Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan aylardır hasta. Hastalığı son dönemde daha da ağırlaştı. Hastalığını yeneceğini, sağlığına yeniden kavuşacağını umut ediyoruz, diliyoruz.
Sayın Yaşar Okuyan ile aynı kuşağın insanlarıyız. 1980 öncesinde farklı taraflardaydık; bugün aynı saftayız, yan yanayız.
Yaşar Bey’le Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaptığı dönemde tanıştık. Ben de Türk-İş’te genel başkan danışmanıydım. Ben Yaşar Bey’i çok sevdim. Sanırım o da beni sevdi ki, 16-17 yıldır birlikte olmaktan büyük keyif alıyoruz.
ÇEVRESİNE NEŞE SAÇAR
Yaşar Bey uzaktan bakıldığında çok serttir. Yakınlaştığınızda dünya tatlısı bir insandır. Herkesle öyle mi bilmiyorum, ancak birlikte olduğumuzda ben her an kahkaha atmaya hazır bir durumdayımdır. Kısa bir süre önce Ulusal Kanal’da yayınlanan iki programda da böyle oldu. Sayın Okuyan, programına Mehmet Akkaya’yı ve beni davet etmişti. Program öncesinde gülmeye başladık. Program sırasında da epeyce güldük.
Yaşar Bey bakanlık yaparken bir gün kendisini ODTÜ’de dersime davet ettim. Dersim üç saat üst üsteydi. Bir saatliğine gelebileceğini söyledi. ODTÜ’nün adı çıkmış. Sayın Bakan da ülkücü. Hiç çekinmedi. Derse girdik. Öğrencilerle hemen kaynaştı. 10-15 dakika sonra öğrenciler karşılarında klasik bir bakan olmadığını anlamışlardı; neredeyse “abi” veya “amca” diyeceklerdi. Çok keyifli bir ders oldu. Bir saat diye başlayan ders, ara vermeden üç saat sürdü. Sayın Bakan’ın korumaları bir ara merak edip içeri girdiler. Öğrencilerin kahkalarını başka biçimde yorumlamışlardı.
Yaşar Bey 31.5.1999-8.8.2002 tarihleri arasında Bülent Ecevit Hükümeti’nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görev yaptı.
Hayatını hep kendi emeğiyle kazanmış namuslu bir insan olarak, işçi hakları konusunda çok duyarlıydı. Ancak sermayenin büyük baskı uyguladığı bir dönemde bir koalisyon hükümetinin bakanı olarak her istediğini yapamadı; onaylamadığı bazı gelişmelere de engel olamadı.
ÇALIŞMA MEVZUATINA KATKILARI
Ben genellikle bilinmeyen veya unutulan bazı katkılarından söz edeceğim.
En önemlisi iş güvencesi. 9.8.2002 günü kabul edilen 4773 sayılı Kanunla Türkiye’ye iş güvencesinin getirilmesinde Sayın Okuyan’ın belirleyici katkısı vardır. İş güvencesinin kabulünü sağladı; ancak bu nedenle de bakanlıktan ayrıldı. AKP de 2003 yılında bu iş güvencesini ciddi biçimde geriye götürdü.
Yanılmıyorsam 2002 yılında bir ortak arkadaşımız aracılığıyla benden bir şey istedi. Türk-İş’in Uluslararası Çalışma Örgütü çalışmalarından ben sorumluydum. ILO Uluslararası Çalışma Konferansı’nda Türkiye’nin iş güvencesine ilişkin 158 sayılı Sözleşmeyi ihlal ettiği için Standartların Uygulanması Komitesi’nde incelemeye alınmasını sağlamamı rica etti. İlgilileri aradım. Komite’den, işveren grubunun da katıldığı güzel bir karar çıkarttık. Yaşar Bey, iş güvencesini kabul ettirmede bu kararı da kullandı.
Kıdem tazminatı hakkını genişleten en önemli değişiklik Yaşar Okuyan tarafından gerçekleştirildi. 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olup da en az 3600 gün prim ödemiş olanların, kendi istekleriyle işten ayrılıp kıdem tazminatlarını alma hakkı getirildi.
Bugün işten çıkarılan birçok işçi için çok önemli olan işsizlik sigortası da Yaşar Okuyan döneminde kabul edildi.
50’den fazla işçi çalıştıran tarım işletmelerindeki işçilerin İş Kanunu kapsamına alınmasında da Yaşar Bey’in büyük katkısı oldu.
Yaşar Bey’in sağlık haberlerini ve bizi yine kahkalara boğmasını bekliyoruz.