AKP HÜKÜMETİ’NİN 13 YILLIK GÜNAHLARI
9 Nisan 2015 tarihinde Türk-İş Başkanlar Kurulu toplandı. Açıklamada, Ülkemizde 14 milyon sigortalı işçi, 6.5 milyon işçi emeklisi, dul ve yetimi, 3.1 milyon işsiz, kayıt dışı istihdam edilen 3.4 milyon ücretli bulunmaktadır.

9 Nisan 2015 tarihinde Türk-İş Başkanlar Kurulu toplandı. Açıklamada, "Ülkemizde 14 milyon sigortalı işçi, 6.5 milyon işçi emeklisi, dul ve yetimi, 3.1 milyon işsiz, kayıt dışı istihdam edilen 3.4 milyon ücretli bulunmaktadır.
Üzüntüyle belirtmek gerekir ki, aileleriyle birlikte toplumda önemli ağırlığı bulunan işçilerin ve sendikacıların TBMM’de yeterli sayıda temsil edilme imkanı bulamaması hayal kırıklığına yol açmıştır” deniyor.
AKP, CHP, MHP ve BDP ya da HDP, ola ki milletvekili aday listelerinde birkaç işçiyi aday gösterseler idi, günahlarını temizlemiş mi olacaklardı? Neden işçileri aday göstermediklerini ve göstermeyeceklerini, daha sonra ele alacağız. Şu hayal kınklığı meselesini açalım önce.
ÇSGB Faruk Çelik bakanlığı bırakırken, "Babam bir inşaat işçisiydi" dedi ağlayarak. Bakalım Faruk Çelik ve AKP, babası gibi işçilere mi, yoksa sermaye sınıfına ve emperyalistlere mi çalışmışlar?
İşte AKP’nin günahları:
? Esnek çalışmanın bütün biçimlerini ve işçi kiralanabilmesini 4857 sayılı İş Yasası’na soktular.
? Özel İstihdam Bürolan açılmasına izin verdiler.
? 30 işçiden az yerde çalışan işçilere, iş güvencesini yasakladılar.
? "Toplum Yararına Çalışma Programı" adıyla, İŞKUR’un gönderdiği işçilerin, yandaş işveren tarafından 6 ay boyunca asgari ücretle sömürülmesini sağladılar.
? 4/C uygulamasını yaygınlaştırdılar. On binlerce işçinin sendikalaşma, toplusözleşme ve süresiz işçilik hakkını gasp ettiler.
? Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünü kapattılar. İşçilerin gönderildiği İl Özel İdareleri taşeronlarca ele geçirildi, eski Köy Hizmetleri işçileri başka kurumlara sürüldü.
? Karayollan Genel Müdürlüğünün 103 bölge şefliğini kapattılar, 7 binden fazla taşeron işçisi de iş olanağını kaybetti.
? Bütünşehir yasasıyla İl Özel idarelerini kapattılar, buralardaki işçileri sürdüler.
? On binlerce belediye işçisinin, sendika, toplusözleşme ve daimi işçilik hakları gasp edilerek, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Mii EĞİTİM Bakanlığına sürüldü.
? "Denetimli Serbestlik" adıyla serbest bırakılan 28 bin mahkûmun, hiç para ödenmeden, yemek ve yol parası verilmeden, gönderildikleri işveren tarafından, cezalarının kalan sürelerinde azgınca sömürülmesini sağladılar
? "Ek Ücretliler" adıyla, İş Kanununun işletilmediği güvencesiz istihdam biçimini, belediyelerde başlattılar.
? "Serbest Bölge" sayısını 19’a, devletin bile giremediği bu cehennemlerdeki işçi sayısını 52 bine çıkardılar.
? İşçilerin parasıyla ve özel yasayla kurulan SSK’yı gasp ettiler. İşçiye parasız ilaç veren SSK eczanelerini kapattılar. Muayeneden, tedaviden ve ilaçtan katkı payı alınmaya başlandı.
? GSS adıyla 18 yaşının üzerindeki herkesi borçlandırdılar.
? Çoğu yabancılara ait olan bireysel emeklilik şirketlerine, pirim başına yüzde 25 destek olmaya başladılar.
? İşsizlik Fonunu yağmalama kanunu çıkarıldı, Fon yağmalanıyor
? Yüzlerce kamu kurumunu sattılar. Kamu ve özel sektör yabancıların eline geçti. Yüz binlerce işçi işini kaybetti.
? Mahkemelerin satışını iptal ettiği ve hukuken artık kamunun olan 58 kurumda işgali sürdürüyorlar.
? Satılmamış kurumlan, hizmet alma ve taşeron çalıştırma yoluyla iğdiş ettiler. İşçilik hakları ve kamu hizmeti ayaklar altına alındı.
? Sendikaları barajlarda boğacak yasa çıkardılar. İşçinin örgütlenme ve sendikalı olma hakkına darbe vurdular.
? Türkiye’yi işsizler ve dilenciler ülkesi haline getirdiler. İşsiz sayısı 6.5 milyon oldu. Devlet yardımı alan aile sayısı 15 milyon, kömür yardımı alan 2 milyon, belediyenin verdiği gıdaya muhtaç aile 1.5 milyon oldu.
? Esnek çalışmayı yaymayı, taşeron sisteminin önündeki son engelleri kaldırmayı, kıdem tazminatını kaldırmayı ve Özel İstihdam Bürolan eliyle işçi kiralamayı "stratejik plan" haline getirdiler. Adına "Ulusal İstihdam Stratejisi" dediler.
? Şu anda TBMM’de bulunan tasarı ile işçilerin köle pazarlarında satışa çıkarılmasını sağlamaya çalışıyorlar.
? Kadınları hilelerle çalışma hayatının dışına sürmeye çalışıyorlar.
? Mahkeme kararı ile asıl işveren olma hakkını kazanan 8 bin dolayındaki karayolları taşeron işçilerinin mahkemenin emrettiği kararını 47 aydır uygulamıyorlar.
İşte AKP’nin 13 yılı. Akla iki soru geliyor gayri.
1- Bunca günah, ağlamakla ya da üç işçiyi aday göstermekle temizlenir mi?
2- Türk-İş’in ve bağlı sendikaların yöneticileri, bunca günahı AKP’nin önüne koymayacak mı?