Türkiye’de, yabancı kökenlilere verilen çalışma izinlerini iki yılda ikiye katlandı. 2017’de 87 bin 182 kişiye verilen çalışma izin sayısı, 2019’da 145 bin 232’ye yükseldi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Selçuk, CHP Niğde Milletvekili Ömer Lütfü Gürer’in, Türkiye’de çalışan yabancı işçi sayısına ve sağlık sorunları ile soru önergesini yanıtladı. Selçuk, 2017 yılında 87 bin 182,2018 yılında 115 bin 837 ve 2019 yılında 145 bin 232 yabancıya çalışma izni verildiğini açıkladı. Selçuk çalışma izni verilenlerin içinde Suriyelilerin ilk sırada yer aldığı belirtirken, Suriyelileri, Türkmenistan, Gürcistan, Özbekistan ve İran vatandaşlarının izlediğini bildirdi.
KAYIT DIŞI ÇALIŞANLARIN SAYISI DA AZ DEĞİL
Yabancı kökenli çalışanların bazılarının geçici çalışma izni olsa da kayıt dışı ve yabancı uyruklu çalışanların olduğunu da dikkat çeken önerge sahibi Gürer, "Sayın Bakan’ın soru önergemize verdiği yanıta göre 2017 yılından itibaren yabancı uyruklu çalışanların sayısında ciddi bir artış gözlenmektedir. 2017 yılında 87 bin olan yabancı uyruklu çalışan sayısı 2019 yılında 145 bine yükselmiştir. İki yıl içinde neredeyse 2 katma çıkan yabancı uyruklu çalışanların sayısındaki artış dikkate değerdir" diye konuştu.
3 AYLIK MUAYENE UYGULAMASI KALDIRILDI
CHP’li Gürer, restoran ve gıda üretim yerlerinde kayıt dışı çalıştırılan yabancı uyruklularla ilgili "Yemek üretim ve dağıtımı ile restoran gibi umuma açık ya da gıda ile ilgili yerlerde akciğer filmi ve portör muayenesi yaptırılmakta mıdır? Denetimlerde portör ve akciğer filmi çektirmemiş çalışanlar saptanmış mıdır?" sorusunu da yöneltti. Bakan Selçuk, 2011 yılına kadar yürürlükte olan "Yenilecek ve içilecek şeyler satan veya veren veyahut taharet ve nezafete müteallik sanatlar ifa edenler her üç ayda bir kendilerini muayene ettirerek bir sıhhî rapor almaya mecburdurlar" şeklindeki kanun maddesinin bu tarihten sonra şu şekilde değiştirildiğini belirtti: "Gıda üretim ve satış yerleri ve toplu tüketim yerleri ile insan bedenine temasın söz konusu olduğu temizlik hizmetlerine yönelik sanatların ifa edildiği işyeri sahipleri ve bu işyerlerinin işletenleri, çalışanlarına, hijyen konusunda bu işyerlerindeki meslek ve faaliyetin gerektirdiği eğitimi vermeye veya çalışanların bu eğitimi almalarını sağlamaya, belirtilen eğitimleri almış kişileri çalıştırmaya, çalışan kişiler ise bu eğitimleri almaya mecburdurlar."
İŞYERİ HEKİMLERİNİN GÖZETİMİ
20 Temmuz 2013 tarihli 28713 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan İşyeri Hekimi ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve EĞİTİMleri Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri kapsamımda işyeri hekimleri tarafından çalışanların sağlık gözetiminin yapılması ve hijyen eğitimlerinin verilmesi gerektiğini de belirten Bakan Selçuk, sağlık gözetimi kapsamında işe giriş ve periyodik sağlık muayenesi ile gerekli tetkiklerin sonuçlarının "İşe Giriş / Periyodik Muayene Formu" örneğine uygun olarak düzenlenmesi ve bu formda çalışanların solunum sistemi muayenesi ve radyolojik analizler gibi sonuç ve bulguları da yer alması gerektiğini ifade etti.
ÇALIŞANA HİJYEN EĞİTİMİ
Bakan Selçuk, "Bu çerçevede; gerçekleştirilen iş sağlığı ve güvenliği teftişlerinde sağlık raporlarının söz konusu Yönetmeliğe uygun bir şekilde düzenlenip düzenlenmediği ve çalışanlara hijyen eğitimlerinin verilip verilmediği hususları da denetlenmektedir" dedi. Önerge sahibi Gürer ise büyük kentler başta olmak üzere gıda ve yemek üretim tesisleri ile lokanta ve restoranlarda çok sayıda yabancı uyruklu çalışan ile karşılaşıldığına dikkat çekti. Gürer, bu çalışanların sağlık kuruluşlarında düzenli portör muayenesi olması ve akciğer filmi çekilmesi uygulamasından vazgeçilmiş olmasının yanlış olduğunu ve bunu sürekli gündeme getirdiğini belirtti. Sürekli olarak hastane kontrolünün gıda işinde çalışanlar için zorunlu tutulmasını isteyen Gürer, şunları kaydetti:
‘PANDEMİ DİKKATE ALINIP YENİDEN DÜZENLENMELİ’
"Pandemi süreci insan sağlığının önemini ve korunmanın zorunluluğunu bir kez daha göstermiştir. Çalışanın özellikli kontrolleri mutlaka sağlık kuruluşlarında yapılması uygulamasına geri dönülmelidir. Toplum sağlığı ile doğrudan ilgili bu durum pandemi dikkate alınıp yeniden düzenlenmelidir. Bir fırında, pastanede, restaurantta çalışan kişi sağlığı buradan doğrudan iletişim içinde olan tüm tüketicilerin sağlığı ile ilintilidir. Yabancı uyruklular düşük ücretle ve çoğunluğu sağlıklı olmayan koşullarda yaşamaktadır ki onların çalıştıkları işyerlerinde sağlık durumları daha dikkatle takip edilmelidir. Ülkemizde 10 milyona erişen geniş tanımlı işsiz varlığında kayıtlı yabancı işçi sayısında artış keza yine aynı alanda kayıt dışı varlığı denetim ve takipleri zorunlu kılmaktadır. Çalışanın sağlık kontrolünü devlet kuruluşları yapmalıdır. Çalışanın sağlık kontrolü işyeri inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemlidir, salgın süreci de dikkate alınarak bu konuda yeni düzenleme sağlanmalıdır."