Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Nisan 2012
YİNE İŞ CİNAYETLERİ, YİNE YİNE YİNE…

Bir kez daha ortaya çıktı ki, iş cinayetlerine son vermenin tek gerçekçi yolu, işçilerin kendi canlarına sahip çıkması, sendikaların iş güvenliği ve işçi sağlığını önemsememelerinin işçinin hayatıyla oynamak olduğunu fark etmeleridir. Bunun için yeni yasa çıkarmaya filan da gerek yok.

YİNE İŞ CİNAYETLERİ, YİNE YİNE  YİNE…

Perşembe günü Tuzla tersanelerinde yine bir gemide patlama oldu, 2 işçi yaşamını yitirdi 7 işçi ise yaralandı.

Bu iş cinayetinin arkasında yine aymazlık, yine tedbirsizlik, yine işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine uymama, yine keyfilik, yine aşırı kâr hırsı, yine işçiyi insan yerine koymama vardı!

Bu cinayetten bir gün önce de Erzurum-Aşkale’de Karasu Irmağı üstündeki baraj göletinde 5 TEDAŞ işçisi, bağıra bağıra öldürülmüştü!

Bu cinayette de aynı tedbirsizlik, aynı yasa ve hak tanımama, aynı işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarını hiçe sayma vardı.

11 Mart 2012’de Esenyurt’ta 11 inşaat işçisinin kaldıkları çadırda yanarak ölmesinden sonra Çalışma Bakanı Faruk Çelik başta olmak üzere yetkililer, iş kazalarına ilişkin gerekli önlemleri almak için uyarılar yaptıklarını söylüyorlardı; ama değişen bir şeyin olmadığı görülüyor.

Gerçi Çalışma Bakanı “İş güvenliği yasası çıkarmak lazım” diye mevcut “iş güvenliği ve işçi sağlığı tüzüğünü” uygulamayanları da yasal güvenceye almıştı bu topu tacı atmaktı. Çünkü olan iş kazaları öyle çok ayrıntıda kimi önlemlerin alınmadığı için gerçekleşen kazalar değildi. Apaçık iş cinayetleriydi!

Bırakalım yeni yasayı, eski yasayı; biraz vicdanlı olan her patronun ve temsilcisinin alması gereken önlemler alınmadığı için işçiler ölmekteydi!

Hem Esenyurt’taki çadır yangınında böyleydi, hem Tuzla tersanelerindeki gelmiş geçmiş, bugün artık sayısı yüzü geçen işçinin canına mal olan kazalarda, hem de Aşkale’deki gölette beş işçinin boğulduğu cinayette böyleydi. En kaba önlemler alınmadığı için işçiler üçer, beşer, onar yaşamlarını kaybettiler.

Kaldı ki, patronların ve hükümetlerinin niyetlerinin gerçekten işçilerin lehine, iş cinayetlerini önleyen bir işçi sağlığı ve iş güvenliği yasası çıkarmak olmadığı da Meclise gönderilen “iş güvenliği tasarısında” ortaya çıktı.

Esenyurt’ta 11 işçinin yanarak ölmesi sonrasında apar topar Meclise gönderilen “iş güvenliği yasa tasarısı”nda, bırakalım ciddi yeni önemleri, eski yasada yer alan “Çocukların tehlikeli işlerde çalıştırılmasını” yasaklayan maddenin de tasarıda yer almadığı görüldü. Eğer bu tasarı böyle yasalaşırsa, artık bırakalım yetişkinleri, çocukların da tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaya aykırı olmayacak!

Zaten AKP Hükümeti, emekçiler lehine düzenleme yapacağı iddiasıyla hangi işe el atsa, oradan işçiler, emekçiler aleyhine yeni düzenlemeler çıkıyor. Çıkarılmak istenen “iş güvenliği yasa tasarısı” da böyle olacak, anlaşılıyor.

Ama aynı hükümet patronlar söz konusu olduğunda hiçbir şeyi zamana bırakmıyor, hiçbir ayrıntıyı unutmuyor. Dün gazeteler Tuzla’daki iş cinayeti haberlerinin yanında AKP Hükümetinin sermayeye yönelik “yeni teşviklerini” açıkladı. Öyle görünüyor ki, patronlar artık; ne vergi verecek ne de işçilerin sosyal güvenlik primlerini ödeyecek! Hatta öyle ki işçinin ödeyeceği SGK primi işçiden kesilecek, ama sanki bu primi patron ödüyormuş gibi patrona iade yapılacak. Başka bir söyleyişle işçinin ödediği SGK primi patronun cebinde kalacak. SGK’nın alacağını ise Hazine karşılayacak.

Aslında teşvik hazineden ama bunun maliyeti işçiden emekçiden çıkacak. Bu yüzden de “Canım hükümet teşvik ediyor, bize ne?” denmemelidir. Tersine patronlara yapılan her hibe, her ucuz kredi, sosyal güvenlik ve işsizlik fonu gibi emekçi fonlarından verilen her destek, dönüp dolaşıp düşük ücret, vergi ve zam olarak işçiye, emeği ile geçinenlere fatura edilmektedir.

Kaldı ki “teşvik”in arkası da gelecektir. Ve sırada kıdem tazminatının kaldırılması, bölgesel asgari ücrete dönülmesi, işçi haklarının ve patrona maliyet getirecek işçi taleplerinin baskı altına alınması vardır. Ki, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri patrona bir maliyet getirdiği için teşvik mantığı içinde de bu önlemlerin en ucuza mal edilmesi esas alınacaktır. Çocukların tehlikeli işlerde çalıştırılması bu maliyeti düşürmenin bir adımıdır ve patronlar cenahı uzun zamandır bu girişimleri yapıyordu.

Bir kez daha ortaya çıktı ki, iş cinayetlerine son vermenin tek gerçekçi yolu, işçilerin kendi canlarına sahip çıkması, sendikaların iş güvenliği ve işçi sağlığını önemsememelerinin işçinin hayatıyla oynamak olduğunu fark etmeleridir. Bunun  için yeni yasa çıkarmaya filan da gerek yok.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.