TEKEL işçilerinin hükümeti fena halde sallaması iktidar partisinde ciddi rahatsızlık yarattı.
Başbakan’ın işçinin yaptığı eylemi polis zoruyla dağıtacaklarını resmen açıklaması demokrasi adına vahimdir.
Ama Türkiye körler, sağırlar ülkesi haline getirildiği için buna toplumdan yeterince bir tepki gelmiyor.
İktidar şakşakçısı olan demokrasi havarileri ise işlerine gelmediği için yaşananları görmüyorlar, duymuyorlar, işitmiyorlar.
Onlar akıllarını, mantıklarını ve de vicdanlarını kiralamışlar.
Ya iktidara yaranmak isteyen özgür bilim kurumları…
Ya onların en saygınlarından biri olan, Tekel işçilerine destek veren öğrencileri için soruşturma açan Hacettepe Üniversitesi?
Görevi, özgür düşünceye sahip, çağdaş bilimle donatılmış öğrenciler yetiştirmek olan bu üniversitedeki gelişmelere bakın.
Özgür ve çağdaş eğitimle binlerce saygın bilim adamı yetiştiren Hacettepe ne kadar vahim bir noktaya sürüklendi? Yazık!
* * *
Olayı özetleyelim. Tekel dramını aklı, mantığı ve vicdanı kabul etmeyen bir grup öğrenci eyleme destek vermek için arkadaşlarına çağrı yapıyorlar.
Özgür düşünceden rahatsız olan üniversite ise bu öğrencileri fişliyor ve onlar hakkında soruşturma açıyor.
Üniversite yönetimi herhalde iktidara bu kadar yaranmanın yetmeyeceğini düşünmüş olacak ki, bir de öğrencilerin ailelerine mektup yazıyor ve çocuklarının geleceği için aba altından sopa gösteriyor.
Yönetim öğrenci velilerine gönderdiği mektupta onlara dört suç yöneltiyor:
1- Siyasi afiş asmak.
2- Kafeteryada film gösterimi yapmak.
3- YÖK’ü protesto etmek.
4- Siyasi içerikli toplantı düzenlemek.
Bitmiyor, bir de tehdit var:
“Öğrencilerimizin yasal olmayan ve izinsiz olaylara katılarak alacakları disiplin cezaları hiç şüphesiz eğitim ve öğrenimlerini olumsuz yönde etkileyebilir, hatta zaman zaman sonlandırabilir. Onlara sahip çıkın.”
Özgür düşüncenin, aklın ve bilimin mabedi olması gereken üniversite anne babalara açık açık şöyle diyor:
“Çocuklarınız ya özgür düşünceyi bir kenara bırakır, yönetime biat eder ve uslu çocuk olurlar, ya da kulaklarından tutulduğu gibi kapı dışarı edilirler.”
Hacettepe Üniversitesi’nin yönetimine bravo!
Tekel işçisinin kalbini paramparça ederler ama hiç önemli değil, yakında, önce YÖK’ün, sonra iktidarın “methiyesine mazhar” olurlar.
Katsayı gerçeği
HERKES bir şeyler söylüyor. İbrahim Bayrak gerçeği net şekilde şöyle özetliyor:
* İmam hatiplerde meslek dersi yanında normal liselerdeki dersler de okutuluyor.
* Diğer meslek liselerinde ise ağırlık meslek derslerinde. Diğer dersler genel kültür olarak okutuluyor.
* İmam hatip liselerinde staj yok. Diğer meslek liselerinde ise ya belli kurum ve fabrikalarda veya okuldaki atölyelerde haftada 3-4 gün staj var. Yani hem okuyup hem çalışıyorlar.
* İşte bu nedenle “katsayı” meslek liseleri ve normal liselerde eşitlenirse bu sadece ve sadece imam hatip liselerine yarayacak.
* Diğer liseler için hiçbir kazancı olmadığı gibi meslek liseleri öğrencilerinin meslek dalındaki okula girebilmesi bile daha da zorlaşacak.
* İmam hatip liseliler üniversite sınavlarında başarılı olacak. Diğer meslek lisesi mezunlarının ise başarılı olması çok zor, hatta olanaksız.
* YÖK ve hükümet katsayıyı eşitlemek isterken meslek liselerini değil sadece imam hatip liselerini düşünüyor.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi