Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
08 Eylül 2014
YENİ TÜRKİYE CİNAYETLERİ

Yeni Türkiye Cinayetleri…

YENİ TÜRKİYE CİNAYETLERİ

İŞÇI DEĞİL KAR ÖNEMLİ
İktidar desteğini arkasına alarak yeşil alanları katleden, bakanlarla telefonda imar pazarlığına giren, kârını katlamayı düşünüp emekçinin güvenliğini ikinci plana iten "AKP’li müteahhit zihniyetine" yeni canlar kurban gitti.
Ali Sami Yen Stadının olduğu yere dikilen Torunlar Holdingin binasının 32. katından aşağıya çakılan asansörde 10 işçi yaşamını yitirdi.

6 BİN TL’YE KURTULMUŞ
Asansörün son kontrolünün 30 Mayısta yapıldığı ve 30 Ağustos’taki kontrol tarihinin geçtiği ortaya çıktı. 5 ay önce aynı yerdeki kazada bir işçi ölmüş, ancak şirket  6720 TL ceza ödeyip yoluna devam etmişti.
Resmi verilere göre 2013’te iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 1235 işçinin 294’ü inşaat işçisiydi. 2014’ün ilk 8 ayında ölen 1270 işçinin 200′ ü yine aynı sektörden.

İkinci Fıtrat Vakası
Torunlar Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun neredeyse öldükleri için işçilerin sorumlu olduğunu ima etti. Torun’a göre bu tür kazalar ‘sektörel bir vaka’.
Bu açıklama iktidarın Soma faciası ardından yaptığı "işin fıtratında var" sözlerini akla getirdi. Kaza akşam 19.45’te meydana geldi, yani mesai saatinin dışında. Şirket çalışma saatlerinin hafta içi 23.00, hafta sonu ise 18.00 olduğunu söyledi. Ancak valilikten ‘kamu yararı’ nedeniyle 24 saat çalışma izni alındığı ortaya çıktı.

İki Kardeş Aynı Asansörde
Gümüşhaneli üç kardeş Ferdi, Tahir ve Tamer Kara ekmek parası için gelmişti İstanbul’a. Ferdi ve Tahir asansördeydi; biri askerden gelmişti, diğeri gitmeye hazırlanıyordu. O gün ikisi mesaiye kalmışlardı.

Hıdır Okul Parası Biriktiriyordu
Tunceli Üniversitesi Ovacık Meslek Yüksek Okulu MALİye Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç 5 gün önce işe başlamıştı. Babası Mustafa Genç de inşaatın bekçisiydi. Hıdır, bir ay çalışıp okul harçlığını çıkarmak istiyordu.

İşçileri Değil Betonu Koruyan Devlet
İş cinayetinin yaşandığı yere ambulanslarla birlikte TOMA ve çevik kuvvet geldi. Polis, şantiyede arkadaşlarının ölümüne tepki gösteren mimar, mühendis ve isçilere gece boyunca saldırdı.
Dün de gün boyu inşaat önünde toplanan işçilere, ailelere ve iş cinayetlerine dur demek isteyenlere TOMA’larla ve biber gazıyla müdahale edildi.

Betonseverin İhmali 10 Can Aldı
Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen Stadı’nın yerine yapılan rezidansta önceki gün meydana gelen kazada Ferdi Kara (19), Tahir Kara (25), Hıdır Ali Genç (20), İsmail Sarıtaş (46), Bilal Bal (23), Cengiz Tatoğlu (38), Murat Usta (28)! Menderes Meşe, Vahdet Biçer ve Cengiz Bilgi (30) adlı işçiler feci şekilde can verdi.
Kazanın ardından itfaiye ekipleri tarafından asansör boşluğundan çıkarılan işçilerin cenazeleri adli tıp kurumuna kaldırıldı. Sabah ise savcı ve iş güvenliği uzmanları inşaata gelerek kazanın oluş sebebine ilişkin inceleme yaptı. Yakınlarının ölüm haberini alan aileler de sabah saatlerinden itibaren adli tıp kurumuna geldi.

İki Oğlunu Birden Kaybetti
Aynı kazada Ferdi ve Tahir Kara isimli 2 oğlunu birden yitiren anne Arzu Kara acı haberi Adli Tıp Kurumu önünde öğrendi. Gümüşhane’den gelen ve oğullarının öldüğünü öğrenerek sinir krizi geçiren anne Kara’yı yakınları sakinleştirmeye çalışırken, "Beni kandırdınız" diye feryat eden anne bayılınca hastaneye kaldırıldı.
Baba Mithat Kara da "Benim çocuklarımı Allah verdi, Allah aldı, çocuklarımın ölümü için nur yağdı İstanbul’a. Dağlar, taşlar feryat etti, benim çocuklarım şehit oldu" diye gözyaşı döktü.
Aynı şantiyede çalışan ağabey Tamer Kara ise bir kardeşinin askerden geldiğini diğerinin de gideceğini belirerek "Aynı yerde çalışıyorduk, onlar mesaiye kalmışlardı, bir buçuk saat sonra kaza oldu, biz deprem zannettik. Sonra asansörün düştüğünü anladık, hemen kardeşlerimi aradım, açan olmadı, o an onlarında orada olduğunu anladım" dedi.

Banka kredisiyle ev almıştı
46 yaşındaki İsmail Sarıtaş’ın ise evli ve 14 yaşında astım hastası olan Irmak adında bir kızı olduğu öğrenildi. Sarıtaş’ın iki ay önce bankadan çektiği kredi ile ev aldığı, bu İsmini vermek istemeyen bir işçi asansörün sürekli arıza yaptığını söyledi. Kazada ihmal olduğunu belirten işçi, "Hepsinde sensör var, fazla olduğu zaman asansöre dur diyor, fazla diyor yürümüyor. Bu elektrik elektronik anlık oluyor bilemezsiniz. Zaten daima arıza yapıyor.
Zaten süper vizörler 24 saat orada. Benzer bir kaza da 2 hafta önce meydana geldiği ve hız kesici paraşüt nedeniyle yaralanma olmadığı" dedi. evde henüz bir aydır yaşadıkları belirtildi. Sarıtaş’ın cenazesi Sarıgazi Cemevi’ne götürüldü.

Dokuzu da serbest
Asansör kazasının ardından 10 işçinin yaşamını yitirmesi üzerine iş güvenliği konusunda sorumlu oldukları iddiasıyla inşaatta görevli 9 kişi gözaltına alındı. Sabah saatlerinde Şişli Etfal EĞİTİM ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen 9 kişi emniyetteki ifadelerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
Diğer yandan inşaat şirketinin asansör işlerini yapan Geda Major’ün dün öğlen saatlerinde internet sitesi çalışma gerekçesiyle kapatıldı. Saat 14.30 itibariyle site normal bir şekilde çalışırken, saat 14.40 sıralarında "sayfamız bakımdadır" uyarısı ile giriş yapılamadı. Siteye yaklaşık 2 saat sonra yeniden erişim sağlandı.

Türkiye’nin dört yanına cenaze gidiyor
Asansör kazasında yaşamını yitiren işçilerden 3’ünün cenazesi yakınları tarafından adli tıp kurumundan alınırken,7’sinin ise adli tıp kurumunda işlemleri sürüyor. İşçilerden Hıdır Ali Genç Tunceli’de, İsmail Sarıtaş İstanbul Sancaktepe’de, Bilal Bal Giresun’da, Cengiz Bilgi Bursa’da, Murat Usta Giresun’d a, Menderes Meşe Sivas’ta, Vahdet Biçer Manisa’da, Cengiz Tatoğlu Zonguldak’ta, Ferdi ve Tahir Kara kardeşler ise memleketleri Gümüşhane’nin Şiran ilçesinin Konaklı köyünde defnedilecek.

Baba-Oğul Aynı İnşaatta
Asansör faciası kurbanlarından Tunceli Üniversitesi Ovacık Meslek Yüksek Okulu MALİye Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genc’in 5 gün önce işe başladığı ve babası 47 yaşındaki Mustafa Genc’in de aynı rezidans inşaatında bekçi olarak çalıştığı ortaya çıktı. Aynı inşaatta çalışan bir işçi "Babası çalışmasını istemiyordu. Memlekete dönmesini istiyordu. Hıdır, bir şirkette stajını bitirmişti ve en azından 1 ay çalışıp okul harçlığı çıkarmak istiyordu. Babası ile yan yanaydılar.
Kazadan 5 dakika önce konuşup güldük. Asansörde aşırı yük de vardı ve 10 arkadaş bindiler. Zaten asansör hep arızalıydı. Hıdır bindikten 5 dakika sonra büyük bir gürültü ile asansör düştü. Sonra diğer işçiler geldi ve gerisini yaşadığımız şoktan dolayı hatırlamıyorum "diye konuştu.

10 can 200 bin etmiyor
"Arkadaşlarımızın, parçalarını çıkarıp çuvallara koydular… Demirden top olmuşlardı. İtfaiye ekipleri, dört satten fazla uğraştılar!" Aslında bu sözlerin üzerine söylenebilecek fazla bir şey yok! Depremde toplanma alanı olarak planlandığı halde üzerinde plaza inşaatı devam eden alandaki drama tanık oluyoruz. Emekçiler, ölen mesai arkadaşları için gözyaşı döküyorlar.
"Kader, fıtrat, şehit…" Emekçilerin hiçbiri artık "yersen" kavlinden bu açıklamaları dikkate almak istemiyor! Arkadaşlarının acısını yaşayanlar, tepkili ve susmuyorlar. Aynı firmada oğluyla çalışan bir baba kişisel hikâyesini, tanık olduğu dramı ve altı boş "iş güvenliği" söylemleriyle birleştirerek anlatıyor:
"Burada çalışanlar genelde 19-25 yaşlarında paraya muhtaç genç insanlar. 2 çocuğum daha var. Mecburen üniversiteye hazırlanan oğlumu da yanımda çalıştırıyorum. İş güvenliği yok, her şey teoride. İşbaşı yapmadan önce bir kâğıt imzalatıyorlar sadece. Asgari ücret alıyoruz. Taşeron firma maaşlarımızı geç öder ve anlamadığımız kesintiler yapar. Çok düşük ücrete fazla mesai de yaptırırlar, hafta sonları da çalıştırırlar. Çalışmayanı ise elinden işini almakla tehdit ederler. Bugün bile işbaşı yapabiliriz İnşaat beklemez. 300 işçi için beklemediler 10 kişi için mi işi bırakırlar? Oğlum artık gelmeyecek. Ama ben çalışmaya devam etmek zorundayım."

? Bir başka işçinin söyledikleri "fıtrat" meselesine gönderme yapıyor: "Daha önce de bir işçi benzer biçimde yaşamını yitirdi. Böyle bir kaza olacağını bekliyorduk. Çünkü asansör iki üç günde bir bozuluyordu. 20 gün önce 34. kattan yine düştü, ancak 7. katta tutunabilmeyi başardı. Firma Alman, teknikerler arızayı Almanya’daki mühendisleri telefonla arayarak çözmeye çalışıyor."
Aynı emekçi, kazayla ilgili ipuçlarını da net bir biçimde veriyor: "Hem malzeme hem insan taşınıyor. Asansörde halat olmadığını biliyoruz. Raydan çıkınca sistemin taşıyıcıyı kilitlemesi lazım. Aşağıda ki yay ise en son koruyucu! Sinyalin bozuk olduğu kesin. Halat da yoktu, kilit sistemi de çalışmamış. Bize hangi iş kazasından söz ediyorlar. Gerçeği söylesinler, kabullenelim. Genellikle kiralanan b asansörler eskidir. Aşağı yukarı 200 bin TL gibi biı fiyatı vardır. Bu paraya kıyıp satın alsalar bu kazalar yaşanmaz. Anlayacağınız 10 işçi 200 bin TL etmiyor." Ahmet Ayaz isimli bir başka işçiyle daha görüşüyoruz. Elinde bir poşet, içinde bir havlu, sabun ve yedek kıyafetleri var.
Soruyoruz, anlatıyor, dinlemeye utanıyoruz:
"İki gün önce, burada iş buldum, daha girişim yapılmadı. Koşullar çok kötü. -5’te bize yer yapmışlar. Havalandırma, pencere yok. Yemekler insana göre değil. Koğuşlarda 8-10 kişi kalıyoruz. Çok sıcak ve havasız. Bunlara alışırdık ama ölüme alışılmaz. Göz göre göre ölmek istemiyorum! Böyle yüksek ve büyük bir bina yapma tecrübemiz var mı? Fark etmez; bizi öldüre öldüre tecrübe ediyorlar nasıl olsa!. İşe girmeye mecburum" Burada kim, nasıl oturacak? Komşu binalarda oturanlardan yaşananları öğreniyoruz: "Olay sonrası polisler geldi. İçeride tepki gösteren, mühendis, işçi ve teknik görevlilere saldırıp sabaha kadar şiddet uyguladılar…"
İddiaların boş olmadığını ulaştığımız video görüntüleriyle teyit ediyoruz… İnşaattaki işçiler asgari ücret alıyorlar… Tamamlanacak dairelerin fiyatları ise 700 bin ve 4 milyon dolar arasında değişecek. Peki burada kim, nasıl oturacak? Başka sorumuz yok! 

İşçileri Suçladılar
Torunlar Inşaat’ın yöneticileri dün sabah basının karşısına çıktı.
"Asansör" katliamını "kazayı şirketimize mal etmelerine müsaade etmeyeceğiz" sözleriyle değerlendiren Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun "Tüm önlemlere rağmen işçilerin dikkatsiz davrandığını" iddia etti.
Torun’un bu açıklaması Soma’da 301 maden işçisinin yaşamını yitirmesinin ardından basın toplantısı yapan Soma Holding’in patronu Alp Gürkan’ı anımsattı. Gürkan, basın mensuplarının "Madende yaşam odası var mıydı?" sorularına kızarak, "Yaşam odası kanunen olmak zorunda değil" diye yanıt vermişti.
Torun, "10 gün evvel ben de aynı asansörü kullandım. Çünkü bu hem insan, hem de yük asansörü. 2700 kilo ağırlık taşıma kapasiteli ve 28 kişi taşıyabilen bir asansör. İnşaat alanında normalde 18.00’de mesaimiz bitiyor. Şantiyede çalışma saatleri hafta içi 23.00’e kadar devam ediyor. Hafta sonu ise 18.00’e kadar sürüyor. Bu saatten sonra bu asansörde bulunan arkadaşların, muhtemelen tedarik amaçlı bazı malzemeleri çıkararak kullanılmış olduğunu düşünüyoruz. Şantiyenin önünde, orada çalıştığını iddia eden kişiler asansörlerin bakımının yapılmadığını iddia ediyor.
Her gün 2 eleman sabahtan akşama kadar sahada bulunuyor. İhtiyaç olduğunda, arıza halinde müdahale ediliyor. Asansörle ilgili bakımı Geda Majör isimli uluslararası bir firma yapıyor. Her gün sahada elemanları bulunuyor. Bakımlarını yapıyorlar. 16 saat iş güvenliği eğitimi almadan şantiyeye kimse giremez. Nisan ayı içerisinde bakanlık tarafından da denetim yapılmıştır. Şantiyede 1500 civarında işçi çalışıyor. İş güvenliklerine rağmen çalışanların dikkatli olmadığını görüyoruz. Bu önlemlere rağmen bu tür kazaların olduğu da sektörel bir vaka."

3,5 Ay Önce Kontrol Edildi
Torunlar GYO "TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından muayene kuruluşu olarak yetkilendiren kişiler tarafından bahse konu asansörler 30.05.2014 tarihinde kontrol edilmiş ve mevzuata aykırı herhangi bir durum tespit edilmemiştir" denildi.

Süresi 30 Ağustosa kadardı
Şirketin açıklamasına TMMOB’den jet yanıt geldi. TMMOB Türkiye Makina Mühendisler Odası İstanbul Şubesi, faciaya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. TMMOB, asansörün son kontrolünün 30 Mayıs’ta yapıldığını, ancak bu kontrolün 30 Ağustos’a kadar geçerli olduğunu ve bu tarihten sonra bir kontrol yapılmadığını belirtti.

Yine Biber Gazı
İş cinayetini protesto etmek için Şişli Cevahir AVM önünden kazanın olduğu inşaata kadar yürüyen, aralarında DİSK, KESK, TMMOB, SDP ile çeşitli siyasi parti ve meslek örgütünün bulunduğu gruba polis biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti.
Göstericiler de polise taş ve soda şişesi atarak ara sokaklarda barikat kurdu. Polis helikopterleri de grubu havadan takip etti. Polisin müdahalesi ile çevredeki işyerlerine sığınan yurttaşlar biber gazı atan polise tepki göstererek "Çocuklar var atmayın" dedi. Basın açıklaması sırasında bir işçi, "Zenginlerin köpeklerine verdiği değerin yüzde 11 bize verilsin istiyoruz" sözleriyle hem faciaya hem de polisin tutumuna isyan etti.
CHP Milletvekili Mahmut Tanal da polisin işçilere müdahalesi üzerine TOMA’nın üzerine çıkarak polislere engel olmaya çalıştı.

Erdoğan’ın Okul Arkadaşı
1977’de kurulan Torunlar Grubu, kısa  sürede Türkiye gayrimenkul piyasasının önde gelen isimleri arasına girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile imam hatip lisesinden arkadaş olan Aziz Torun gençlik yıllarında Erdoğan ile birlikte futbol oynamış. Yönetim kurulundaki en dikkat çekici isim olan Ali Coşkun 58 ve 59. hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yaptı.
Ortaklardan Mehmet Torun, Forbes’in 2013te yayınladığı en zengin Türkler listesinde 580 milyon dolarlık servetiyle 78’inci.

Maaşları Şirketten mi?
Facianın ardından basının karşısına geçen Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’un bir cümlesi dikkat çekti. Torun şöyle diyor: "İşçi güvenliği ve işçi sağlığı şirketi ciddi bir eleman sayısı ile buradaki iş güvenliği ve işçi sağlığını kontrol ediyor." Torun’un bu açıklamasını gazetemize değerlendiren TMMOB İnşaat Mühendisleri İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, "İş güvenliği uzmanlarının parasını, ücretini müteahhitler ödüyor. Sistem aynı… Soma’da ortaya çıkan cinayet ne ise dünkü asansör cinayeti de aynısıdır" dedi. Anımsanacağı gibi Soma’da 301 maden işçisini kaybettiğimiz katliamdan sonra maden ocaklarının denetimini yapan iş güvenliği uzmanlarının maaşının patron tarafından ödenmesi büyük tartışma yaratmıştı.

6 bin 720 Lira Ödeyip Kurtulmuş
Torunlar Rezidans inşaatında, 5 ay önce yaşanan ve bir işçinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili hazırlanan iş müfettişi raporunda yer alan ihmallere rağmen faaliyetini sürdürdüğü ortaya çıktı.
9 Nisan’da Vanlı Erdoğan Polat (19) adlı montaj işçisinin asansörden düşerek yaşamını yitirmesinin ardından, iş müfettişleri rapor hazırladı, radikal.com.tr’de yer alan müfettiş raporunda, Polat’ın ölümüne ilişkin ihmaller ve inşaatta yer alan noksanlar birbiri ardına sıralandı. Raporda yer alan ölümcül ihmallere karşın Çalışma Bakanlığfnın, 2014’ten itibaren inşaatlarda ‘durdurma’ cezası uygulamasını kaldırıp yerine ‘süre verme’ uygulamasına geçtiği için ‘Etkin’ adlı taşeron asansör şirketine 5 bin 600 TL, Torunlar adlı inşaat sahibine de 6 bin 720 TL para cezası kesildiği ortaya çıktı.
Faciadan beş gün sonra şantiyeye giden Bakanlığın iş müfettişleri hazırladıkları raporda, kazaya neden olan "monoray iskele sisteminin kurulumundan sonra gerekli güvenlik testlerinin yapılmadığını" saptadı.
.Testleri yapılmamış ve montajı zemin yerine 15. katta yapılmış olan monoray iskele sistem sepetine, sepeti aşağıya indirmek için asılı durduğu 15. katta binen Erdoğan Polat, buradan sepetle birlikte düşmüştür.

. Polat’ın emniyet kemeri var, ancak kemerini bağlayabileceği dikey bir yaşam hattı yok.

.Sepetin üzerinde kurulumuna ve kullanımına ilişkin bir talimatname yok.

.Kazaya sebep olan bağlantı ele manlarının testleri yapılmamış.

.Kurulum ve montajına ilişkin risk değerlendirmesi yapılmamış.

.İşçilerin yüksekten düşmesini önleyecek dikey yaşam hattı oluşturulmamış.

.Polat’ın mesleki eğitim belgesi yok.

.Kurulum işleri, yetkili birinin kontrolünde yapılmamış.Test ve deneyler gerçekleştirilmemiş.

Kurnazlıkla Cezayı Geçiştirdiler
Çalışma Bakanlığı’nda görevli bir yetkili, 2014 yılına kadar noksanlıklar belirlenen inşaatlarda derhal durdurma cezası verildiğini, fakat bu tarihten sonra uygulamaya son verildiğini ifade etti.
Durdurma cezası yerine işyerlerine bir aylık süre ve teftişe ara verme uygulamasına geçildiğini kaydeden yetkili, "Bir aylık süre geçince, doğal olarak inşaat başka bir aşamada olacağı için süre verilen noksanlıklar kendiliğinden ortadan kalkmış oldu" dedi. Yetkili, İş Ekipmanları Yönetmenliği değiştirilerek asansörlerin kontrolünün üç aydan bir yıla çıkarıldığını da ekledi.

24 Saat Çalışma İznine Kamu Yararı Kılıfı
İnşaatın erken bitirilmesi ve firmanın kârını artırabilmesi için İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından gece gündüz çalışma izninin çıkartıldığı ortaya çıktı. Evrensel gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, yapım sürecinin hızlanması ve kısalması için İstanbul Valiliği Mahalli Çevre Kurulu’ndan 27 Ocak 2014’te 24 saat çalışma izni aldığı ortaya çıktı. Valilik tarafından verilen izinde "kamu yararı" ifadeleri dikkat çekti.

15 Mayıs’taki Uyarıyı da Dikkate Almadılar
İstanbul Tabip Odası’nın 4 ay önce olaya ilişkin uyarı niteliğinde tweet attığı da ortaya çıktı. Oda, 15 Mayıs’ta Tvvitter hesabına projenin fotoğrafını koyarak "Bugünden sesleniyoruz, maalesef yarın bu inşaatlarda 8-10 işçi kardeşimizi kaybedeceğiz" diye yazmıştı.
Aziz Torun, tweet’e ilişkin yaptığı açıklamada, "İşi tweet noktasına getirirsen herkes her şey için tvveet atıyor. Bizim için esas olan bakanlığın belirlediği şartların şantiyemizde yerine getirilmesidir. Sorumluluğumuzun bilincinde olduğumuz için karşınızdayız" yanıtını verdi.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.