YOLLARDA BİR YILDA 400’Ü AŞKIN ÖLÜM
İŞÇİ Sağlığı ve iş Güvenliği (İSİG) Meclisi´nin önceki gün açıkladığı ´2014 Yılı iş Cinayetleri Raporu´na göre, en çok iş cinayeti yine yollarda meydana geldi. Trafik/ servis kazası nedeniyle yaşamını yitiren işçi sayısı 2013´te en az 433 iken, 2014 yılında en az 421 olarak saptandı.

Yollarda ölüyoruz!
ISIG Meclisi’nin raporuna göre, 2014 yılında işçiler en çok yollarda yaşamını yitirdi. İş cinayetlerinde hayatını kaybeden bin 886 işçinin 421’i iş başında, işe gelirken ya da işinden dönerken can verdi.
Isparta Yalvaç’ta mevsimlik tarım işçilerini taşıyan midibüsün devrilmesi sonucu 15’i kadın, 17 işçi yaşamını yitirmişti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin önceki gün açıkladığı ‘2014 Yılı İş Cinayetleri Raporu’na göre, en çok iş cinayeti yine yollarda meydana geldi.
Trafik/servis kazası nedeniyle yaşamını yitiren işçi sayısı 2013’te en az 433 iken, 2014 yılında en az 421 olarak saptandı. Bu verilere göre, geride bıraktığımız yıl her 100 trafik kazasında yaşamım yitiren 12 kişi, iş başında, işe gelirken ya da işinden dönerken can verdi.
Kaza mı cinayet mi?
İSİG Meclisi, çoğunlukla resmi kayıtlara ‘trafik kazası’ olarak geçen bu ölümleri ‘iş cinayeti’ olarak niteliyor, çünkü ulaşım "iş süreçlerinin bir parçası." Bu nedenle yayımladığı raporda, trafikte meydana gelen bu kaza/cinayetlerin ‘bir işçi ve halk sağlığı sorunu’ olduğunu vurguluyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik EĞİTİM ve Araştırma Dairesi Başkanlığı’nın aralık ayında yaptığı açıklamaya göre, 2014 yılının ilk 11 ayında 3 bin 253 kişinin trafikte yaşamım yitirmiş olması da, sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor.
Sorun bireysel değil
İSİG Meclisi’ne göre, devletin trafik kazaları/cinayetlerine yaklaşımı ise, aynı iş cinayetlerine yaklaşımı gibi. Devlet sorunu bireyselleştiriyor ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamasında da görüldüğü gibi, ‘kazalarda’ asli kusurlu çoğunlukla sürücüler olarak gösteriliyor: "Nasıl iş cinayetlerinde ‘eğitimsiz işçi, kazaların büyük çoğunluğu işçi kaynaklı, bireysel koruyucu önlemler alınmalı’ gibi sorunun kaynağı olmayan ve kendi sorumluluklarım gizleyen bir yaklaşım sergileniyorsa, iş kazaları azalıyor’ gibi söylemlere başvuruluyorsa, durum trafiğe bakışta da aynıdır.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP kurmayları olmak üzere sorunun muhatapları, trafik kazalarını/cinayetlerini bireysel hatalara indirgemekte ve kazaların azaldığını savunmaktalar."
18 saat mesai
İSİG Meclisi’ne göre, devletin bu yaklaşımı trafik kazaları/cinayetlerinin gerçek nedenlerini ortaya koymaktan uzak. Raporda, bu cinayetlerin ana sebepleri şöyle sıralanıyor: "Şoförlerin günde 16-18 saate varan çalışma saatleri, dinlenme ortamından uzak oluşları, araç bakımlarının yaptırılmaması…Yine işçilerin patronlar tarafından uygun araçla getirilmemesi; kapalı kasa kamyonetlerde, traktörlerde taşınmaları ya da hiçbir araç tahsil edilmeden işçilerden kendi olanakları ile işi gidiş-gelişlerini sağlamalarının istenmesi… Yine uygun yapılmayan duble yollar, kavşaklar, yüksek hızlı tren hatları… Tabii bu noktada ulaşım için yapılan 3. Köprü, duble yollar, tren hatları, havaalanları vb. İnşaatlarında can veren işçilere değinmiyoruz bile…"