Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
22 Ağustos 2013
YANDAŞLIK

Geçtiğimiz 11 yıl içinde “yandaşlık” kavramı o kadar farklı alanlarda, o kadar yaygın kullanılmaya başlandı ki, asıl anlamını AKP iktidarı ile birlikte kazanmaya başladığını söyleyebiliriz. Kuşkusuz AKP’den önce de yandaşlık vardı. Ancak hiçbir zaman, bu kavramın anlam sınırlarını bu kadar zorlayan bir dönem yaşanmadı.

YANDAŞLIK

 Geçtiğimiz 11 yıl içinde “yandaşlık” kavramı o kadar farklı alanlarda, o kadar yaygın kullanılmaya başlandı ki, asıl anlamını AKP iktidarı ile birlikte kazanmaya başladığını söyleyebiliriz. Kuşkusuz AKP’den önce de yandaşlık vardı. Ancak hiçbir zaman, bu kavramın anlam sınırlarını bu kadar zorlayan bir dönem yaşanmadı.  

İktidarın görüş, düşünce ve uygulamalarına koşulsuz onay vererek ona yaranmaya çalışanları, eleştiri ve önerileri sadece görmezden gelmekle kalmayıp, Gezi sürecinde eleştiri yapanları her fırsatta hainlikle suçlayan herkesi “yandaş” olarak nitelendirmek mümkün.

Bırakalım son 11 yılı, sadece son birkaç ayda yaşananlar bile, siyasi iktidar yandaşlığı açısından belirtileri giderek artan ve ilaçla tedavisi mümkün olmayan kronik bir hastalık durumunun yaşandığını gösteriyor. Bu anlamıyla günlük hayatın her alanında karşımıza çıkabilen yandaşlık, incelenmesi gereken bir psikolojik bozukluk halini ifade ederken, özellikle yandaş basın ve yandaş sendikaları, komedi ile trajedi arasında gidip gelen bir hale düşürebiliyor.

Başbakan’ın ağzından çıkan her şeye kayıtsız şartsız destek vermek, en masum eleştiriler karşısında sağa sola saldırmak, örneğin Gezi direnişine katılan ve destekleyenleri hedef göstermek gibi davranışlar, işi çığırından çıkartarak “yandaş olma” fikrini, iktidar adına tetikçilik yapma noktasına kadar getirdi.

Başbakan’ın Mısır’daki darbe sonrasında yaşananlara atıfla söylediği  “Er ya da geç bir Musa çıkar hesabını sorar”  sözünün arkasından 6 gazetenin kelimesi kelimesine aynı manşeti atması, “yandaş basın” tespitinin ne kadar yerinde olduğunu gösterdi.

Yine benzer bir şekilde, kamu emekçilerinin 2014-2015 yıllarını kapsayan toplusözleşme görüşmelerinde, 1.5 milyon kamu emekçisi açısından hükümetin önerdiği teklifin bile altında bir ücret artışına onay veren sendikal anlayış, Memur-Sen için AKP’nin “memur kolları” tanımlamasının boşuna olmadığı gösterdi. AKP iktidarı ile aralarındaki siyasal-ideolojik bağları giderek güçlenen Memur-Sen’in, toplusözleşme sonuçlarına yönelik eleştiriler karşısındaki suçlayıcı ve aşağılayıcı söylemleri, bunlar için “yandaş” kavramının bile yetersiz kaldığını gösteriyor.

Attıkları  her adımda iktidara yaranma içgüdüsü ile hareket etmeyi kendilerine görev edinenler, iktidarın baskı ve sindirme politikalarının yoğunlaşmasına paralel olarak artan “yandaşlık” hissiyatı altında en somut gerçekleri bile acımasızca eğip bükerek, gerçekleri olduğundan farklı bir şekilde göstermek için resmen çırpınıyorlar. Çünkü yandaşlar için önemli olan “gerçeğe ulaşmak” değil, en açık gerçekleri bile ters yüz edip, önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmak.

Emekçi sınıfların, sistemin işleyiş mantığından kaynaklı  eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin hedefinde yer almalarına rağmen, bu devasa gücün iktidar ve onun bilumum yandaşları tarafından “nesneleştirilmesi” ve “pasifleştirilmesi”, yapay gündemleri gerçek dışı söylemlerle halkın gerçek gündeminin üzerine çıkaranların toplumu kendi çıkarları doğrultusunda nasıl yönlendirdiklerini gösteriyor.

Bugünlerde şu ya da bu şekilde iktidarın ve yandaşlarının bütün çarpıtmalarına rağmen, sistemin acımasız gerçekleri yüzüne bir tokat gibi çarpanlar, iktidar ve yandaşları tarafından sürekli yeniden üretilen yalanların karşısına cesaretle dikilip, yaşadığı sorunları yaratan nedenleri ortadan kaldırmak için gerçek anlamda örgütlü davranmaya başlamadıkça, ne kadar doğru olursa olsun söylenen her sözün, yapılan her eylemin, beyhude bir uğraş olmaktan öteye gitmesi mümkün görünmüyor.

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.