YENİ TÜRKİYE’DE ÜCRETLER VE FİYATLAR
Bu yıl kamuda memurlar, 657 sayılı Devlet Personel Yasası´nın yürürlüğe girdiği 1970 yılından bu yana, ilk kez yeni yıla ücret artısı alamadan başladılar. İşçi kesiminde de, iş kolu baraj düzeyinin saptanmasındaki belirsizliğe bağlı olarak yeni dönem topluiş sözleşmelerinin akıbeti meçhul hale geldi. İşçi ve memur, ülke çalışanlarının büyük bir kısmı, belirsiz bir yıla girdi.
Bu yıl kamuda memurlar, 657 sayılı Devlet Personel Yasası’nın yürürlüğe girdiği 1970 yılından bu yana, "ilk kez" yeni yıla ücret artısı alamadan başladılar. İşçi kesiminde de, iş kolu baraj düzeyinin saptanmasındaki belirsizliğe bağlı olarak yeni dönem topluiş sözleşmelerinin akıbeti meçhul hale geldi. İşçi ve memur, ülke çalışanlarının büyük bir kısmı, belirsiz bir yıla girdi.
Toplu-İş İlişkileri Kanun Tasansı, Kamu Görevlileri Sendikalar Kanunu değişiklik tasansı TBMM gündeminde. 12 Eylül 2010 Anayasa referandumu öncesinde çok iddialı söylemlerle, işçi ve memur örgütlenmesinde ileri hakların getirileceği savıyla yola çıkılmıştı. Referandumun üzerinden geçen bir buçuk yıllık sürede Anayasa değişikliği ile getirilen ileri düzenlemeler 2012 Ocak ayı sonuna kadar, bir türlü Meclis gündemine inmedi. Meclis gündemine inemeyen bir başka yasa da, eski SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin "yılan hikayesine" dönmüş olan İntibak düzenlemesi. Dört yıldır sürüyor. Eğer bu dönem yasalaşırsa 2013 yılında emeklilere ödeme yapılacak.
Bu "uyum bekleyişi" nedeniyle kamuda memurlar, 657 sayılı Devlet Personel Yasası’nın yürürlüğe girdiği 1970 yılından bu yana, "ilk kez" yeni yıla ücret artışı alamadan başladılar. İşçi kesiminde de, iş kolu baraj düzeyinin saptanmasındaki belirsizliğe bağlı olarak yeni dönem toplu-iş sözleşmelerinin akıbeti meçhul hale geldi. İşçi ve memur, ülke çalışanlarının büyük bir kısmı, belirsiz bir yıla girdi.
Yürütme ve Yasama organları, aradan geçen bir buçuk yıllık süreye karşı 2012 yılının başında çalışanların, başta çalışma koşulları olmak üzere, ücret ve toplu-sözleşme haklarına ilişkin düzenlemeleri uygulanabilir hale getirememişti.
Mecliste henüz görüşmeleri başlamamış olan "uyum taşanlarının" akıbeti beklenirken Yüksek Yargı cephesinden ilginç bir açıklama geldi.
Cumhurbaşkanının Ankara’da yasama, yargı ve yürütme organlarının başkanları ile yemekli toplantısı oldu. Toplantı sonrası en dikkat çekici açıklama bir yüksek yargı başkanından geldi. Başkan toplantıda, "Hakim ve Savcılar" için "zam" talebinde bulunduğunu açıkladı. Başkan talebinin olumlu karşılandığı düşündüğünü söyledi.
Enflasyondan sorumlu Merkez Bankası’dır, hükümet değil
Merkez Bankası geçtiğimiz altı yıllık dönemde izlediği para politikasının merkezine Enflasyon Hedeflemesini aldı.,Merkez Bankası 2000’li yılların başında, "özerk" olduktan sonra, temel amacını, "fiyat istikrarının sağlamak ve sürdürmek" olarak belirledi. Geçtiğimiz altı yılın dört yılında açıkladığı enflasyon hedeflerini tutturamadı. Hedefleri tahminleri aştığı gibi, üst sınır olarak belirlediği hedefler de aşıldı. En yüksek oranlı enflasyon oranını da 2011 yılında yaşadık. 2011 yılının enflasyonu, son yedi yıllık dönemin (2005-2011) en yüksek oranı olurken, hedef % 100 oranında aşıldı. 2012 yılının ilk ayı olan Ocak ayında da bu yükseliş eğiminin devam ettiğini gördük.
Merkez Bankası 2012 yılı enflasyon hedeflerini, 27 Aralık 2011 tarihinde kamuoyuna duyurduğu 2012 yılında Para ve Kur Politikaları’nda bildirdi. Hükümetle varılan mutabakatla 2012 hedefini %5 olarak açıkladı.
Merkez Bankası, hükümete özür mektubu gönderiyor
Merkez Bankası bu açıklamadan bir ay sonra, geçtiğimiz Ocak ayı sonunda, 31 Ocak 2012 tarihinde; TC Merkez Bankası Kanunun 42.md uyarınca Hükümete "2011 yılı gerçekleşen enflasyonunun hedeften belirgin olarak sapması nedeniyle" açık mektup gönderdi. Son altı yıl için de bu şekilde zorunlu olarak hükümete gönderilen 4. mektup. Böylece enflasyon konusunda hiçbir sorumluluk taşımayan hükümet de bu mektupla enflasyon nedenleri ve hedeflerin neden gerçekleşmediği hakkında bilgi sahibi oluyor. Merkez Bankası aynı gün, 31 Ocak 2012 günü, başkanının yaptığı bir değerlendirmede, bir ay önce %5 olarak açıkladığı 2012 yılı hedefini %6.5 olarak değiştirdi.
Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleri önemlidir. Kamu kesiminde ve özel kesimde Merkez Bankası’nın açıklamış olduğu yıllık enflasyon tahminleri ücret belirlemesinde esas almıyor. Belirlenen asgari ücret artışlarında bu tahmin esas alınıyor.
Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesindeki tahminleri son altı yıllık dönemin dört yılında, açıklıkla görüldüğü gibi, tutmuyor. Üst sınır olarak koyduğu sınırlar bile aşılıyor. En son 2011 yılında Merkez Bankası tahmini %100 oranında aşılmış durumda. Hedeflerin aşılması karşısında ücretlerde ortaya çıkan kayıpları, kamu kesimi, enflasyon farkı olarak, takip eden dönemde kapatıyor. Toplu sözleşme imkanı olan örgütlü emek de bu farkı ancak bir sonraki sözleşme döneminde masaya taşıyabiliyor, örgütlü sendikalı emek gücü toplam çalışanların sadece %3.6’sı düzeyinde. O süreçte de sadece enflasyon farkı karşılanıyor. Reel artışı hedeflemiyor.
Türkiye 2012 yılına yükselen enflasyon eğilimi içinde girdi. 2012’nin ilk yansı için asgari ücret belirlendi. Ancak kamu kesiminde ücretler belirlenemedi. Meclise sevk edilen, Kamu Görevlileri Sendikalan Kanunu değişiklik tasarısı yasalaşacak ve daha sonra memur sendikalan ile toplu görüşme pazarlığı masasına oturulacak. Görüşmeler sonrasında uzlaşma sonuçlarına göre 2012 yılı kamu kesimi ücret düzeyi belirlenecek. Uzlaşmazlık halinde kamu ağırlıklı mekanizma harekete geçecek ve ücret düzeyi konusundaki nihai karan hükümet ağırlıklı "hakem kurulu karan" oranlan belirleyecek. Aynen 12 Eylül sonrasında toplu-iş sözleşmesinin askıya alınması sonrasında getirilmiş olan "Yüksek Hakem Kurulu" uygulaması bir kez daha bu sefer memur sendikalan ile yapılacak ücret pazarlığında gündeme geliyor. Kamu kesimi emeklilerinin yıllık emekli maaşı düzenlemeleri de bu toplu görüşme sonuçlarına göre belirlenecek.
Yeni Türkiye’nin ücretleri
Ücretlerinin belirlenmesinde Toplu-lş İlişkileri Kanun tasansını bekleyen sendikalı işçi sayısı, toplam 22.4 milyon kişiyi bulan çalışan sayısı için sadece 810 bin kişi. Toplamın %3.6’sı. Sendikal haklardan yoksun 21.5 milyon kişi için ücretlerinin referansı "asgari ücret" oluyor. Bu yazı için hazırladığımız tabloda, Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflemesi programında yer alan yıllık enflasyon tahminlerini ve yıllık enflasyon gerçekleşmelerini, Türkiye için ücret düzeyi konusunda esas ücret konumunda olan asgari ücret yıllık artışlan ile birlikte gösterdik. Altı yılın dört yılında enflasyonun gerisinde. İki yılında üstünde. Yüksek yargıçlar, yasama, yürütme ve yargı erklerinin Cumhurbaşkanı başkanlığında yaptığı yemekli toplantıda Hakim ve Savcıların maaşlanna "zam yapılmasını" istiyorlar. Hakim ve Savcılara zam yapılması için yürütme ve yasama’nın önce karar vermesi, yasa yapması gerekiyor. Kamu ve özel kesim emekçileri ve her iki kesimin emeklileri ise, 2012 yılına ücret artışı almadan giriyorlar. Meclisin karar vermesini bekliyorlar. Ücret artışı konusunda en rahat olan ise Meclis. Beklemeleri gerekmiyor. Milletvekilleri, milletvekili emeklileri ve meclis çalışanlan olmak üzere bütün TBMM, 2012 yıl "ücret zamlarını" aldı. Merkez Bankasının enflasyon hedefleri onlar için geçerli değil.