Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
04 Mayıs 2011
1 MAYIS COŞKUSU VE ÇIKARILACAK DERSLER ÜZERİNE

Şu sıralar herkes 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün ne denli barışçıl, ne denli coşkulu geçtiğini anlatıyor.

1 MAYIS COŞKUSU VE ÇIKARILACAK DERSLER ÜZERİNE

Şu sıralar herkes 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününün ne denli barışçıl, ne denli coşkulu geçtiğini anlatıyor. Salt emekten, emekçiden yana olanlar değil, emek ve emekçi düşmanlıkları, sözleriyle, yazılarıyla, davranışlarıyla defalarca kayıt altına alınmış, sayıları hiç de az olmayan müsecceller katılıyorlar bu koroya.

Sendikaların, sol örgütlerin, çok sayıda sivil toplum kuruluşunun katkılarıyla Taksim Alanında 1 Mayısı kutlayan yüz binlere bir sözüm yok elbette; beni sol gösterip sağ vuran o sahtekâr takımı rahatsız ediyor.

Yapay coşkuları midemi bulandırıyor.

***

Sözgelimi işveren temsilcileri ne ararlar o alanda? Eğer amaçları emekçilerle dayanışmaksa o alana gelmezden önce fabrikalarında taşeron işçiliğe son vermeleri, sendikal çalışmalara yol açmaları gerekmez mi?

Bir yandan işyerinde taşeron işçi çalıştıracaksın, bir yandan özgür sendikacılığın yolunu kesecek, hasbelkader bir sendikaya üye olan işçini işinden edeceksin, bir yandan da Emek ve Dayanışma Gününde alanlarda boy göstereceksin.

Bu ikiyüzlülüğe kim inanır ki?

Aynı ikiyüzlülük gösteri alanlarında kendilerini göstermeye çalışan, iki de bir mikrofon kapmak için birbirleriyle yarışan emek ve emekçi düşmanı, sermaye mücahidi AKPliler için de geçerli değil midir?

1 Mayısta alanlar salt ekonomik değil, siyasal taleplerin de dile getirildiği yerlerdir. AKPlilerin o alanlarda ne işi vardır?

Eğer demokrasi sözcüğünü ağzına alacaksan önce yüzde 10luk seçim barajını kaldır, en azından parlamenter temsiliyeti güvence altına alacak kadar kapitalist/burjuva ahlakına sahip olduğunu kanıtla!

***

Bir de kutlamaların gürültüsüz, patırtısız, barış içinde geçmesini dillerine dolayanları, Keşke hep böyle olsaydı!” diye topu emekçilere atanları yadırgıyorum.

1977’nin 1 Mayısında işçiler mi birbirini öldürdü Taksim Alanında. O zamanki Intercontinental Otelinin dördüncü katından, Sular İdaresinin üzerinden alandaki kalabalığı kurşun yağmuruna tutan işçiler miydi? 36 kişi ölmüştü o gün ve aradan geçen yıllar içinde katillerin adları da bilinir olmuştu. Bugün satır aralarında o kıyımın suçunu emekçilere yüklemeye çalışanlar acaba neden son 34 yıl içinde katillerin yargı önüne çıkarılması doğrultusunda kalem oynatmadılar?

1977’yi izleyen yıllarda 1 Mayısın neden bir türlü doğru dürüst kutlanamamasının nedenleri üzerine kafa yoran acaba kaç kişi vardır? O yıldan itibaren girilen uzatmalı sıkıyönetim döneminde konulan yasakları, 12 Eylül 1980 darbesi sonrası askeri-faşist yönetimin 1 Mayısı tatil günü olmaktan çıkardığını kim anımsıyor?

Nihayet Turgut Özalın başbakan, şimdiki AKPli Abdülkadir Aksunun da içişleri bakanı olduğu 1989 yılında sendikalar tarafından bir kutlama girişimi olmuş, polisin durduk yerde ateş açması üzerine Mehmet Akif Dalcı adında 17 yaşında bir genç ölmüş, 2’si ağır 40 kişi yaralanmış, yüzlerce gösterici gözaltına alınmıştı. 1996 yılında Kadıköyde yapılan 1 Mayıs yürüyüşü sırasında göstericilerle polisler çatışmış, üç gösterici polis kurşunlarıyla can vermişti.

2007 yılı 1 Mayısında yürüyüşleri engellemek bahanesiyle polisin DİSK Genel Merkezini basmasının, sendikacıların üzerine kırmızı sular sıkılmasının, bir hastane kapısına yine polis tarafından sis bombası atılmasının, kadın göstericilerin yerlerde sürüklenmesinin, kafalarının tekmelenmesinin, turistlerin coplanmasının görüntüleri belleklerimizde canlıdır.

Dört gün önceki kutlamaların olaysız geçmesinin tek nedeni ise polisin basiretli davranarak göstericilere yersiz müdahalelerde bulunmamasıdır. Dolayısıyla konunun şaşılacak bir yanı yoktur. Bundan bir ders çıkarması gereken varsa emekçiler değil, devlet ve devletin güvenlik güçleridir.

DİĞER HABERLER
ENFLASYON TAHMİNİ DEĞİŞİR Mİ, DEĞİŞMELİ Mİ?
ENFLASYON TAHMİNİ DEĞİŞİR Mİ, DEĞİŞMELİ Mİ?

Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunu 9 Mayıs Perşembe günü açıklayacak. Tabii ki en çok merak edilen 2024 yılının enflasyon tahmininin değişip değişmeyeceği…    

FİNANSALLAŞMANIN YENİ DÖNEMİ
FİNANSALLAŞMANIN YENİ DÖNEMİ

Finans farkında olalım veya olmayalım toplumsal yaşamın tüm dokularına nüfuz etmiş durumda. Bankamatikten para çekerken, bakiyemiz yetersizse kredi kartından nakit çekme olanağını değerlendirirken, her ay kart borcumuzun ne kadarını ödeyeceğimize karar verirken aslında finansal kararlar veriyoruz.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU TARTIŞMALARI VE TİSK
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU TARTIŞMALARI VE TİSK

Türkiye’de çalışma hayatında 1993-1999 döneminin en önemli konularından biri, Sosyal Sigortalar Kurumu’nun mali sorunlarının çözümü amacıyla gündeme getirilen çözüm önerileriydi.

ENFLASYON HALKIN SOYULMASIDIR!
ENFLASYON HALKIN SOYULMASIDIR!

Pahalılık en önemli toplumsal sorun. Enflasyon, emme-basma tulumba gibi halktan alıyor zenginlere aktarıyor.