Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ANADOLU ETAP
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
30 Haziran 2011
YÜZDE 50’NİN GÜCÜ HER ŞEYE YETER Mİ?

İşçilerin yoğun olduğu kentlerin büyük bir kısmında iktidar partisi açık ara birinci parti çıktı. Apaçık ortada, işçilerin önemli bir kısmı AKP’ye oy verdi.

YÜZDE 50’NİN GÜCÜ HER ŞEYE YETER Mİ?

       İşçilerin yoğun olduğu kentlerin büyük bir kısmında iktidar partisi açık ara birinci parti çıktı. Apaçık ortada, işçilerin önemli bir kısmı AKP’ye oy verdi. Bu sonuçlar kabaca, mağduriyetine yol açan neoliberal politikalara işçilerin destek verdiği biçiminde de okunabilir. Ne var ki işçilerin oy tercihi, ne uygulanan ekonomik politika tercihlerinin haklılığını kanıtlar, ne emeğin haklarına yönelik yeni saldırıların yaşanmayacağı anlamına gelir. İşçiler oy verdi diye AKP’nin neoliberal politikalardan vazgeçmesi de Ulusal İstihdam Stratejisi belgesinde yer alan hedeflerini bir kenara bırakması da beklenemez. Tersine, hak ve özgürlüklerini tırpanlayan, emek gücünü olabildiğince ucuzlatan, en temel ihtiyaçları ticarileştiren, esnek ve güvencesiz çalışmayı dayatan politikaları daha büyük bir özgüven içinde gündeme getirecektir. “Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir” sözünün çalışma yaşamındaki karşılığı, işçilerin haklarının bir kısmının daha gasp edilmesi ve sendikaların etkisiz, güdümlü hale getirilmesi olacaktır.

       Burada yanıt aranması gereken soru şu: Geride bırakılan dönemde kullanılabilir gücünü kullanmayan, kullanılabilir araçlarına başvurmayan emek örgütleri yüzde 50 oy almış bir iktidar karşısında eskisinden farklı tutum alabilir mi? Öncelikle şunu vurgulamak gerekir ki yüzde 50’nin ağırlığı altında ezilmeyi gerektirecek bir durum yok. Sorun, politik tutum alıp alamama noktasında düğümleniyor. Emeğin haklarını mücadele konusu haline getirmek isteyenler, karşılarındaki iktidarın oy desteğinden hiza almazlar. Kendi güçlerine, mücadele potansiyellerine bakarlar. 1970 yılında yüzde 47 oy desteğine sahip AP iktidarı işçilerin sendikal örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldırmak istediğinde, DİSK, karşımızda halkın büyük kısmının oyunu almış bir iktidar var diye düşünmedi; 15-16 Haziran’da meşru ve demokratik direnme hakkı kullanıldı. 1999’da toplamda yüzde 53’lük oy oranına sahip DSP-MHP-ANAP hükümeti “Mezarda Emeklilik Yasası”nı çıkarırken sendikalar kaderlerine sessizce razı olmak yerine sokakta tepki göstermeyi tercih ettiler. Bu eylemlerde işçilerin bir kısmı oy verdikleri, hatta militanı oldukları partinin il ve ilçe binaları önünde parmaklarıyla bozkurt işareti yapıp “yuh” çekiyorlardı.

       Sözün özü, ne yüzde 50’lik oy oranı iktidarın gücünün her şeye yettiği veya yeteceği anlamına gelir ne de işçilerin oy verdikleri partiye büyük bir sadakatle bağlı kalacakları söylenebilir. Her şeye rağmen yapılacak çok şey var. Yeter ki iktidarın gazabından korkmayan, tehdit ve şantajlarına boyun eğmeyen, hak aramayı, mücadeleyi, itirazı, muhalefeti yeniden hatırlayan bir sendikal irade ortaya çıkabilsin…
 

DİĞER HABERLER
YENİ KURULAN BALIKESİR ŞUBEMİZİN KONGRESİ TAMAMLANDI
YENİ KURULAN BALIKESİR ŞUBEMİZİN KONGRESİ TAMAMLANDI

Balıkesir Şubemizin 1. Olağan Kongresi tamamlandı.

GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE SENDİKA ÜYESİ OLMAYAN KAPSAM-İÇİ PERSONELE TİS HAKLARININ UYGULANMASI
GÜNÜMÜZDEKİ TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE SENDİKA ÜYESİ OLMAYAN KAPSAM-İÇİ PERSONELE TİS HAKLARININ UYGULANMASI

6356 sayılı Kanuna göre, sendika üyesi olmayan kapsam-içi personelin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi, taraf sendikaya dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır.

SOĞUK, AÇLIK, POLİS ABLUKASI: NE OLURSA OLSUN MÜCADELE SÜRECEK
SOĞUK, AÇLIK, POLİS ABLUKASI: NE OLURSA OLSUN MÜCADELE SÜRECEK

Başkente yürümek isteyen Polonez işçileri 3 gündür polis ablukası altında direnişlerine devam ediyor. Geceyi soğuk havada, sokakta geçiren işçiler ‘‘Bize ‘Haklısın’ diyenler ortada yok, hakkımızı biz alacağız’’ diyor.

POLONEZ İŞÇİLERİ KEFENLERİ GİYDİ VE SUSTU: ŞİMDİ KONUŞMA SIRASI DEVLETİ YÖNETENLERDE
POLONEZ İŞÇİLERİ KEFENLERİ GİYDİ VE SUSTU: ŞİMDİ KONUŞMA SIRASI DEVLETİ YÖNETENLERDE

Anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldılar. Beş aydır boyun eğmeden mücadele ettiler. Ne Bakanlık ne Ürdünlü işveren haklarını verdi. ‘Cumhurbaşkanı’na gideceğiz!’ dediklerinde Çatalca’ya hapsedildiler.