Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
01 Şubat 2011
YARGI, YÜRÜTMEYE BAĞLANIYOR

24 ilin barosu, AKP hükümetinin yüksek yargıya ilişkin düzenlemelerine karşı bildiri yayımladı:

YARGI, YÜRÜTMEYE BAĞLANIYOR

 Bildiride, HSYK’nin ardından Yargıtay ve Danıştay’ın da yürütmeye bağımlı hale getirilmek istendiği vurgulanarak, “Demokrasinin vazgeçilmez şartı olan kuvvetler ayrılığı ortadan kalkacaktır. Bu düzenlemeyle üstünlerin hukuku ve yargısı yaratılacaktır” denildi.

ANKARA (Cumhuriyet Gazetesi  Bürosu) – Aralarında Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Antalya barolarının da yer aldığı 24 ilin barosu, hükümetin Yargıtay ve Danıştayın daire sayısını arttırma planına karşı 19 maddelik sert bir bildiri yayımladı.

Demokrasi ve hukuk devleti için kamuoyuna duyuru: Çok geç olmadan!başlığıyla yayımlanan bildiride, özetle şu mesajlar verildi:

Siyasi iktidara bağımlı yargı: Sivil toplumu oluşturan hiçbir kesimle uzlaşılmadan alelacele yapılan bu anayasa değişikliği sonrasında, HSYK, adeta Adalet Bakanlığının bir dairesi haline getirilmiştir. HSYKnin açıklandığı şekilde yeniden yapılandırılmasından sonra, bu iki yüksek mahkemenin üye sayısının bir anda, daha önce Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde arttırılmak istenmesinin nedeni, siyasi iktidara bağımlı bir yüksek yargı yaratmaktır.

Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkacak: Yargıtay ve Danıştayın üye sayısının arttırılmasına gerekçe olarak gösterilen iş yükünün sebebinin öncelikle, ilk derece mahkemelerindeki ve soruşturma evresindeki yapısal sorunlar olduğu açıktır. Buna rağmen kamuoyu, yanlış bilgilendirilmekte ve yüksek mahkemelerin üye ve daire sayısının arttırılmasının tek çözüm olduğuna inandırılmak istenmektedir. Oysa yapılmak istenen, Yargıtay ve Danıştayı, iş yükü bahane edilerek yürütme organına bağımlı hale getirmektir. Yüksek yargının yürütme organına bağımlı kılınması sonucunda, demokrasinin vazgeçilmez şartı olan kuvvetler ayrılığı ortadan kalkacaktır.

Özel yetkili mahkemeler kalksın: Referandumla başlandığı iddia edilen demokratikleşme süreci içerisinde, yürütme organı, kendine bağlı bir yargı yaratmaya çalışmak yerine, adil yargılanma ve savunma hakkını hiçe sayan özel görevli ağır ceza mahkemelerini derhal kaldırmak suretiyle yargıda reform çalışmalarına başlamalıdır.

Üstünlerin hukuku: Bu düzenleme ile artık iktidarın, yani üstünlerin hukuku ve yargısı yaratılacaktır. Hukuki güvenliği tamamen yok edecek, Türkiyeyi hukuk devleti olmaktan tamamen çıkaracak, totaliter bir rejime zemin hazırlayacak böyle bir gidişe karşı koymak ve toplumu uyarmak hukukçuların, baroların ve bütün sivil toplum kuruluşlarının tarihsel bir görevidir.

Destek veren barolar: Adana, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Bursa, Denizli, Edirne, Eskişehir, Giresun, İstanbul, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Manisa, Muğla, Sinop, Tekirdağ, Tunceli, Uşak. 
 

DEMOKRASİ VE HUKUK DEVLETİ İÇİN KAMUOYUNA DUYURU:ÇOK GEÇ OLMADAN!

Biz aşağıda imzası olan barolar, demokrasi için bu duyuruyu, çok geç olmadan, duyarlı kamuoyu ile paylaşıyoruz:

1.12 Eylül 2010 referandumunda Anayasada yapılan değişikliklerle, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) siyasal iktidarın doğrudan vedolaylı etkisine açık şekilde yapılandırılmıştır.

2. Ne yazık ki bu referandum öncesinde halkımız Anayasa değişikliklerinin içeriği ve gerçek amacı konusunda bilgilendirilmemiş veya yanlışbilgilendirilmiştir.

3. Sivil toplumu oluşturan hiçbir kesimle uzlaşılmadan alelacele yapılan bu Anayasa değişikliği sonrasında, HSYK, adeta Adalet Bakanlığının bir dairesi haline getirilmiştir. Bundan sonra Yargıtay ve Danıştay da yürütme organına bağımlı kılınmak istenmektedir. Nitekim HSYK kısa bir süre içinde yaptığıtasarruflarla bu kuşkuları doğrulamış ve güven kaybına neden olmuştur.

4. Siyasi iktidar, 2007 yılında hazırladığı yasa tasarısıyla Yargıtayın üye sayısının 150 ile sınırlandırılmasını öngörmüştür. Bugün ise HSYKnın siyasiiktidara doğrudan veya dolaylı şekilde bağımlı hale getirilmek suretiyle yeniden yapılandırılmasından sonra, Yargıtayın üye sayısı 250’den, 387ye, Danıştayın üye sayısı 95’ten 151e çıkarılmak istenmektedir.

5. HSYKnın açıklandığı şekilde yeniden yapılandırılmasından sonra, bu iki yüksek mahkemenin üye sayısının bir anda, daha önce Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde arttırılmak istenmesinin nedeni, siyasi iktidara bağımlı bir yüksek yargı yaratmaktır.

6. Bilindiği üzere Yargıtay ve Danıştaya üye seçimi, siyasi iktidara bağımlı hale getirilmiş bu HSYK tarafından yapılacaktır.

7. Yargıtay ve Danıştayın üye sayısının artırılmasına gerekçe olarak gösterilen iş yükünün sebebinin, öncelikle, ilk derece mahkemelerindeki ve soruşturma evresindeki yapısal sorunlar olduğu açıktır. Buna rağmen kamuoyu, yanlış bilgilendirilmekte ve yüksek mahkemelerin üye ve daire sayısının artırılmasının tek çözüm olduğuna inandırılmak istenmektedir. Oysa yapılmak istenen, Yargıtay ve Danıştayı, iş yükü bahane edilerek, yürütme organına bağımlı halegetirmektir. Yüksek yargının yürütme organına bağımlı kılınması sonucunda, demokrasinin vazgeçilmez şartı olan kuvvetler ayrılığı ortadan kalkacaktır.

8. Yargıtayın yeniden yapılandırılmasında siyasi iktidarın niyetini en açık şekilde ortaya koyan düzenleme, yeni üyelerin atanması ile birlikte BirinciBaşkanlık Kurulunun kendiliğinden lağvedilmesinin öngörülmesidir.

9. Birinci Başkanlık Kurulunun başlıca görevleri, Yargıtay Başkanı, Yargıtay Başsavcısı, Yargıtay daire başkanları ve üyeleri hakkında ceza soruşturması yapmak ve kamu davası açılmasına karar vermek; ayrıca üyelerin hangi dairelerde görevlendirileceğini belirlemektir.

10. Tasarıya göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, yeni üyelerin de katılımıyla yapılacak seçimle yeniden oluşturulacaktır. Böylece siyasi iktidar buönemli organı istediği şekilde belirlemiş olacaktır.

11. Yeniden yapılandırılmış HSYK eliyle yeniden oluşturulmak istenen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun dolaylı da olsa bu şekilde siyasi iktidarın

etki alanına alınması sonucunda Yargıtayda, Yargıtay Başkanı da dahil olmak üzere, hiçbir yüksek hâkimin teminatı kalmayacaktır.

12. Dikkatimizden kaçmayan bir diğer husus ise, siyasal iktidarın Anayasaya aykırı bir biçimde, Anayasa Mahkemesini, Yargıtayın ve Danıştayın üstünde bir temyiz mercii haline getirmek istemesidir. Siyasi iktidar, Anayasa Mahkemesine, Yargıtayın ve Danıştayın kararlarını iptal etme yetkisi vermektedir. Bu düzenleme Yargıtay ve Danıştayı işlevsiz kılacaktır. Ayrıca bireylerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapmadan önce AnayasaMahkemesine bireysel başvuru yapması gerekeceğinden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapma hakkı çok uzun yıllar geciktirilerek fiilen yok edilecektir.

13. Referandumla başlandığı iddia edilen demokratikleşme süreci içerisinde, yürütme organı, kendine bağlı bir yargı yaratmaya çalışmak yerine, adilyargılanma ve savunma hakkını hiçe sayan özel görevli ağır ceza mahkemelerini derhal kaldırmak suretiyle yargıda reform çalışmalarına başlamalıdır.

14. Siyasi iktidardan beklentimiz, yargıdaki iş yüküne ve kronikleşmiş sorunlara, barolarla işbirliği içinde gerçekçi çözümler üretmesi; yargının kurucuunsuru bireylerin hak ve özgürlüklerinin güvencesi olan avukatların vazgeçilmez konumunun yargının diğer unsurlarınca benimsenmesini sağlaması; bu çerçevede, avukatlara karşı adliye binalarında dahi her gün uygulanan ayrımcılıklara ve çıkarılan anlamsız zorluklara son verilmesini sağlamasıdır.

15. Haklı kaygılarımız, oluşturulmak istenen sisteme yöneliktir. Çünkü hukuk devletinin ve demokrasinin güvencesi, kişiler değil, kurulan sistemdir.Anayasa Mahkemesi ve HSYKnın bu şekilde yeniden yapılandırılması ve siyasi iktidara bağımlı hale getirilmesinden sonra bu kez aynı yapının Yargıtay ve Danıştay için öngörülmesi, hukuk güvenliğini tamamen ortadan kaldıracak ve telafisi mümkün olmayacak bir tahribat yaratacaktır.

16. Hukukun özgürlükleri güvence altına almadığı bir sisteme demokrasi adını vermek mümkün değildir. Bu yapı gerçekleştiği takdirde, siyasi iktidarayakın olunmadığı sürece hak aramak ve hak almak mümkün olmayacaktır. Bu düzenleme ile artık iktidarın, yani üstünlerin hukuku ve yargısı yaratılacaktır.

17. Hukuki güvenliği tamamen yok edecek, Türkiyeyi hukuk devleti olmaktan tamamen çıkaracak, totaliter bir rejime zemin hazırlayacak böyle bir gidişe karşı koymak ve toplumu uyarmak hukukçuların, baroların ve bütün sivil toplum kuruluşlarının tarihsel bir görevidir.

18. Toplumumuzun, hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun, yürütme organının yargı üzerindeki etkisini ortadan kaldıracak, yargının bağımsızlığınısağlayacak yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. İnsan haklarına, hukukun üstünlüğüne, evrensel hukuk ilkelerine dayalı, toplumsal uzlaşmayı gerçekleştirecek, demokrasinin önündeki bütün engelleri kaldıracak ve sağlıklı bir demokrasi açısından tehlikeli boyutlara gelmiş kutuplaşma ve ayrışmalara son verecek yeni bir

anayasa hazırlanması için üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye hazırız.

19. Biz aşağıda imzası olan baroların yaklaşımı, eleştirmekten öte, kalıcı ve evrensel hukuk ilkelerine uygun çözümler üretmektir. Bu amaçla, yasama ve

yürütme organlarıyla ve ilgili bütün kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu ilan ederiz.

 

“Demokrasi adına” yapıldığı ileri sürülen uygulamalarla demokrasimiz telafisi çok zor zararlara uğramadan ve kişi özgürlüklerimiz tamamen güvencesiz

bırakılmadan önce duyarlı kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.

 

ADANA BAROSU

ANKARA BAROSU

ARTVİN BAROSU

BALIKESİR BAROSU

BOLU BAROSU

DENİZLİ BAROSU

ESKİŞEHİR BAROSU

İSTANBUL BAROSU

KIRIKKALE BAROSU

MANİSA BAROSU

SİNOP BAROSU

TUNCELİ BAROSU

AMASYA BAROSU

ANTALYA BAROSU

AYDIN BAROSU

BİLECİK BAROSU

BURSA BAROSU

EDİRNE BAROSU

GİRESUN BAROSU

KAYSERİ BAROSU

KOCAELİ BAROSU

MUĞLA BAROSU

TEKİRDAĞ BAROSU

UŞAK BAROSU

DİĞER HABERLER
DAHA ÇOK ÇALIŞMAK İSTEYENLER ARTIYOR
DAHA ÇOK ÇALIŞMAK İSTEYENLER ARTIYOR

TÜİK’e göre dar tanımlı işsizlikte gerileme yaşanırken geniş tanımlı işsiz sayısı son 10 yılda yaklaşık 2 kat arttı. Artan geçim sıkıntısı nedeniyle daha çok çalışmak isteyenlerin sayısı ise son 1 yılda 948 bin arttı.

ELİT ÇİKOLATA’DA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
ELİT ÇİKOLATA’DA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Elit Çikolata arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

HER 5 SAATTE 1 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ
HER 5 SAATTE 1 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

İSİG Meclisi, nisanda en az 163, bu yılın ilk dört ayında ise en az 597 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

ENFLASYONA DA ZAM
ENFLASYONA DA ZAM

Merkez Bankası, yılsonu için yıllık TÜFE tahminini yüzde 36’dan yüzde 38’e yükseltti.