Oyan, asıl önemli olanın döviz kurlarındaki dalgalanma olduğunu vurguladı: “Bu dalgalanma nedeniyle kimse iş yapamaz hale geldi. İhracatçı fiyat vermekte zorlanıyor. Ara mal ve hammadde ithalatçıları ne yapacağını şaşırmış durumda. İthalata bağımlı sanayiler üretim yapıp yapmamakta tereddütlü. Piyasalarda tam anlamıyla bir belirsizlik yaşanıyor. Bu belirsizliğin bir an önce açılması gerekiyor.”

 

 

Yaşanan belirsizlik nedeniyle yatırımlarda ciddi gerileme olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğuz Oyan şu değerlendirmelerde bulundu: “Ekonomi yönetiminin yaptığı açıklamalar herkesi kaygılandırıyor. Cari fazla söylemlerinin bir anlamı yok. Bilgisizlikten kaynaklandığı çok açık. Cari fazla vermenin farklı nedenleri var. Bunlardan biri yüksek oranlı tasarruf. Çin ve G. Kore’nin durumu gibi. Ekonomi açısından olumlu bir gösterge. Ama Türkiye’de tasarruf oranları çok düşük. Türkiye yatırımları artırarak değil, yatırım yapmayarak cari açığını düşürüyor. Cari fazla verme hesapları yapılıyor. Bugünkü koşullarda cari fazla verilmesi işçinin işini kaybetmesi anlamına gelir. Önümüzdeki günlerde daha fazla çalışanın işsiz kalacağının göstergesi.”

 

 

Türkiye’nin dış borç çevirmede de ciddi sıkıntı yaşadığını belirten Oyan, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye’de hem kamunun hem de özel sektörün çok büyük miktarlarda dış borcu var. Şu anda bu borçların çevrilmesinde de kriz yaşanıyor. Türkiye’nin kredi risk pirimi kritik eşiği aşmış durumda. Bu koşullarda dışarıdan borç bulmak zorlaşıyor. Bulunsa bile faizler çok yüksek. Bu faizlerle iş yapmak, mevcut işleri çevirmek çok zor. Bu arada bankalarda batık kredilerin miktarı da artıyor. Bu da sistemin işlemesini zorlaştırıyor.”

 

Şu ana kadar dış borçların ödenmesi için alınmış herhangi bir önlemin olmadığına dikkat çeken Oyan, “Bu tür dönemlerde Meclis’in devrede olması gerekir. Ama şu anda Meclis tamamen devre dışı. Ne yazık ki Meclis de bunu sineye çekmiş durumda” ifadelerini kullandı.