Yılbaşı yaklaştıkça Türkiye’nin gözü kulağı Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) çevriliyor.

Aslında her ayın 3’ünde çevriliyor ama yılbaşı yaklaştıkça ilginin dozajı da giderek artıyor. Tabii ki bu ilginin temel nedeni, bu verinin memur ve emeklilerin ücret artışlarıyla doğrudan ilgili olmasından kaynaklanıyor.

Bu süreçte doğal olarak Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) enflasyon tahminleri de yoğun olarak kamuoyunun ilgisini çekiyor. Yıllardır enflasyon araştırmalarını kamuoyuyla paylaşan ENAG’ın verileriyle TÜİK’in açıkladığı enflasyon bültenlerindeki veriler arasındaki makas hep çok açık bir şekilde ilerledi. Ne zaman ki seçim oldu, ekonomi yönetimi değişti hemen ardından açıklanan enflasyonda TÜİK ile ENAG arasındaki makas kapanmaya başladı. Hatta Ağustos’ta öyle bir noktaya geldi ki ENAG’ın yüzde 8.59 olarak tahmin ettiği enflasyonu, TÜİK yüzde 9.09 olarak açıkladı. Takip eden aylarda durum nispeten dengeli gitti, Eylül’de ENAG’ın yüzde 6.24 dediği enflasyonu TÜİK yüzde 4.75 (ENAG’ın yüzde 76.1’i) olarak duyurdu. Ekim’de aylık enflasyonu ENAG yüzde 5.09 TÜİK yüzde 3.43 açıkladı. ENAG’ın verisi TÜİK’in açıkladığı verinin yüzde 67.3’ü oldu, yani veriler tekrar birbirinden ayrışmaya başladı. Dün açıklanan Kasım enflasyonunda ise ayrışmanın boyutu biraz daha arttı ve ENAG yüzde 5.58 dediği enflasyona TÜİK yüzde 3.28 dedi (yüzde 58.7’si).

Yılın ikinci yarısında oluşacak enflasyon milyonlarca memur yanı sıra sayıları 15 milyona yaklaşan emeklileri de yakından ilgilendiriyor. İşçi emeklilerinin maaşına, Haziran-Aralık dönemindeki 6 aylık enflasyon farkı doğrudan eklenecek. Memurlar ise yılın ikinci yarısı için aldıkları yüzde 6’lık toplu sözleşme artışı düşüldükten sonra kalan kısım kadar enflasyon farkı alacaklar. Kasım sonu itibarıyla geriye dönük 5 aylık enflasyon yüzde 33.6 oldu. Aralık ayındaki artışla birlikte maaşlara verilecek enflasyon farkı yüzde 35’in üzerine çıkacak. İki kurumun açıkladığı enflasyon verileri arasındaki farkın tekrar açılması, milyonlarca çalışan ve emeklinin tepkisini çekti doğal olarak. Bu veriler doğrudan etkilemese de ilk tur görüşmeleri önümüzdeki hafta Pazartesi günü başlayacak olan asgari ücretin belirlenmesinde de temel kriterlerden birisi olacak. Şunu da belirtmekte fayda var. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay in bir TV kanalına verdiği röportajda pazarlığa 14 bin liralık açlık sınırından başlanacağımı söylediğine yönelik haberler dün çok tartışıldı. Ancak TÜRK-İŞ yazılı açıklama yaparak Atalay’ın, “Açlık sınırından bir pazarlık olmaz. Onu konuşmanın bir anlamı yok” ifadelerini kullandığı bildirildi. Yani bir pazarlık rakamının telaffuz edilmediği belirtildi.