TÜİK’in araştırması bir ailenin ayda ortalama 2 bin 848 lira harcadığını gösteriyor. Ancak bu rakam memur, emekli ve asgari ücretlinin maaşının kat be kat üzerinde…

Ortalama emekli aylığının 800 lira, asgari ücretin 1.000 lira, ortalama memur maaşının ise 2 bin 200 lira olduğu Türkiye’de devletin resmi istatistik kurumu hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcamasını 2 bin 848 lira olarak açıkladı.

Zenginlerin yaptığı harcamaları kağıt üzerinde yoksullara pay eden Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) araştırmasının aksine, Bağımsız Büro-Sen tarafından yapılan hesaplamaya göre en yoksul grubun toplam tüketimin sadece yüzde 8.5’ini gerçekleştirdiği, yüzde 20’lik en zengin grubun ise tüketim harcamalarının yüzde 37.2’sini yaptığı belirlendi. 

Yine eğitim harcamalarının da yüzde 64.7’si zenginler tarafından yapıldı.

DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?  

Bağımsız Büro-Sen’den yapılan açıklamaya göre, TÜİK hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcamasını 2 bin 848 lira olarak açıkladı. Tüm hanelerin yaptığı harcamaların kağıt üzerinde hane sayısına bölünmesiyle bulunan bu rakam Türkiye gerçekleriyle ise hiç bağdaşmadı.

Bağımsız Büro-Sen Genel Başkanı Remzi Kızılkaya, “Devletin kendi istatistik kurumunun ülkenin zengin nüfusu ile yoksul nüfusu tarafından yapılan harcamalara ilişkin bu tespiti yapması, ülke için utanç kaynağıdır. Bulunan ortalama rakam bile emekli, işçi ve memurların aylık olarak ellerine geçen ücretten çok daha fazlasıdır. Yani bir emekli 800 lira alıp da nasıl 2 bin 800 lira harcayabilir?” diye konuştu.

ARADA 4.5 KAT FARK VAR 

Sendikanın araştırmasına göre Türkiye’de toplam tüketim harcamasının yüzde 37.2’sini en zengin yüzde 20’lik grup yaptı. En yoksul yüzde 20’lik grup ise toplam tüketimin sadece yüzde 8.5’ini gerçekleştirdi. Yani en zengin grup en yoksul grubun 4.5 katı daha fazla harcadı. Yine en zenginler toplam eğitim harcamalarının ise yüzde 64.7’sini tek başına yaparken, bu rakam en yoksulların eğitime harcadığı paranın tam 29 katı olarak gerçekleşti.

Başkan Kızılkaya, “Rakamlardan da anlaşılacağı üzere, gerçek yaşantıda eğitimde, sağlıkta, çalışma koşullarında her zaman ikinci konumda tutulan yoksul kesim, kağıt üzerine gelince zenginlerle birlikte değerlendiriliyor. İnsanların aklıyla alay etmekten başka hangi ifade ile açıklanabilir bu durum?” dedi.

Kağıt üzerindeki bu suni rakamların aksine, her gün acı gerçeklerle yüzleşen memur, işçi ve emekli maaşlarının insanca yaşanabilecek bir seviyeye yükseltilmesi gerektiğini ifade eden Kızılkaya, “Maaşlarımız her geçen ay artan döviz kuru ve enflasyon karşısında eriyor. 

İşçi, memur, emekli kan ağlıyor. Çalışanlara hak ettikleri oranda bir ücret vermek devletin öncül görevidir” şeklinde konuştu.

YANDAŞ SENDİKA DAHA DA UÇTU!

Ağustos ayı açlık-yoksulluk araştırmasının sonuçlarını açıklayan yandaş Memur-Sen ise yoksulluk sınırını 3 bin 732 lira olduğunu belirtti. Araştırmaya göre, kıyafet fiyatlarında düşüş yaşanırken; gıda, ısınma, barınma, sağlık, ulaşım, haberleşme, kişisel temizlik ve bakım, eğitim-kültür, çevre ve su fiyatlarında artış olduğu gözlendi.