Haziran ayının emekçi halk için de bir direniş ayı olduğunun belirtildiği raporda, Gezi sürecinde hayatım kaybeden ve yaralananlara işaret edilerek, "yaşamsal hak taleplerimiz yoğun bir şiddet ve saldırı ile karşı karşıya kaldı, kalıyor" denildi. İstanbul İşçi Sağlığı Güvenliği Meclisi’nin saptamalarına göre, geçtiğimiz ay adına iş kazası denilen "iş cinayetleri"nde, 21 inşaat, 20 mevsimlik tarım ve 13 belediye işçisi can verdi. Hayatını kaybedenlerin ll’i kadın, 93’ü erkekti İş cinayetleri Haziran ayında da çocukları vurmaya devam etti ve biri 14 yaşında olmak üzere 5 çocuk iş cinayederi sonucunda hayatını kaybetti.

Haziran Direnişi’nde, Gezi Parkı’nın park olarak kalması talebi kadar, AKP’nin yıllardır uyguladığı politikalara karşı biriken öfkenin etkili olduğunun vurgulandığı raporda şu ifadeler yer aldı: "Yine bu öfkede resmi rakamlara göre son 10 yılda yaşanan 11 bin işçi ölümünün de payı vardı. İşte b u hissiyatlarla alanlardayız, parklardayız… Bir yandan devlet direnişçilere yönelik saldırılar ve hukuk tanımaz uygulamalar içindeyken, diğer yandan da geçtiğimiz günlerde kabul edilen bir Torba Yasa ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda yer alan bazı uygulamaları erteledi.

Buna göre 50’den az işçi çalıştıran Az Tehlikeli işyerleri için iş güvenliği uzmanı çalıştırılması zorunluluğu 2016 yılı Temmuz ayına, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta yer alan işyerleri için ise 2014 yılı Temmuz ayına bırakıldı. Yani saldırılar ve hukuksuzluklar, yaşamımızın her alanında devam ediyor." İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi, iş cinayetleri başta olmak üzere yapılan her türlü saldırıya karşı adalet, eşitlik, özgürlük ve onur mücadelesini sürdürmeye devam edeceğini tüm kamuoyuna, bir kez daha duyurdu.