Tahıl ürünleri üretim miktarının 2018’de bir önceki yıla göre yüzde 4.8 oranında azaldığını belirten İncefikir, sebze ürünleri üretim miktarının ise bir önceki yıla göre yüzde 2.6 düştüğünü bildirdi.

 

 

İncefikir, bir önceki yıla göre buğday üretiminin yüzde 7, arpa üretiminin yüzde 1.4 azaldığını, çavdar üretiminin ise değişim göstermediğini anlattı.

 

İncefikir bitkisel üretimle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Yulaf üretim yüzde 4 arttı. Baklagillerin önemli ürünlerinden yemeklik bakla yüzde 13.8 azaldı. Kırmızı mercimek yüzde 22.5 oranında azaldı. Yumru bitkilerden patates yüzde 5.2 oranında azaldı. Yağlı tohumlardan soya üretimi değişim göstermeyerek 140 bin ton oldu. Tütün üretimi yüzde 14.4 oranında azaldı. Şeker pancarı üretimi ise yüzde 10.6 oranında azaldı.”

 

 

Türkiye sadece yedi kalem ürünün ithalatına tarıma verdiği destekten çok daha fazla ödendiğini belirten İncefikir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son iki yıldır tarım dış ticaret dengesi açık veriyor. İthalatta en büyük ödemeyi yağlı tohumlar ve ham yağa yapıyoruz. Ayçiçeği yağı en çok tükettiğimiz sıvı yağ. Ayçiçek tohumu ithalatında ocak ayı fiyatlarına göre TL bazında yüzde 225 daha fazla ödüyoruz. İthal ürünlerin fiyatı iç piyasanın üzerine çıktıkça ithalat gümrük vergileri sıfırlanıyor.”

 

 

Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, bazı market zincirlerinde ürünleri satılan bir et firmasının, Et ve Süt Kurumuna (ESK) pahalıya sattığı etleri ucuza satın aldıktan sonra market zincirlerine pahalıya sattığını belirlediğini açıkladı. CHP Genel Başkan Başdanışmanı da olan Gaytancıoğlu’nun açlışamasında şu saptamalar yer aldı: “Üreticiler, kurumdan 5 ay sonrasına kesim sırası alıyorken, bu şirket sıra beklemeden istediği kadar kesim yaptırabiliyor. Kilosuna 28 lira ödeyen kuruma, şirket yağ ve siniri temizlemediği eti 30-32 lira aralığından sattı. Ardından, zincir marketlere ‘ucuz et’ kategorisinde verilmek üzere 20 liradan yeniden alınan et marketlere pahalıya satıldı.”