YOKLAMADA EN AZ 72 EKSİK
İSİG Meclisi, geçen eğitim öğretim yılına ilişkin çocuk iş cinayetleri raporunu açıkladı. MESEM’lerden tarlalara 0-17 yaş arası en az 72 çocuk, yeni eğitim yılında okul sıralarına dönemedi.
Devlet eliyle yaygınlaştırılan çocuk işçiliğinin yol açtığı iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocukların en az 20’si 14 yaşında dahi değildi.
Önceki hafta başlayan yeni eğitim öğretim yılında onlarca çocuk okullarına dönemedi. Ucuzlaştırılan emekleri sömürülen, işçileştirildikleri fabrikalarda, atölyelerde, tarlalarda, yollarda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren en az 72 çocuk tespit edildi. Ölen çocuklardan 20’si 14 yaşında dahi değildi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2024-2025 eğitim öğretim yılında çalışırken iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuklara ilişkin raporunu açıkladı. 2024 Eylül-2025 Ağustos eğitim öğretim yılında meydana gelen çocuk işçi ölümlerinin ele alındığı raporda “Okul dönemleri Bakanlık tarafından güllük gülistanlık gösterilse de olumsuz anlamda önemli değişimler var” denildi.
İŞ CİNAYETLERİ KIRDAN KENTE TAŞINDI
En az 72 çocuk, geçtiğimiz hafta çalan ilk ders ziliyle sıralarına oturamadı. Bir önceki okul yılında tespit edilen sayı 66’ydı. İktidarın mücadele etmek yerine sermayenin elini güçlendirecek düzenlemeleri hayata geçirdiği çocuk işçilikte ölümler, iki eğitim öğretim yılı arasında yüzde 10 arttı. İSİG Meclisi ayrıca, aynı dönemde farklı kaynaklarda 18 yaşında iş cinayetinde ölen 14 çocuğun bulunduğunu, bunların kaçının bu yaşı doldurup reşit statüsü kazandığını bilmediklerini rapora ekledi. Buna göre bu yaşta ölen 14 işçinin içinde, çocuk işçilerin de bulunabileceğinin altı çizildi.
Çocuk işçiliğin hem yoksulluk hem de bilinçli politikalarla kent merkezlerine taşındığı belirtilen raporda, “MESEM’de gördüğümüz üzere bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşıyor. Artık çocuk işçiler her yerde” denildi.
Bu dönemde tarım sektöründe 20, sanayi sektöründe 19, inşaat sektöründe 17 ve hizmet sektöründe 16 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Tüm çocuk işçi ölümlerinin yüzde 28’ini tarım sektöründe meydana gelen cinayetler oluşturdu. Son 12 yılda meydana gelen çocuk işçi ölümlerinin yüzde 65’i, İSİG Meclisi’nin çetele tutmaya başladığı 2013-2014 yıllarında cinayetlerin yüzde 53’ü tarım sektöründeydi. Bu oranın, çocuk işçiliğin kentlere kayması ile yüzde 28’lere geriledi.
DEVLET ELİYLE 10 YAŞINDA İŞÇİLİK
AKP iktidarının cinayetleri görmezden geldiği belirtilen raporda, “Hayali, bisiklet almak olan 12 yaşındaki Harranlı fındık işçisi Zeliha’nın yaşını araştırmalarımız sonucu bir ay sonra öğrenebildik. Ya beraber öldükleri 13 yaşındaki İbrahim ve 16 yaşındaki Abdullah’ın çocuk oldukları bilgisi paylaşıldı mı? 40-50 derece sıcakta çalışırken serinlemek veya banyo yapma ihtiyacını karşılamak için dereye giren tarım işçisi çocuklar ölüyorlar. Onlar için ne yaptılar? PR yapmayın! Tarım işçisi çocukları yaşatmak için çalışın!” denilerek çocuklardan birkaçı hatırlatıldı.
AKP’nin çocuk işçiliğini meşru ve yaygın hale getirme projesi MESEM’ler, çocukları hem eğitimden hem de yaşamdan kopardı. Son iki okul yılında en az 15 çocuk, MESEM adı altında sanayide veya inşaatlarda çalışırken yaşamdan koparıldı. Ayrıca aynı dönemde Mesleki Teknik Anadolu, Ticaret, Denizcilik gibi liseler kapsamında staj yaparken 7 çocuk hayatını kaybetti. 505 bini 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşan MESEM’lerde çocuklar, patronlara hem ucuz işgücü hem de kamu kaynaklarından aktarılan finansman olarak kullanıldı. Ele alınan okul yılının başlangıcında, Millî Eğitim Bakanlığı’nın 18 kentte “zanaat atölyeleri” ve 4 kentte açılan “meslek ortaokulları” ile işçiliği 10 yaşına kadar geriletti.
IMF’NİN OVP’Sİ UCUZ EMEK İSTİYOR
TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma sıklığı her geçen yıl yükselirken 2024 yılında yüzde 24,9’a ulaştı. Buna göre geçen yıl 970 bin çocuk işçi vardı. Ancak bu sayıya 505 bin MESEM’li çocuk, kayıt dışı çalışan çocuklar ve 15 yaş altı çalışan çocuklar dahil değil. Bu çocukları da hesaplamaya ekleyen İSİG Meclisi, ülkede 3-4 milyon çocuk işçi bulunduğunu tespit etti.
Bu çocuklar, uluslararası finans tekelleri ile uyumlu olarak, bilinçli biçimde işçileştirildi. İSİG Meclisi’ne göre Türkiye kapitalizmi, güvencesiz emek havuzunu çocuklarla genişletti. Tüm bunlar IMF’siz IMF programı olan Orta Vadeli Program (OVP), Kalkınma Planı ve Ulusal İstihdam Stratejisi gibi belgelerle ortaya kondu. Raporda, “Mesleki beceri kazanmak ve meslek öğrenmek, neoliberal düzenleme tarzının hâkim olduğu, kamunun parçalandığı, özel sektörün idarenin tüm kurumlarında ve kademelerinde karar-verici merciye dönüştüğü bir toplumsal yapıda sadece ve sadece ‘ucuz emek’ anlamına gelir” denildi.
Çocukların işçileştirilmesi, yoksullaştırılması, sömürülerek suç çetelerine itilmesi gibi sorunlara mücadelenin en önemli aşamasının örgütlenme olduğuna dikkati çeken İSİG Meclisi, 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlarken taleplerini şöyle sıraladı:
-Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır. MESEM’ler kapatılmalıdır.
-Eğitim her kademede tamamen parasız olmalı, 4+4+4 eğitim sisteminden vazgeçilmeli, müfredat aklın ve bilimin ışığında yenilenmelidir. Okullarda bir öğün yemek verilmeli ve yoksul çocukların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. Ulaşım sorunlarına çözüm oluşturulmalıdır. Okulların diğer tüm ihtiyaçları karşılanmalı, öğretmen atamaları yapılmalıdır.
-Yaşam alanlarımız uyuşturucu ve çeteleşmeden temizlenmeli, çocukların gelişimine uygun bir hale getirilmelidir.
-Çocuk işçiliğe, geleceksizleştirmeye, paralı eğitime karşı işçi sınıfı mücadelesinin bir parçası olduğu bilinciyle güçlü bir gençlik hareketi oluşturulmalı ve bu süreçten etkilenen her yaş grubu örgütlenmelidir.




















































































