TEKEL işçilerine destek verdikleri için haklarında dava açılan aralarında sendikacıların, siyasi partilerin temsilcilerininde bulunduğu 111 kişinin yargılanmasına başlandı.

       TEKEL işçilerinin 1 Nisan 2010 tarihinde Türk-İş önünde yapmak istediği, ancak polisin sert bir şekilde müdahalede bulunduğu eylem nedeniyle çok sayıda sendikacı, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.

       TEKEL’in özelleştirilmesinin ardından 4/C’ye, sendikasız ve sigortasız çalışmaya karşı Ankara’nın merkezinde 78 gün çadır kurarak hakları için direnmişlerdi. Taleplerinin kabul edilmemesi üzerine 1 Nisan 2010’da Ankara’da yeniden buluşma kararı almışlardı. Tüm illerden gelen 12 bini aşkın TEKEL işçisi polis tarafından durdurularak, Ankara’ya sokulmamışlardı. Uzun süren direnişin ardından Ankara’ya alınan ancak Türk- İş önüne bırakılmayan TEKEL işçilerine ve destek veren yüzlerce kişiye polis gaz bombaları ve biber gazları ile müdahalede bulunmuştu.

       Polis yaşananların ardından aralarında Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, KESK eski Genel Başkanı Sami Evren, DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Yönetim Kurulu üyeleri, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı’nında aralarında bulunduğu 111 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet” ettikleri gerekçesi ile dava açtı.

       Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına Uluslararası sendikaların temsilcilerininde aralarında olduğu çok sayıda kişi izledi.

        KESK, DİSK, TMMOB, Türk-İş’inde aralarında bulunduğu çok sayıda örgüt duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Almanya’dan IG Metal, NGG ve Die Linke temsilcilerinin bulunduğu heyet de destek verdi.

‘DEMOKRASİ AYIBI’

       Eylemde ilk sözü alan Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, haklarında açılan davayı demokrasi ayıbı olduğunu söyledi. “Bugün yargılananlar emek ve demokrasi mücadelesinde önemli kişilerdir ve yargılanmayı hak etmiyorlar” diyen Türkel, mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Türkel’in konuşması sırasında eyleme katılan TEKEL işçileri, “TEKEL’i satanlar defolsun gitsin” şeklinde slogan atarak, “Bizim mücadelemizin bu noktaya gelmesinin bir sorumlusu bu hükümet ise diğer ve asıl sorumluları sarı sendikacılardır” diyerek, Türkel’i protesto ettiler.

       Uluslararası sendikaların oluşturduğu heyet içerisinde yer alan IG Metal Temsilcisi İsmail Demirdöğen, TEKEL işçilerinin onurlu direnişinin Türkiye sınırlarını aşarak, Almanya ve dünyaya yayıldığını söyledi. Demirdöğen, TEKEL işçilerinin ve destek verenlerin yargılandığı davayı sonuna kadar izleyeceklerini belirtti.

       Yargılananlar arasında olan DİSK Genel SEKRETERİ Tayfun Görgün, AKP’nin emekçilere reva gördüğü güvencesizliğe, köleliğe karşı çıktıkları, haklarını savundukları için yargılandıklarını söyledi. AKP’nin sokakta olanları, kendisinden olmayanları “eşkiya” olarak gördüğünü ifade eden Görgün, “Halkı korku imparatorluğu ile yönetmek isteyenler, halkın öfkesinden kurtulamaz” dedi.

‘DAHA ÇOK SUÇ İŞLEYECEĞİZ, MAHKEMELERİNİZ HAZIR OLSUN’

       111 kişi şahsında TEKEL işçilerinin direnişinin yargılandığını söyleyen KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, AKP’nin 8 yıllık iktidarlık sürecinde yaygınlaştırdığı güvencesiz ve sözleşmeli çalışmaya karşı TEKEL işçilerinin gerçekleştirdiği direnişin dünya işçi sınıfına umut verdiğini kayedetti. Hakkını arayan işçi ve emekçilerin değil, iş cinayetlerine göz yumanların, işçilerin kölelik düzenine mahkum edenlerin yargılanması gerektiğini vurgulayan Çınar şöyle devam etti: “Bugün yargılananlar kendi sınıfının ideolojisine sahip çıkmış, onlar için direnmiş, dayanışmaya geçmiş emekçiler ve onların temsilcileridir. Eğer bu suçsa bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Mahkemeleriniz hazır olsun.”

       TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu, “Eğer bugün burada hesabı sorulacak, TEKEL işçilerinin mücadelesinde, direnişinde bizlerin neyi eksik bıraktığıdır. Bu mücadeleyi büyütmekte üzerimize düşenlerde neyi eksik bıraktık bu konuşulmalıdır. Bunun hesabını TEKEL işçileri sorabilir. TEKEL işçilerine destek verenler, bunun hesabını verir. Bugün buraya hesap vermeye değil, bir kez daha hesap sormaya geldik” diye konuştu.

TÜRKEL: ‘ASIL MAĞDUR BİZİZ’

       TEKEL işçilerine destek verdikleri için 111, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası kapsamında “Yasak yerler ve TBMM çevresindeki 1 km’lik alanda gösteri yapmak”, “Gösteri sırasında halkı kışkırtmak” iddilarıyla yargılanıyor. 

       19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma salonun yetersiz olmasından dolayı 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Çağdaş Avukatlar Derneği’ne üye çok sayıda avukat sanıkları savundu. Mahkeme heyeti başkanı zaman darlığı nedeniyle kimlik tespitini ve savunmaları birlikte aldı.

‘MAĞDUR DA, YARGILANAN DA BİZİZ’

       Duruşmada savunma yapan Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, TEKEL’in özelleştirilmeye başladığı ’90’lı yıllardan alarak, TEKEL işçilerinin Ankara’da gerçekleştirdiği direnişe kadar olan süreci anlattı. Sendikalarının 60 yıldır TEKEL işçileri içerisinde örgütlü olduğunu kaydeden Türkel, TEKEL’in özelleştirilmesi ile 4857 Sayılı İş Kanunu’na göre çalışan işçilerin 4-C statüsüne geçirildiğini ve büyük hak gaspları yaşandığını söyledi. Üyeleri ile birlikte konfederasyon binasına gitmelerinin suç oluşturamayacağını kaydeden Türkel, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak müdahalede bulunduğunu vurguladı. Çok sayıda işçinin yaralandığnı hatırlatan Türkel, “Asıl mağdur olan biziz, yargılananda biziz”” şeklinde konuştu. Türkel, gerçekleştirdikleri eylemin, Anayasa’nın 90. maddesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını belirtti

‘BİZ DEĞİL, ŞİDDET UYGULAYANLAR YARGILANMALI’

       DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise yaptığı savunmada, TEKEL işçilerinin mücadelesine destek vermemenin bir sendikacı için suç olduğunu söyledi. Asıl olarak o gün işçilere şiddet uygulayan güvenlik güçlerinin ve emir verenlerin yargılanması gerektiğini söyleyen Çelebi, “İstanbul 3. Bölge CHP Milletvekili adayıyım. Eğer seçilirsem dokunulmazlık hakkımın bu dava için kaldırılmasını istiyorum. Böylesi bir davada sanık olarak yargılanmaktan onur duyarım” dedi.

       Eylemde ÇHD Genel Merkezi Yönetim Kurulu tarafından gözlemci olarak görevlendirilen Avukat Gülbin Aydın da yargılananlar arasında yer alıyor. ÇHD’nin görevlendirmesi üzerine, gözlemci olarak eylemde yer aldığını belirten Aydın, yargılanmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi. ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Aydın’ın ifadesinin Adalet Bakanlığı’ndan izin alındıktan sonra alınmasını talep etti. Mahkeme Başkanı, Aydın’ın eylem yerinde gözlemci olduğuna, avukat kimliği ile bulunduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesi ile Kozağaçlı’nın talebini reddetti.

       TEKEL işçilerine destek verdiği için yargılanan ESP Eski MYK üyesi Çiçek Otlu, TEKEL işçilerine verdiği destektek dolayı yargılanmaktan onur duyduğunu söyleyerek, “Yeter ki işçi sınıfı beni yargılamasın. Burada yargılanması gereken bizler değil, bizlere, Hopa’da halka gaz bombaları ile saldırar, katleden katil iktidar yargılanmalıdır” dedi.

       TEKEL İşçilerine destek verdikleri için yargılanan, çok sayıda Tek Gıda-İş Sendikasının yöneticisi, DİSK, KESK, TMMOB yöneticileri ve KESK eski Genel Başkanları İsmail Hakkı Tombul ve Sami Evren, BES Genel Başkanı Osman Biçer, EĞİTİM Sen eski Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, yeni Genel Başkan Ünsal Yıldız, SDP Ankara İl Başkanı Yeşim Ergün’ün de aralarında olduğu çok sayıda kişi duruşmada savunma yaptı.

       Geç saatlere kadar süren duruşmada gelmeyen sanıkların bulunduğu illerden talimatlı olarak ifadelerinin alınmasına, eksiklerin tamamlanması için bir sonraki duruşmanın 14 Ekim 2010 tarihine atılmasına karar verildi.