Tekgıda-İş Sendikası’nın yıllardır örgütlenme mücadelesi sürdürdüğü Fransız menşeli Bel Karper’de grevin 8. günü geride kaldı. Döhler Gıda’da ise işveren Karaman İI Emniyet Müdürlüğü’nün de desteğiyle grevi kırdı. Döhler’de hukuki süreç başladı.

Dünyanın önde gelen gıda firmalarından Bel Karper ve Döhler firmaları, Türkiye’de çalışanların haklarını gasp ediyor. Sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilerin, yargı süreçleriyle birlikte, Bel Karper Gıda’da altı yıldır devam eden örgütlenme mücadelesinde 17 Mayıs’ta başlayan grev devam ediyor. Döhler Gıda’da dört buçuk yıldır devam eden örgütlenme mücadelesin sonunda aynı gün başlatılan grev ise işverenin engellemesiyle kırıldı. Karaman İl Emniyet Müdürlüğü’nün vasıtasıyla polisin desteğiyle işçilerin dışarı çıkarak greve katılması engellendi. Döhler’deki gelişmelere ilişkin Tekgıda-İş Sendikası hukuki süreç başlattı.

YASADIŞI ÜRETİM GİRİŞİMİ

Bel Karper’de devam eden grev sürecine ilişkin Aydınlık’a bilgi veren Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, 1 Ocak 2021’de başlayan beş aylık toplu iş sözleşmesi sürecinin her aşamasında işvereni masaya davet ettiklerini ancak işverenin kabul etmediğini aktardı. Durdu, “İŞKUR aracılığıyla toplu sözleşme taslağını da gönderdik ama işveren kabul etmedi. Süreç arabuluculuğa geldi, uzlaşmazlıkla sonuçlandı. Greve çıkmak durumunda kaldık” dedi.

17 Mayıs’ta greve başladıklarını hatırlatan Durdu, şunları kaydetti: “80 işçinin 65’i grevde şu an. Çalışanların yüzde 75’i greve katılınca işveren şaşırdı. Beş gün boyunca üretim durdu. Üretim müdürü, fabrikanın vardiya amirleriyle yasadışı olarak üretim yapmaya çalışıyorlar. Bunun içinde hukuki olarak girişimde bulunduk, tutanak tutturuyoruz.” Grevdeki işçilerin morallerinin yerinde olduğunu söyleyen Durdu, “Arkadaşlarımız sendikasına güveniyor. Toplu sözleşmeyi yapana kadar bu mücadeleyi bırakmayacağız. Sekiz gündür gece gündüz buradayız. Tüm emek dostlarımızı Çorlu’da faaliyet gösteren Bel Karper fabrikasının önündeki grev çadırımıza davet ediyoruz. Gelsinler çayımızı içsinler” diye konuştu.

‘BAKANLIĞI VE YARGITAY’I KORUYORUZ’

Durdu ayrıca yabancı şirketlerin Türkiye’de yasaları tanımamasına karşı devleti göreve çağırdı: “Bel Karper Fransa menşeli bir şirket. 27 ülkede 17 bin çalışanı var ve dünyanın her yerinde çalışanları sendikalı. Ama maalesef burada işçilerin anayasal hakkını kullanmasını engel oluyorlar, işçiler baskı altına alıyor. 6 yıl sürdü burada mücadele. Bunun durum Türkiye Cumhuriyeti yasalarının caydırıcı olmamasından kaynaklanıyor. Aslında biz burada Çalışma Bakanlığı’nın, Yargıtay’ın bayrağını koruyoruz. Bu şirketler ‘Türkiye’nin yasalarını, yargı kararlarını tanımıyorum’ diyor ama buna rağmen direniyoruz. Bakanlığın toplu sözleşme yetkisi vermesine rağmen işçilerin burada açlığa, sefalete mahkum edilmesine anlam veremiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kötü niyetli yabancı şirketlerin bu tutumlarına karşı caydırıcı önlemler almasını istiyoruz.”