VATANDAŞ ‘ÖZEL’LE VEDALAŞIRKEN
Üst üst gelen küresel yatırımcılara satılan özel zincir hastane haberleriyle özel hastane fark ücretlerine yapılan yüzde 200´lük zammı alt alta koyup beraber okumalıydık. Çünkü sağlıkta dönüşümün altın dönemine vasıl oluyorduk..
Üst üst gelen küresel yatırımcılara satılan özel zincir hastane haberleriyle özel hastane fark ücretlerine yapılan yüzde 200’lük zammı alt alta koyup beraber okumalıydık. Çünkü sağlıkta dönüşümün "altın dönemine" vasıl oluyorduk.. Önce beyin travması geçiren Dilan’ı yoğun bakımdan zorla "yerimiz yok" diye taburcu eden Tıp etiği emsali Türkiye’nin en büyük hastane zinciri Medical Park’ın çoğunluk hisselerini İngiliz Yatırım şirketine satıldığı haberi gelmiş…
Akabinde Meclis’teki Torba Yasa’ya koyulan bir değişiklikle özel hastanelerin vatandaştan aldığı fark yüzde 200’e çıkartılmıştı..
Yani özel hastaneler SGK’ın bin lira ödediği hizmet için vatandaştan 900 TL alırken şimdi bunu 2 bin TL’ye kadar talep edebileceklerdi.
Bu demekti ki özel ve devlet hastanesi arasına sağlık hizmet bedellerine koyulan 200 kat farkla, dar gelirliler ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası olmayanların özel’e gitmeleri "geçmişin kısa ve hoş bir rüyası" oluyordu.
800 TL ile doya doya rahat yaşayanlar milyonlarca hane halkı bir özel poliklinikte sadece muayene için "tetkik ve ilaç hariç" 60 TL verebilecekler miydi..
Anlaşılan önce özel hastanelerin kapısı vatandaşa açılıp gerekli halk desteği sağlandıktan sonra…
Özel hastane farkları önce yüzde 30, sonra yüzde 90’a şimdi de yüzde 200’e çıkartılmıştı.
Hatta küçük mülkiyet özel hastaneler de bu arada vatandaşın ayağını ‘özel’e alıştırma "işlevlerini" yerine getirirken "batık işletme" halini aldığından ülkemize gelen sağlık devlerinin önlerine atılmış, piyasa kar tekelini tırtıklamayan "ucuz yemler" olacaktı…
YABANCI SERMAYE BUYURSUN GELSİN!
Ne diyelim; "Neoliberal sağlık müstemlekesi" Türkiye’nin tesisatı bitmiş, eğitim hastanelerinden hocalar kaçırtılmış, doktorları sözleşmeli ücretli, sağlık emekçileri taşeron hale getirilmiş, SGK yani kamu kaynak aktarımlı özel hastanecilik teşvik edilmiş ve "süper dönüşümün" nihai ayağına gelinmişti..
Son durumu civelek bir ekonomik haberden alıntılarsak "Dünyanın bir çok ülkesini geride bırakan sağlık pazarımız 843 özel hastane ve 160 milyar dolarlık hacmiyle yabancıların tek odak ülkesi" olduğunu öğrenirdiniz..
Küresel yatırımcıların her gün "Türkiye’nin gösterdiği sağlık alanındaki büyüleyici performans dolayısıyla" hayranlık içinde brifing istediklerini, "kapalı kapılar ardında nasıl yoğun pazarlıklar döndüğünü" okurdunuz..
E haliyle vatandaş "özel-devlet" bütün hastanelerde hizmet alacak buyuran popülist söylem de susacak ve "ne mutluluktur ki az zamanda sağlık giderlerini 6 milyar TL’den zınk diye 80 milyar TL’ye vardırabildik" diyecekti…
Patlayan ameliyat sayısı ve kişi başı doktor müracaatı OECD ortalamasından yüksek, tonlarca ilaç tüketilen, tetkik-tahlil-görüntüleme pazarımızla küresel tekellerin "altın yumurtlayan sağlık sömürgesi" oluyorduk…
Ayrıca yerli sermaye mülkiyetinden yabancı sermayeye geçen "sağlık piyasasını" doyuracak ve küresel sağlık tekellerini abad edecek kaynak da yine kamunun parası olacaktı..
Bu gelişmelerle kimlerin nasıl zenginleştiğini bulmak da yakın tarihli ev ödevimiz olsundu.