Bu yıl üreticinin de narenciyeden yüzü gülmedi, ‘çözüm göstersinler üretmeye devam edelim’ çağrısı yapılıyor.

Hatay’da narenciye bahçelerinde hasat zamanı… Portakal, limon, mandalina ağaçlarında meyveler olgunlaştı, işçiler toplamak için mesaiye başladı.

Hatay’ın narenciye üretim merkezlerinden Dörtyol ilçesinde, bu sene ağaçların çiçeklenme döneminde sıcaklık artışı meydana geldi. Çiçekler zarar gördü, rekoltede düşüş yaşandı. Üreticilerin rekolte düşüşü nedeniyle yaşadıkları zararın üzerine, ürünlerini yok pahasına tüccara kaptırmaları da dert oldu. Üreticiler, 85 kuruştan mandalinayı bahçede satışa çıkardılar. Bazı bahçelerdeki ağaçların meyve tutmaması nedeniyle kesildiği, yerine zeytin ağaçlarının dikilmesine karar verildiği öğrenildi. Kesilen ağaçlar yerinde hayvanlar otlatılmaya başlandı.

GÜVENCE YOK

Narenciye işçilerini ziyaret ettik. İşçiler hummalı çalışma içindeler. Ağaç dallarından meyveler toplanıyor, genç işçiler toplananları küfelerle taşıyor, kadınlar özenle kasalama işlemi yapıyor ve narenciyeler kamyonlara yükleniyor. İşçilerle sohbetimizde ‘bir dokunduk, bin ah işittik’. İşçilerin sigortası yok, iş güvenliği yok, can güvenliği yok… Sadece günlük çalıştıklarının karşılığı ücret alıyorlar. Her gün iş de yok!

15 SAATLİK ÇALIŞMA

İşçiler için sabaha karşı saat üçte yolculuk başlıyor. Akşam saat altıda eve dönülüyor. 15 saatlik çalışmanın sonucunda 90 ila 100 lira arasında ücret alınıyor. Bu ücret için yağmur, çamur, kış ve hastalık demeden çalışmak şart! İşçiler yetkililere soruyor: “Siz nasıl üretimi ve üreticileri geliştirecek ve karınlarını doyuracaksınız.”

‘ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZI DÜŞÜNEN YOK’

Halil Koç, Adana’dan çalışmaya geldiğini belirterek, “Herkes görsün! Sırtımızda küfe akşama kadar mandalina taşıyoruz. Bütün bunları, 100 lira için yapıyoruz. Çamur, yağmur demeden her gün böyle. Başka söylenecek ne var ki” dedi.

Neslihan Tan, iş kazalarına ve çalışma koşullarına dikkat çekerek, şöyle konuştu:

“Biz gecenin köründe yollara düşen işçileriz, sırf ailemize, çocuklarımıza ekmek götürmek için bu işi yapıyoruz. Sabah kahvaltı bile yapmadan geliyoruz. Tarım işçileri kaza geçirdi, ağaçtan düştü ama çözüm konusunda ne yapıyorlar? Bizler kazalarda ölüyoruz, sadece haber oluyoruz. Maskesiz olunca, araçlarda toplu olduğumuzu görünce ceza yazıyorlar. Hangi koşullarda çalıştığımızı düşünen yok.”

ÇÖZÜM GÖSTERSİNLER ÜRETMEYE DEVAM EDELİM

Osman Aktaş ise narenciye çiçeklerini güneşin yaktığını belirterek, “Bu sene meyve az, tüccar da bize yeterli parayı vermedi. Bizim girdilerimiz pahalandı, mallarımız para etmiyor. Bize çözüm göstersinler. Biz üretmeye devam edeceğiz” dedi.

Aktaş, Ulusal Kanal’ın Tivibu ve Dijitürk aboneliği için başlattığı kampanyaya destek olduğunu söyledi, herkesi kampanyaya destek vermeye çağırdı.

TRAFİK SORUNU

Kamyon şoförü ve işçi çavuşu Suphi Elmasten, trafik cezalarından yakınarak şöyle sürdürdü:

“Trafik ile başımız beladan kurtulmuyor. Erzincan, Adana bölgesi arabalara yasak konuldu. Ne yapacağımızı bilemiyoruz? Bu sıkıntılarımızı kimler ve nasıl çözecek, onu da bilmiyoruz. İşimiz Allah’a kaldı.” Şoför Hikmet Elmasten ise, “Bizler çiftçilerimiz mağdur olmasın diye çalışıyoruz. Trafikte polis ‘bagajı indir’ diyor, ben onu indirirsem malzeme olmadan işçiler çalışamaz. Bizlerin sigortası yok, sağlık güvencesi yok, bize bir yol göstermeleri gerekiyor. Devletimiz buna bir el atsın” dedi.