07 Kasım 2012
YUNANİSTAN’DA İŞÇİLER BİR KEZ DAHA GREV DEDİ
Yunanistan hükümeti, AB ve IMF’den gelecek 21 milyar avroluk krediyi alabilmek için yeni kemer sıkma “önlemlerini“ Çarşamba günü meclisten geçirme hazırlığı yaparken, sendikalar da hükümeti protesto etmek için bugün 48 saatlik greve gidiyor.
Yunanistan hükümeti, AB ve IMF’den gelecek 21 milyar avroluk krediyi alabilmek için yeni kemer sıkma “önlemlerini“ Çarşamba günü meclisten geçirme hazırlığı yaparken, sendikalar da hükümeti protesto etmek için bugün 48 saatlik greve gidiyor.
Yunanistan hükümeti, AB ve İMF’den gelecek 21 milyar avroluk krediyi alabilmek için yeni kemer sıkma “önlemlerini“ Çarşamba günü meclisten geçirme hazırlığı yaparken, sendikalar da hükümeti protesto etmek için bugün 48 saatlik greve gidiyor.
Yıkımın eşiğine gelen Yunanistan’da sağcı koalisyon hükümeti AB ve IMF’den gelecek 21 milyar avroluk krediyi alabilmek için, ücretlerde ve emeklilik maaşlarında kesinti, emeklilik yaşının 65’ten 67’ye çıkarılması ve vergi artışlarını içiren “önlem” paketini yarın meclisten geçirmesi gerekiyor.
Tüm İşçilerin Militan Cephesi (PAME), Yunanistan İşçi Konfederasyonu (GSEE) ve Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağırısıyla düzenlenecek olan genel grevin hayatı durdurması bekleniyor. Greve toplu taşıma işçileri, avukatlar, hava trafik kontrolörleri, taksi şoförleri, gazeteciler, yerel yönetim memurları ve hastane personelleri katılırken, bazı medya ve ulaşım çalışanlarının Pazartesi gününden itibaren şalterleri indirdiği belirtiliyor.
Koalisyonda çatlak
Guardian’ın haberine göre koalisyon hükümetinin en küçük partisi olan Demokratik Sol partisi Çarşamba günü meclise gelecek “önlem” paketini oylamayacaklarını açıkladı. Partinin ekonomi politikalarından sorumlu Dimitris Hadzisokratis yaptığı açıklamada, pakette yer alan işgücü reformlarına tamamıyla karşı oldukları için oylamada lehte oy kullanmayacaklarını belirtti.
Koalisyon hükümetinin ikinci büyük partisi olan PASOK’tan bazı milletvekillerinin de “önlem” paketine karşı oldukları bildirildi.
Başbakan halkı kandırmaya çalışıyor
Koalisyon hükümetinin başındaki isim Antonis Samaras ise, “önlem” paketinin meclisten geçmek zorunda olduğunu, aksi takdirde iflasla karşı karşıya kalınacağını iddia etti. Paket meclisten geçmezse, kredi anlaşmasının tamamlanamayacağını söyleyen Samaras, son iki yıl içinde çalışanların gelirlerinin yüzde 35’lik bir kısmının kesintiye uğradığını, Avrodan çıkılmak zorunda kalındığında ise, maaşlarda şu ana kadar yaşanan kesintinin en az iki katı kadar bir kesintiye gidilmesi gerekebileceğini söyledi. Kredi anlaşmamsının tamamlanamaması durumunda, yaşam standartlarının yüzde 80 oranında düşeceğini söyleyen başbakan, bundan başka kesinti olmayacak dedi.
Hükümet, halkı “bu son” diyerek kandırmaya çalışırken, ülkenin dörtte biri ise işsiz. Hükümetin aldığı “önlemlerle” ülkede yoksulluk ciddi bir artış gösterirken, intihar oranlarında da artış olduğu belirtiliyor.
PAME: “İşçi sınıfı son sözünü söylemeden hiçbir şey bitmiş değil”
“Hep birlikte 6 ve 7 Kasım’daki 48 saatlik greve” başlıklı açıklamasında “işçi sınıfının henüz son sözü söylemdiğini ve patrn düzenini yıkacak güce sahip olduğu dile getirildi.
Grevin sadece kemer sıkma “önlemlerine” karşı taleplerle sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, grevin, hükümetin halk düşmanı politikalarını, Troika’yı (AB, İMF, AB Merkez Banaksı) ve kredi anlaşmalarını devirecek yeni bir militan baş kaldırışın ve halkın karşı saldırısının başlangıcı olması gerektiği ifade edildi.
“Amaç krizin faturasını halka ödetmek”
AB ile müzakereleri destekleyenler büyük yalanlar söylüyorlar, onlar çok tehlikeliler” denen açıklamada, bu koşullarda, müzakerelerin kabul edilmesinin tekellerin ve kreditörlerin karlılığını garantiye alacak yeni memorandumların, yeni ekonomik önlemlerin kabulü anlamına geleceği ifade edildi. Bundan kurtulmak için AB içinde kalınmaması gerektiğine dikkat çekildi.
Alınacak önlemlerin, borçları düşürmek için değil sermayeyi desteklemek için hayata geçirilmeye çalışıldığı belirtilen açıklamada, işçilerin 400 avroya birer köle gibi çalıştırıldığına dikkat çekildi. Kemer sıkma “önlemleri” ile yapılmaya çalışanın, tekellerin krizden daha güçlü çıkabilmesini sağlamak için, faturanın halka ödetilmesi olduğu vurgulandı.
“Bankaların borçlarını halk ödemeyecek”
GSEE’den bir sendika temsilcisinin yaptığı açıklamada “Hükümete bir mesaj vermek için Salı ve Çarşamba günü greve gidiyoruz. Bu paket meclisten geçemez! Bankaların devletten aldığı borçları halkın ödeyecek olması kabul edilemez” denilirken, GSEE ve ADEDY’den yapılan ortak açıklamada, “Hükümeti kreditörlerin kabul edilemez taleplerini karşılamaması konusunda uyarıyoruz. Hükümet, ülkeyi çıkmaza sürükleyen bu politikaları kabul ettikçe, sendikaların mücadeleleri de yoğunlaşacaktır" ifadeleri kullanıldı.
