ÇAYKUR’da örgütlü Tekgıda-İş Sendikası üyesi işçilere yönelik baskı ve tehditlerin arttığı iddiaları üzerine Tekgıda-iş sendikası Rize, Trabzon, Artvin şube başkanları ortak bir basın açıklaması yaparak ÇAYKUR işçisine yönelik baskıları kınayarak çaykur ve öz Gıda yöneticileri şöyle seslendiler.

ÇAYKUR’da örgütlü Tekgıda-İş Sendikası üyesi işçilere yönelik baskı ve tehditlerin arttığı iddiaları üzerine Tekgıda-iş sendikası Rize, Trabzon, Artvin şube başkanları ortak bir basın açıklaması yaparak ÇAYKUR işçisine yönelik baskıları kınayarak çaykur ve öz Gıda yöneticileri şöyle seslendiler.

ÇAYKUR İŞÇİSİYLE ETLE TIRNAK OLMUŞTUR ZULMÜNÜZE  BOYUN EĞMEYECEĞİZ

ÇAYKUR’da örgütlü Tek Gıda İş Sendikası üyesi işçilere sendika değiştirmeleri yönelik baskı ve tehditlerin arttığı iddiaları üzerine, Tek gıda-iş sendikası Rize, Trabzon,  Artvin şube başkanları 1 nolu Rize şube başkanı Ziya Aksoy,  2 nolu şube başkanı Hüseyin Çiftçi, 3 nolu şube başkanı İsmail Rakıcı, 4 nolu ve Artvin şube başkanı Fevzi Akınç ile Trabzon şube başkanı Behzat Nuhoğlu ortak bir basın açıklaması yaparak Öz Gıda İş sendikası ve  ÇAYKUR yönetimine ağır eleştirilerde bulundular.

ETLE TIRNAK GİBİYİZ

Şube başkanları yaptığı ortak açıklamada çaykur işçisine yönelik baskılarla ilgili şunları söylediler; “ Bilindiği gibi 65 yıldır ÇAYKUR da örgütlü sendikayız. Tek Gıda İş Sendikası mücadele tarihi sürecince ÇAYKUR başta olmak üzere, tüm çalışan emekçi kardeşlerimiz, çay üreticilerimiz ve bölge halkıyla adeta etle tırnak gibi olmuştur. Dün olduğu gibi bugünde ÇAYKUR emekçisi işçi kardeşlerimize yönelik baskılar bizim bu bütünlüğümüzü ve birliğimizi asla bozamayacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

 5 YIL ÖNCE KOVULDULAR

Tüm kamuoyu ve işçi kardeşlerimizin de bildiği gibi 5 yıl önce sendikal mücadele adı altına bölgemize gelen ancak, asıl amaçlarının Türk çaycılığını yok etmek ve böylece ÇAYKUR’u özelleştirmek isteyen bu emek düşmanları bir takım siyasal güçleri de arkasına alarak,  ÇAYKUR işçisine ve Tek Gıda iş sendikasına acımasızca saldırmış ancak,  bütün bu saldırılar karşısında Tek Gıda Üyesi işçi kardeşlerimiz direndi ve bu emek düşmanlarına 5 yıl önce gerekli cevabı vererek bölgeden kovmuştur.

Bütün bu baskı ve tehditler karşısında başarılı olamayan emek düşman Öz Gıda yöneticileri ölüleri üye göstererek çoğunluk yetkisi alarak yetki konusunun yargıya taşınmasına işçi kardeşlerimizin 5 yıl süresince sendikasız kalmasına ve sosyal haklarının gasp edilmesine bugüne kadar sebep olmuşlardır.

YARGI HAKLILIĞIMIZI BİR KEZ DAHA TEYİD ETTİ

Sürdürdüğümüz demokratik ve hukuksal mücadele sonucunda, hukukun üstünlüğü ilkesine, yargının bağımsızlığına olan inancımız sonucu yargı organları ÇAYKUR’daki bütün saldırı, tehdit ve sindirme politikalarına karşı ‘tek yetkili’ sendikanın Tek Gıda-İş Sendikası olduğuna karar verdi.

Üst yargı organlarınca da onaylanan bu karar sonrası ilgili Bakanlık, ÇAYKUR’da ‘Toplu İş Sözleşmesi’ yapma yetkisini, Türk çayı ve ÇAYKUR ile emeğin hakkını yılmadan savunan, bu değerlerin ayrılmaz bir parçası olan Tek Gıda-İş Sendikasına verdi.

ÇAYKUR emekçisinin 5 yıldır alamadığı ve emek düşmanlarının saldırıları ve sözde sendikacıların engellemeleri sonucu 5 yıldır gasp edilen emeğinin hakkını almak için Kamu-İş ve ÇAYKUR yetkilileriyle Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine başladık.

KENDİMİZ İÇİN DEĞİL İŞÇİLERİMİZ İÇİN MASAYA OTURDUK

Bu görüşmelerde, kamuoyuna yansıtıldığı gibi hiçbir koşulda sendikamız çıkarları için taleplerde bulunmadık! Taleplerimiz 9 bin üyemizin 5 yıldır gasp edilen sosyal haklarını ve emeğin hakkını almak ve işçilerimiz arasında meydana gelen ücret farklılıklarını makul seviyelere çekmek yönünde oldu.

Talep ettiğimiz ücret farklılığı kişi başına güllük 10 ile 15 Lira arasında bir yevmiye artışı idi. Bu artış kamuoyuna sanki afaki bir rakammış ve bu rakamla sendikamıza ödenecekmiş gibi lanse edildi. Söyledikleri yalanlar ve yanlış bilgilendirmelerle ÇAYKUR işçisini ve kamuoyunu kandırmaya, yanıltmaya çalıştılar. Ama bunu dün olduğu gibi bugün de bu yalanlarda başarılı olamadılar.

ÇAYKUR YÖNETİMİ TARAF OLMUŞ 10 SİMİT PARASI VERMEMİŞTİR

Hepsinden önemlisi bu tür yalan ve yanıltıcı bilgileri, bu sürecin başından beri açıkça taraf olarak Anayasaya, yasalara, hukuk ve demokrasiye açıkça aykırı olarak iş barışını bozan ÇAYKUR yetkilileri tarafından yapılmış olması oldukça manidardır ve açıkça suç işlemişlerdir.

ÇAYKUR’a ait 52 işyerinde çalışan emekçi kardeşlerimizin haklarını vermemekte direnen ÇAYKUR yetkileri, imzalayacak olduğumuz bu Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden, yasalara hukuka ve sendikacılık tarihinde hiçbir örneği olmayan yasadışı ve hukuksuz bir şekilde, karşı sendika üyelerinin yararlandırılması yönünde dayatmalarla görüşmelerin tıkanmasına neden olmuşlardır. Sörünün çözümü noktasında ki tüm duyarlı ve uzlaşmacı tutumumuza rağmen çaykur yetkililerinin inatçı tavrı sonucu arabulucu atanmış ancak 10 simit parasını işçi kardeşlerimize çok gören ÇAYKUR yetkilileri sonuç alınmasını açıkça engellemişlerdir.

YASAL ZORUNLULUK GEREĞİ GREV KARARI ALDIK

Çaykur yönetiminin işçiler aleyhinde ki bu tavrı ve dayatmaları sonucunda toplu sözleşme görüşmeleri tıkanmış sonuç olarak sendikamız, yasal zorunluluk gereği, etik kurallara, hukuka ve yasalara, sendikal mücadelenin gereğine uygun olarak ÇAYKUR’a bağlı 52 iş yerinde grev kararı almak zorunda kalmıştır. Eğer bu Grev kararı alınmamış olsaydı daha sonraki süreçte böyle bir karar alma şansımız olmaz ve sendikal yetkimizde düşmüş olacaktı.

Yasal süreç nedeniyle alınan bu karar, bölge ekonomisinin lokomotif olan Türk çaycılığı ve üreticisinin sigortası konumundaki ÇAYKUR’umuzu zora sokmamak, yaklaşan yaş çay sezonunda kaos yaşanmaması ve emeğimizin hakkına zarar vermemek için en makul tarih olarak, ÇAYKUR yetkilileriyle de görüşüldükten sonra 22 Nisan’da uygulamaya konulmak istenmiştir.

AÇIKÇA GREV KIRICILIĞI HAYATA GEÇİRİLMİŞTİR

Bu süreçte greve çıkacak olan işçilerimiz her tülü tehdit ve baskı ile karşılaşmış, ÇAYKUR tarihinde görülmedik şekilde mevsimlik işçilerimizi 20 Nissan’da işbaşı yapmaya çağırmış ve açıkçası hukuka. Yasalara ve Anayasa aykırı olarak İşçi kardeşlerimize 10 simit parası vermeyen çaykur yönetimi yaklaşık 25 milyon lira zararı göze alarak grev kırıcılığı yapmıştır. Sonuçta bizlerin kararlı mücadelesi sonucu işçi kardeşlerimiz bir anlamda erken iş başı yapmış olmuştur.

TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ DEVAM ETMEKTEDİR

ÇAYKUR’da alınmış grev kararı yasal olarak davam etmekte ve süreç işlemektedir. Toplu İş Sözleşmesi imzalanması için görüşme ve girişimlerimiz devam etmektedir. Bu süreçte adeta ‘leş kargaları’ gibi yeniden ÇAYKUR işçisinin üzerine çullanan emek düşmanları, çay ve ÇAYKUR’un düşmanları söyledikleri yalanlarla ve yanlış bilgilendirmelerle kamuoyunu ve emekçi kardeşlerimizi kandırmaya ve yanıltmaya çalışmaktadır!

ÖZ GIDA’NIN HİÇ BİR YETKİSİ YOKTUR

Bu emek düşmanı sendikanın, yargı kararıyla Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkilerini alan Tek Gıda-İş Sendikasının yetkili olduğu dönemlere ilişkin hiçbir şekilde anayasal ve hukuksal olarak Toplu Sözleşme imzalaması veya söz söyleme yetkisi yoktur, olmayacaktır! Tek Gıda-İş Sendikası ÇAYKUR’da er geç üye işçiler adına toplu iş sözleşmesi imzalayacak ve emekçilerin 5 yıldır gasp edilen haklarını geri alacaktır. İmzalanacak olan bu Toplu İş Sözleşmesinden sadece üyemiz olan emekçi kardeşlerimiz yararlanacağı gibi karşı sendika üyeleri hiçbir koşulda bu haklardan yararlanamayacaktır.

5 YIL SONRA FIRSATÇILIK ETMEYE KALKTILAR

Çaykur’da Grevi kıran işverenin bu tutumunu fırsat bilen emek düşmanları 5 yıl önce kovulduklarını unutarak 5 yıl sonra Grev bahanesiyle yeniden sahneye çıkmışlardır. Öz Gıda yöneticileri işverenle yaptıkları pazarlıklarda  “ Grev kırdınız biz bölgeye gelip 1 ayda Tek Gıda üyesi tüm işçilerin Öz gıda iş’e geçmesini sağlayacağız” diyerek baskı ve tehditlere başlamışlar ancak aradan geçen 2,5 ay gibi uzunca bir süreye rağmen 8 bin Tek gıda iş üyesi işçi kardeşimiz tüm baskı ve tehditlere rağmen sendikasını terk etmemiş direnmiş emek düşmanlarına karşı onurlu bir tavır ortaya koyarak emek düşmanlarının tüm planlarını alt üst etmiştir. Öz Gıda yetkilileri 5 yıl sonra böylece bir kez daha başarısız olmuş bölgeden kaçmak zorunda bırakılmışlardır.

HERGÜN BİR İŞÇİNİN YERİ DEĞİŞTİRİLİYOR

Bugün yaşanan bütün bu gelişmeler karşısında Öz Gıda İş başarısız olunca çaykur açıkça taraf olarak emek düşmanlarının safında yer almıştır. ÇAYKUR genel müdürü İmdat Sütlüoğlu başta olmak üzere ÇAYKUR yetkilileri de bu emek düşmanlarına hukuksuz bir şekilde açıkça destek vermektedir. Özellikle Personel Dairesi Başkanı, Genel Müdür yardımcıları, Fabrika Müdürleri ve bazı siyasiler, emekçi kardeşlerimize baskı yaparak, tehdit ve şantajla, hukuki ve yasal olmayan bir şekilde işçilerimizin sendikalarını değiştirmeleri yönünde açıkça zülüm yapmaktadırlar. Bu durum açıkça suç teşkil etmektedir. ÇAYKUR yöneticileri 65 yıldan beri kardeşçe barış içerisinde yaşayan ve çalışan ÇAYKUR’u bugünlere getiren işçi kardeşlerimizi bir birine düşman etmeye çalışmaktadır.

Çaykur yöneticileri her gün bir işçiyi yıllardır çalıştığı görev yerini değiştirtmekte yer yer sürgün tehdidinde bulunmaktadır. ÇAYKUR tarihinde ilk kez kadın işçi kardeşlerimiz vardiya sistemine tabi tutulmuş birçok kadın işçi çalıştığı yer değiştirilerek imalata verilmiş birçok kadın işçi ise sürgün edileceği şeklinde tehditler almaktadır. Kısacası ÇAYKUR’un 65 yıllık tarihinde işçiler görmediği bir zulümle karşı karşıya kalmıştır.

Tüm bu baskı ve tehditler karşısında asla sessiz kalmayacağız. Bütün yasal ve hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız yapılan bu zulümler için suç duyurusunda bulunacağız. Bu baskıcı yönetimin tüm hukuksuz uygulamalarını kamuoyuna açıklayacağız ve kendilerini adım adım takip edeceğiz. Bölgemizin can damarı olan ÇAYKUR’u, Türk çayının ve emekçi kardeşlerimizin emeğinin hakkını,  geleceğini bu emek düşmanlarına bırakmayacağız, teslim etmeyeceğiz!

ÇAYKUR yetkililerine sesleniyoruz, Türk çayının geleceğini garanti altına alarak üreticilerimizin ve emekçilerimizin haklarını vermeye, ÇAYKUR’un zararını kapatıp çayın pazarlamasını yapmaya, kamu malı olan ÇAYKUR’u arpalık gibi kullanmak yerine asli görevlerini yapmaya davet ediyoruz” çağrısı yaptılar

Gençağa Karafazlı-Fehmi Demir