TEKGIDA-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mustafa TÜRKEL, Düzce’de direniş yapan işçiler için Müftülüğün yaptığı açıklamaya şiddetle tepki göstererek, işçilerin hak arama özgürlüğünün “dini değerler” alet edilerek baskılanmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Sn. TÜRKEL’in konuya ilişkin açıklaması şöyle;

Düzce’de Müftülük tarafından camilerde okutulduğu anlaşılan Cuma hutbesinde  “İşi gereğinden fazla yavaşlatmak ve işyerine zarar vermek, kârı ve kârlılığı azaltıcı davranışlarda bulunmak çalışanı ağır dini mesuliyet altına sokar" denildiği basına yansımıştır.

Yine basına yansıdığı kadarıyla bu hutbe Diyanet İşleri Başkanlığı onayını da taşımaktadır.

Düzce’de işten çıkarılan işçilerin eylemlerinin sürdüğü bir esnada yapılan bu açıklama son derece manidar ve tehlikelidir.

Manidardır. Çünkü buram buram “dini istismar” kokmaktadır. İşçilerin ekonomik ve sosyal hak arayışlarını, toplumsal ve demokratik taleplerini, dini değerlerle sorgulamaya ve yargılamaya kalkmak gibi dehşet verici bir garabete imza atmıştır. Anayasa’sında “laik” olduğu yazan bir devlet düzeninde asla olmaması gereken ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir şeydir. Müftülük yetkisini de, haddini de aşmıştır.

Bu nedenle, öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nı anayasal hak ve özgürlüklerin ihlali anlamına gelen bu tür eylemleri engellemek için sorumluluk ve göreve davet ediyoruz.

Tehlikelidir. Çünkü emek sömürüsüne, baskıya, kuralsızlığa ve yasadışılığa gösterilen çağdaş ve demokratik tepkiler ve hak arayışları, “dini değerler” alet edilerek, “günah” kavramı üzerinden baskılanmaya, yok edilmeye çalışmaktadır. 

Bu hutbe, Sn. Başbakan’ın bir süre önce grev yapanları “ideolojinin deli gömleğini giymiş olmakla” suçlayan açıklamaları ile birlikte okunduğunda ise, gelecek karanlık günlerin habercisi olmaktadır.

Bilinmelidir ki, Türkiye’de işçi sınıfı ve örgütleri bu kör zihniyetin tuzaklarına düşmeyecek kadar hak ve özgürlüklerinin bilincindedir. Ayrıca, ideallerini ve inanç sistemini kendini bilmezlere asla yem yaptırmayacaktır.

Emek camiasını, baskı, sömürü ve zulme, din üzerinden meşruiyet kazandırmaya çalışanlara  karşı uyanık, dikkatli olmaya, bu çarpık zihniyetle anında ve gereği gibi mücadele etmeye çağırıyoruz.

Basına ve kamuoyuna  saygı ile duyurulur.