gerektiği belirtildi. Aksi takdirde 1300 TL’ye yükselecek olan asgari ücretin, 2016 yılı ekim ayından itibaren yaklaşık 1230 TL’ye düşeceğine yani asgari ücretlinin yapılan artışın 4’te birini devlete geri ödeyeceğine dikkat çekildi.
‘ARTIŞIN FATURASI İŞÇİLERE KESİLMEMELİ’
Asgari ücretteki artışın faturasının işçilere ve işçi haklarına kesilmemesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, oluşacak maliyet farkının sigorta primleri ve işsizlik sigortası fonundan karşılanması halinde işçilerin sosyal güvenlik ve işsizlik sigortası haklarının kısıtlanacağına dikkat çekildi. MALİyetin bir kısmının Hazine’den karşılanması halinde ise, bu uygulamanın işçilere yeni zam ve vergiler olarak geri döneceği belirtildi.
Raporda, Türkiye’de asgari ücretin, bir referans ücreti olmaktan ziyade, işçilerin yaklaşık yüzde 40’ınm ücreti olduğuna dikkat çekildi. Bu koşullarda işçilerin asgari ücrete mahkûm olmaması için başta işkolu ve işyeri/işletme barajlan olmak üzere sendikal hakların önündeki tüm engellerin kaldırılması ve işçi ücretlerinin toplusözleşmelerle artınlması gerektiği belirtildi.