Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
09 Ekim 2019
YENİ EKONOMİK PROGRAM VE TARIMSAL HEDEFLERİ

Üretimimizin artırılması, gıda güvenliğinin sağlanması ve kırsalın sorunlarının çözümü için gerekli adımların atılması artık ihmal edilemeyecek öncelikli bir zorunluluktur.

YENİ EKONOMİK PROGRAM VE TARIMSAL HEDEFLERİ

2020-2022 yeni ekonomik programından (YEP) önce 2019- 2021 orta vadeli program ve 2019- 2023 On Birinci Kalkınma Planı yayımlanmıştı. Tarımsal ticareti içeren, üreticileri holding tedarikçisi yapan, ithalatı öncelikleyen Tarımda Milli Birlik Projesi ise tepkiler üzerine açıklanmaktan vazgeçilmişti ve Tarım şûrası düzenleneceği açıklanmıştı. 2020- 2022 YEP’inde Tarımda Milli Birlik Projesi’ne yer verilmemesi de projeden vazgeçildiğini gösteriyor.

YEP’te Toprak Mahsulleri Ofisi ile Et ve Süt Kurumu’na görev verilmesi, piyasayı regüle eden Deniz Kuvvetlerimizin, bünyesinden FETÖ üyelerini arındırmak için uyguladığı kriterler bütün kurumlar tarafından örnek alınmalıdır. FETÖ ciddiye alınmaz, mücadele sulandırılırsa vatanımıza çok büyük kötülük yaparız. 9 Ekim 2013’te Yargıtay 9. Dairesi “Balyoz kumpasında” 237 kişinin cezasını onaylamıştı. Cezası onaylanan kişilerden Albay Berk Erden, Yarbay Ali Tatar, Kurmay Albay Murat Özenalp, Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, Albay Yunus Nadi Erkut ve Tümamiral Soner Polat hayatlarını kaybetmişti. mu kuruluşlarının önemini bir kez daha gösterdi. Ancak FİSKOBİRLİK, TARİŞ gibi tarımsal birliklerin bugünkü durumu, ne derece samimi olunduğu konusunda kuşku yaratıyor.
 
2020-2022 YEP’inde “Ormanların sürdürülebilir yapısı korunarak, kıymetli ağaç tür ve miktarının artırılması için Endüstriyel Plantasyon Ana Planı hazırlanacak” hedefi, madencilik veya farklı kullanım amaçlarının tehlikesinde olan ormanların korunmasına değil, piyasalaştırılmasına yönelik bir plandır.
 
Programda, kamu kararları ile kolaylıkla çözülebilecek su ürünleri yetiştiriciliğine ilişkin hedeflere yer verilmiş, buna karşın doğal türlerin korunması ile avcılığına ilişkin sorunlar yer almıştır.
 
YEP’teki “Yeni tarımsal destekleme modeliyle üretimde artış sağlanacaktır” hedefinin 2020 yılı Ocak ayında tamamlanacağı göz önüne alındığında, üç ay içinde yeni bir oldubitti ile karşılaşılacağı anlaşılıyor.
 
“Yerli tohum kullanımının artırılması, ithalatın azaltılması” olarak belirtilen tohumculuğa ilişkin hedefin 2022 yılı sonuna kadar yerine getirilmesi gerçekçi görülmemektedir.
 
Hayvancılıkta “ithalatı azaltmak için, büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı üretimi artırılacaktır” hedefine yer verilmiştir. Hayvancılıkla ilgili bu hedefin, geçmişte yapılan yanlışların itirafı olup olmadığını yaşayarak göreceğiz.
 
Sonuç:
 
Sürekli yenisi açıklanan programlar inandırıcılık sorunu yaratmaktadır. YEP, öncekilerde olduğu gibi üretime değil, piyasaya odaklıdır. 2002 yılında 41 milyon 200 bin hektar tarım alanı 2018 yılında 37 milyon 800 bin hektara düşerek Belçika büyüklüğünde bir alan üretimden koptu. Bu alanın üretime kazandırılması çiftçilerin desteklenmesiyle sağlanabilir. Tarım Kanunu’nda tarımsal destekleme için bütçeden ayrılan kaynağın milli gelirin yüzde 1’inden az olamayacağı hükmü bulunmasına karşın, verilen desteğin milli gelire oranı yüzde 0.4 ve yüzde 0.6 aralığında kalmıştır.
 
Bakan Pakdemirli, Tarım ve Orman Şûrası açılışında “Önümüzdeki 5 yılı planlayarak, gelecek 25 yılı yönetmeyi hedefliyoruz” demişti. YEP’in tarımla ilgili hedefleri dikkate alındığında ise şûranın ciddiyeti tartışmalı hale gelmektedir.
 
Neoliberal politikaların hedefi
 
1980’li yıllarda dayatılan neo-liberal politikalar kırsalın boşalmasına, ülkemizin ithalatçı bir konuma gelmesine yol açmıştır. Tarım alanları, meralar, ormanlar, doğal kaynaklar saldırı hedefindedir. Ülkemizin önceliği ayağı yere basmayan, üretimi göz ardı eden projeler değil, tarımsal kaynakları, üreticiyi, tüketiciyi ve kırsal kalkınmayı öncelikleyen planlı bir tarım politikası olmalıdır. Bakandan bakana ve duruma göre değişen, üreticilerin geleceğe dönük planlamaları yapamadığı bir tarım politikasıyla sorunlara çözüm getirilemez. Tarımsal kamu yönetimi ülke gereksinimleri doğrultusunda yeniden düzenlenmeli, sulama, arazi toplulaştırması gibi tarımsal altyapı hizmetleri ivedilikle bitirilmelidir. Tarım topraklarının amaç dışı kullanımı, el değiştirmesi ve köylünün mahalleli yapılıp üretimden koparılarak şehirlere göçmesi ya da kendi toprağında işçi hale getirilmesi önlenmelidir. Üreticilerin kooperatifler şeklinde örgütlenmesinin özendirilmesi önündeki engellerin kaldırılması, güçlendirilmesi gereklidir.
 
Üretimimizin artırılması, gıda güvenliğinin sağlanması ve kırsalın sorunlarının çözümü için gerekli adımların atılması artık ihmal edilemeyecek öncelikli bir zorunluluktur. Tarım teşkilatının enerjisini ve motivasyonunu düşüren, kurumsal yıkıma yol açan yapılanma denemelerinden vazgeçilmelidir. Ülke tarımını yönlendirenler, geçici çözümler üretmeye çalışmakta, çözümsüzlükle karşılaşınca eski politikadan hızlı bir biçimde vazgeçerek yeni bir uygulamayı gündeme almaktadır. Sorunların bu şekilde çözümlenmesinin mümkün olmadığı ortadadır. Ayakları yere basan, konu uzmanları tarafından hazırlanmış, üzerinde iyi çalışılmış uzun vadeli planların devreye alınmasının zamanı geçmek üzeredir. Güvensizlik ortamıyla tarımdan soğutulan çiftçi, piyasa fiyatları altında ezilen tüketici, zarar eden sanayici ve neticede ekilmeyen araziler tarımı bitirmektedir. Tarım ülkesi olmakla övündüğümüz geçmiş yıllar artık geride kalmıştır.
 
Tarım sektörünün içinde bulunduğu sorunları çözmekten uzak, tarımsal üretimimizde gıda güvencesini ve güvenliğini değil, piyasanın kâr amacını öne çıkaran, ithalatçı politikaların artmasına yol açacak girişimlerden vazgeçilmelidir. Tarımsal kaynaklarımızın korunmasını, üreticilerimizin çıkarlarını, halkımızın gıda güvencesi ve güvenliği ile ülkemizin kendi kendine yeterliliğini sağlayacak oluşumlar, konuyla ilgili tüm tarafların işbirliği ile hayata geçirilmelidir.
DİĞER HABERLER
KENT GIDA VE MONDELEZ TURKEY’DE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
KENT GIDA VE MONDELEZ TURKEY’DE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Kent Gıda ve Mondelez Turkey Gıda arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ AİLESİ, TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ ÜYELERİ
TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ AİLESİ, TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ ÜYELERİ

Sendikamız bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerini, konfederasyonumuz Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun almış olduğu karar çerçevesinde Bursa, Mustafakemalpaşa, Karacabey şubelerimiz ile birlikte Kocaeli, Eskişehir, Gebze, Tuzla ve İstanbul Avrupa Yakası şubelerimize bağlı işyerlerinden üyelerimizin yoğun katılımı ile büyük bir coşkuyla Bursa’da kutladı.

1 MAYIS’TA KAÇIRILAN FIRSAT
1 MAYIS’TA KAÇIRILAN FIRSAT

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş ilk kez 1992 yılında Ankara’da 1 Mayıs’ı işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak bir kapalı salon toplantısında birlikte kutladı.

1 MAYIS VE GENEL TATİL ÜCRETİ
1 MAYIS VE GENEL TATİL ÜCRETİ

Dünya emekçilerinin birlik dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs İstanbul’da bir kez daha kutlanamadı.