Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
26 Aralık 2015
FIRTINA ÖNCESİNİN SESSİZLİKLERİ!

Finansal piyasalarımızdaki göreceli sakinlik, fırtına öncesinin sessizliğini anımsatıyor. Endişeleri gizlemek, olumsuzluktan görmezden gelmek ve yılsonu bilançolarının olduğundan daha iyi görünmesini sağlamak adına yoğun bir çaba harcanıyor.

FIRTINA ÖNCESİNİN SESSİZLİKLERİ!

Finansal piyasalarımızdaki göreceli sakinlik, fırtına öncesinin sessizliğini anımsatıyor. Endişeleri gizlemek, olumsuzluktan görmezden gelmek ve yılsonu bilançolarının olduğundan daha iyi görünmesini sağlamak adına yoğun bir çaba harcanıyor. 2015 yılının son on gününe girilmiş olmasının getirdiği hacim düşüşü, gelişmelerin kontrolden tümü ile çıkmamasına yardım ediyor; menkul ve gayrimenkul şeklindeki varlık değerleri, döviz kurlan ve faizler genelde yatay bir eğilim sergiliyor. Fakat bu durumun uzunca bir süre bu şekilde devam edemeyeceğini hesaba katmak gerekiyor!

Bir yandan giderek olumsuzlaşan küresel düzeydeki ekonomik ve finansal gelişmeler, diğer yandan bölgemize ilişkin jeopolitik gerginliğin tırmanması ve ağırlaşan sorunlara bağlı olarak ülkemizdeki siyasi iradenin farkhlaşan öncelikleri orta vade açısından olumlu düşünmeyi zorlaştırıyor.

İş dünyası önünü göremiyor, fakat tercihlerini de koşullara uygun bir şekilde değiştiremiyor. MALİ kesim giderek olumsuzlaşan iç ve dış koşullann etkisi ile hem gerginleşiyor, hem de bunalıyor. Siyasi irade ise içine düştüğü açmazdan nasıl çıkacağını bilemiyor, söylemler ile eylemler arasındaki farklılık giderek büyüyor. Söz konusu kesimler arasındaki eylem birlikteliğinin buharlaşmaya başladığı ve her birini yalnızlaştırarak edilgen hale getirdiği dikkat çekiyon Bu tablo sistemi oluşturan kurumsal yapıyı da yıpratıyor ve kırılganlaştınyor.

KUTUPLAŞMADA TARAF OLDU

Siyasi irade Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi konusuna takılmış, önceliklerini buna göre belirlemeye çalışıyor. Asgari ücretler ve emekli maaşlarındaki yüksek oranlı ayarlamaların bu konu ile ilgili olduğunu, tepki vermeseler bile iş dünyası ve mali kesimin bu durumdan çok rahatsız olduğunu görmek gerekiyor. Durum böyle olunca papağan gibi tekrarlanan yapısal reform masallarına kimse inanmıyor; fakat bunu da ifade edecek cesareti sergileyemiyorlar! Dile getirilmese bile makrcekonomik görünüme ve tüm sektörlere ilişkin beklentiler sinsice olumsuzlaşıyor!

Siyasi irade yalnızlaşmaya direnebilmek adına küresel kutuplaşmada taraf oluyor, içeride ise küresel sermaye ile geniş kesimler arasındaki çıkar çatışmalarında saf değiştirmeye çalışıyor. Bağımlılıklar sistemli bir şekilde azaltılmadan ve hesapsızca, mevcut yapının dayattığı ekonomik öncelikler geri plana itiliyor!

Herhangi bir ekonomi durgunlaşıyor ve işsizlik artıyor ise, faaliyet gelirleri azalır; sorunlu kredi hacmi artar ve bilançolar yıpranır. İşsizliğin arttığı bir ortamda reel ücretlerin gerilemesi de kaçınılmaz olur; bu çok olumsuz koşullarda ciddi boyuttaki tasarruf açığına rağmen işsizliği azaltmaya ve reel ücretleri yükseltmeye çalışıyorsanız, evdeki hesabınız çarşıya uymaz. Büyüme ve enflasyon konulannda olumsuz ve yıkıcı sapmalar yaşanır. Ortaya çıkabilecek yan tesirler nedeniyle sorunlar iyice ağırlaşır ve gelişmeler kontrolden çıkarak istikrarsızlığı beslemeye başlar.

ALIM GÜCÜ DÜŞER

Benzer bir durumu 1997 yılında da yaşamıştık. Dönemin siyasi iradesi vuruşarak çekilmek şeklinde isimlendirilen bir strateji ile ücretleri yükselterek seçmen desteğini artırmaya çalışmıştı! Bunu takip eden dört yılda küresel koşullann hızla olumsuzlaşması, hem tüm olumsuz eğilimleri tetiklemiş ve hem de reel ücretlerde çok ciddi bir erozyona sebep olmuştu. Enflasyon, döviz kuru ve faizlerdeki çok yüksek oranlı artışlar, Türk lirası bazında haün sayılır ölçüde yükselen ücretlere rağmen satın alma gücünde büyük tahribat yaratmıştı!

Yaşamakta olduğumuz süreç, ülkemiz açısından her şeyin değişmek zorunda kalabileceğini ve hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını düşündürüyor. Böyle olmayacağı varsayımına dayanan genel tedbirsizlik, belirsizlik ve kmlganlık algılannı güçlendiriyor. Uzun süreli ve çok yıpratıcı bir kriz fırtınasının, bizi bekliyor olabileceğini hesaba katmak gerekiyor.

DİĞER HABERLER
ENFLASYON TAHMİNİ DEĞİŞİR Mİ, DEĞİŞMELİ Mİ?
ENFLASYON TAHMİNİ DEĞİŞİR Mİ, DEĞİŞMELİ Mİ?

Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunu 9 Mayıs Perşembe günü açıklayacak. Tabii ki en çok merak edilen 2024 yılının enflasyon tahmininin değişip değişmeyeceği…    

FİNANSALLAŞMANIN YENİ DÖNEMİ
FİNANSALLAŞMANIN YENİ DÖNEMİ

Finans farkında olalım veya olmayalım toplumsal yaşamın tüm dokularına nüfuz etmiş durumda. Bankamatikten para çekerken, bakiyemiz yetersizse kredi kartından nakit çekme olanağını değerlendirirken, her ay kart borcumuzun ne kadarını ödeyeceğimize karar verirken aslında finansal kararlar veriyoruz.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU TARTIŞMALARI VE TİSK
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU TARTIŞMALARI VE TİSK

Türkiye’de çalışma hayatında 1993-1999 döneminin en önemli konularından biri, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun mali sorunlarının çözümü amacıyla gündeme getirilen çözüm önerileriydi.

ENFLASYON HALKIN SOYULMASIDIR!
ENFLASYON HALKIN SOYULMASIDIR!

Pahalılık en önemli toplumsal sorun. Enflasyon, emme-basma tulumba gibi halktan alıyor zenginlere aktarıyor.