Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
22 Nisan 2011
3 YIL 6 AYDAN 8 YILA…

Soğuktu ve yağmur yağıyordu. Ankara´nın ortasında, Sıhhiye Meydanı´ndaki Abdi İpekçi Parkı´nda toplandılar.

3 YIL 6 AYDAN 8 YILA…

       Soğuktu ve yağmur yağıyordu. Ankara’nın ortasında, Sıhhiye Meydanı’ndaki Abdi İpekçi Parkı’nda toplandılar. Göğe açılmış ellerden oluşan heykelin parmaklarına Türk bayrağım asıp halay çekmeye başladılar. Bağırdılar: "Direne direne kazanacağız." "Kurtuluş yok tek basına, ya hep beraber ya hiçbirimiz."

       Öğle vakti Ankaralılar yarım ekmek içi 100 gram peynir yaptırıp götürdüler. Kadınlar tepsi tepsi börek taşıdı. Sahip çıktılar onlara. Sonra polis geldi. Üç tarafı havuzlarla çevrili ortadaki küçük odaya onları hapsettiler. Oradan çıkıp diğer arkadaşlarıyla buluşmak, birleşmek istediler. Şuraya yöneldiler, polis bırakmadı. Buraya yöneldiler, olmadı. Ana caddeye bakan taraftaki köprünün üstünde göğüs göğüse geldiler polislerle. Coplar indi, kalktı. Biber gazları sıkıldı. Buz gibi havuz sularına sürüldüler. Bellerine kadar suyun içindeyken bağırdı içlerinden biri: "Ne yapalım, dağa mı çıkalım hakkımızı aramak için?" Gözleri, ciğerleri gazdan yanıyordu. Kadın işçiler baygınlık geçirdi. Sinir krizi geçirenler oldu. Haklarını almak için çırpınıyorlardı. Geride bıraktıkları eşlerinin, çocuklarınn yüzlerine onurlu bir biçimde bakabilmek için haykırıyorlardı: "Biz haklıyız, biz kazanacağız." Ben de oradaydım. …

       Ankara kar altındaydı ve onlar çatı örgütlerinin de bulunduğu Sakarya Caddesi’nin sokaklarına çerden çöpten çadırlar kurdular. İzmir çadırından çıkıp Diyarbakır çadırına, Bitlis çadırından çıkıp Samsun çadırına giriyorlardı. Örgütlerinin binasının önünde halay çekiyor, slogan atıyor, mücadeleyi bırakmıyorlardı. Bütün istedikleri güvenli bir iş, doyuracak bir aş idi. Millet sahiplenmişti bir kez. Ülkenin her yanından yardımlar, heyetler geliyor; herkes karınca kararınca dayanışma göstermeye çalışıyordu. Çadırların ortasına kurdukları televizyondan Ulusal Kanal’ı izliyor, haberler üzerine yorumlar yapıyorlardı. Aydınlık Gazetesi henüz haftalıktı o zaman.

       Günlerce, haftalarca eşlerini, çocuklarım göremediler. Amasya çadırından Seyfullah şanslıydı. Okullar Şubat tatiline girince eşi küçük kızını da alıp gelmiş, ailecek çadıra yerleşmişlerdi. Kızın adını şimdi hatırlamıyorum. Birinci sınıftaydı daha. Günlerce yalvardı babasına, "Hadi eve gidelim" diye. Seyfullah bırakır mı arkadaşlarını? Bırakır mı mücadeleyi? "Ölmek var, dönmek yok" diye gelmişti Ankara’ya, diğer arkadaşlan gibi. Kızını ikna etmeye çalıştı. Kız yalvardı, Seyfullah ikna etmeye uğraştı. Sonunda kızcağızın da şurasına geldi. "Ömrümü yedin Seyfullah" dedi, babasına baka baka, özlem içinde memlekete döndü annesiyle. Seyfullah’ın adı, arkadaşları arasında "Ömrümü yedin Seyfullah" diye kaldı.

       Ankara’da 78 gün kaldılar. İşleri Anayasa Mahkemesi’ne kalınca, bir sabah çadırlarını toplayıp gittiler. Onlar, Türkiye’nin vicdanıydı. Ülkenin üstünde kara bulutlar varken bile mücadele edilebileceğini gösterdiler herkese. Türkiye’nin direnen yanıydı onlar. Herkes bölmeye çalışırken, onlar, eylem içinde Türk ve Kürt’ün nasıl etle tırnak olduğunu gösteren, birleştiren oldular.

       Bir de benden dinleyin istedim. Oradaydım çünkü. Haklarında 3 yıl 6 aydan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan onlar işte. Emeğin yiğitleri. Tekel İşçileri.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.