Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
13 Kasım 2012
YAŞASIN ULUSLARARASI DAYANIŞMA!

Avrupa Sendikalar Birliği ETUC ilk kez ortak eylem çağrısı yapmıyor.

YAŞASIN ULUSLARARASI DAYANIŞMA!
Avrupa Sendikalar Birliği ETUC ilk kez ortak eylem çağrısı yapmıyor.

Geride bıraktığımız yıllarda da yapılan eylem çağrıları çok genel kaldığı gibi pek fazla bağlayıcılığı olmayan çağrılardı, iki yıl önce yapılan son ortak eylemde, "eylemlerin hafta içi veya hafta sonu mu yapılacağı konusuna ulusal sendikalar kendileri karar verecek" denilmişti. Buradan bakıldığında ETUC’un 17 Ekim günü aldığı karar bir ileri adımı ifade ediyor. Kararda, "14 Kasım günü bütün üye sendikalarımızı ülkelerinde grev, gösteri, miting, toplantı ve daha değişik eylemler örgütlemeye, Avrupa’da işçi haklarının korunması için harekete geçmeye çağırıyoruz" denildi.

Şüphesiz ETUC’un politikasında temelden bir değişim, dönüşüm söz konusu değil. Çatı örgütünün politikası AB düzeyinde sermaye ile "sosyal diyalog ve sosyal barışı" korumak ve geliştirmek. Özellikle ETUC içindeki etkin olan kuzey Avrupa ülkelerinden sendikalar (Almanya, Danimarka, Hollanda, Finlandiya, isveç), çatı örgütünün politikasını ciddi olarak belirliyorlar ve yönlendiriyorlar. Bu, Almanya’da çatı örgütü DGB’nin ve IG Metali, Ver.di, IG BCE gibi işkolu sendikalarının kriz politikalarına bakıldığında daha iyi anlaşılacaktır.

Krizin patlak vermesiyle birlikte Almanya’daki bütün işkolu sendikaları ücret artışından vazgeçtiler, bir takım hakların ‘geçici’ dondurulmasını onayladılar. Hükümetin kısa çalışma yasasını değiştirip altı aydan 24 aya çıkarmasını talep eden sendikalar bununla da yetinmeyip genel ve işkoluna özgü konjonktür paketleri talep ettiler. Aynı sendikalar, bankaları kurtarmak için hazırlanan yüzlerce milyarlık kurtarma paketlerini "başka alternatif yok" diyerek onayladılar.

Özellikle güney Avrupa’daki sendikaların (tabanın ciddi baskısıyla olsa da) Troyka’nın saldırılarına karşı mücadelelerini sürdürmeleri, genel grev çağrıları yapmalarına bizzat DGB Başkanı Michael Sommer müdahale etmeye çalıştı. Saldırıların en sert olduğu ve dolayısıyla mücadelenin de keskinleştiği ülkelerin konfederasyon başkanlarını Başbakan Merkel ile buluşturan Sommer toplantı sonrası, "Buluşmada diğer ülkelerden meslektaşlarım taleplerini aracısız Merkel’e iletme fırsatı buldular. Bizce bu sorunların çözümünde çok önemli bir adımdı" yorumunu yapmıştı.

Sommer’in bu girişimi, Almanya’nın AB hükümetleriyle sürdürdüğü ‘diyalogun’ farklı bir düzeyde devam ettirilmesinden başka bir şey değildi. Alman sendikacıları her ne kadar "tembel güney Avrupalı ve çalışkan kuzey Avrupalı" veya "tembel Yunanlı ve çalışkan Alman" karşılaştırılmasına karşı çıkar görünseler de, aldıkları tavırla birçok kez temelde bu görüşten çok uzak olmadıklarını ortaya koydular.

Sommer, Berthold Huber (IGM), Frank Bsirske (Ver.di), Michael Vassiliadis (IG BCE); hepsi de yeri geldiğinde "borçların bir şekilde ödenmesi", "kamu harcamalarında aşırıya(l) gidilmemesi" gerektiğini göğüslerini gere gere söylemekten geri durmadılar! Uzun yıllar sonra ilk kez, eşzamanlı genel grevlerin ve eylemlerin yapılmasının (bütün eksiklerine ve zayıflıklarına rağmen), uluslararası sendikal ve işçi hareketi için çok önemli olduğunu da gözden kaçırmamalıyız.

Eylemin (bütün biçimleriyle) güçlü geçmesi, sendika bürokrasisinin gücünün zayıflamasına, sınıf bilincinin gelişmesine; ortak düşmanın kim olduğunun görülmesine ve en önemlisi sınıfın mücadele tecrübesi kazanmasına hizmet edecektir. Ayrıca bu eylemler, bütün Avrupa’da olduğu gibi özellikle Almanya gibi ülkelerde "yaşasın uluslararası dayanışma" sloganının içeriğinin yeniden doldurulmasına, yeni bir işçi hareketinin doğmasına da vesile olabilir.

Şüphesiz bütün bunlar eylemin ardından, 15 Kasım günü gerçekleşmeyecek! Ama 14 Kasım, bunların gerçekleşmesi yolunda atılan önemli bir adım olacaktır. Bu nedenle bütün mücadeleci, dürüst ve sınıftan yana olan işçiler, sendikacıları her yerde 14 Kasım’a ilişkin somut eylemlerin yapılması için adımlar atmalılar.

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.