04 Mayıs 2015
ÜLKE İŞÇİ MEZARLIĞINA DÖNDÜ
Ülke işçi mezarlığına döndü İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerin aileleri, Türkiye´nin ´fıtrat ve kader´ anlayışı ile işçi mezarlığına çevrildiğini söyledi.

İş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden işçilerin aileleri, dün 41’inci Vicdan ve Adalet Nöbeti için İstanbul Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. Aileler, Türkiye’nin ‘fıtrat ve kader’ anlayışı ile işçi mezarlığına çevrildiğine dikkat çekti.
Her yıl 4 Soma
Her ayın ilk pazar günü gerçekleştirilen nöbetin bu ayki röportajcı gazetecisi Esra Yalçınalp, Türkiye’de her yıl dört Soma katliamj kadar işçinin katledildiğine dikkat çekti. Yalçınalp, "iş cinayetlerinin gündeme gelmesi için bu insanların toplu mu ölmeleri gerekiyor?" diye sordu.
‘Katiller dışarıda’
Nöbette Ardahan’ın Hanak ilçesinde BOTAŞ’a ait transfer hattı döşemesi sırasında dört metre derinliğindeki çukura giren ve toprak kayması sonucu yaşamını yitiren Hakan Kuruçaylı ve İbrahim Uzun’un davaları ele alındı. Hakan Kuruçaylfnın Malatya’dan gelen annesi Gülten Kuruçaylı, oğlunu öldürenlerin hâlâ dışarıda elini kolunu sallayarak dolaştığını belirtti. Altı ay önce işe alınan bir mühendisi suçlu göstererek davayı kapatmaya çalıştıklarını söyleyen Kuruçaylı, mesaisi biten oğlunun elektrik döşeme işinden sorumlu olmadığı halde hafriyat çukuruna indirildiğini ve gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığını söyledi.
Kuruçaylı, şöyle devam etti: "Dubai şirketinin temsilcileri kaçtı gitti. Çocuğum geri gelmeyecek ama ihmaller sonucu kimsenin çocuğunun ölmesini istemiyorum artık. Gerçek suçlular ortaya çıkana kadar mücadele edeceğim."
Aynı davayla ilgili bilgi veren ailelerin gönüllü hukukçularından Erbay Yucak da "Savcı davayı açarken buradaki firmanın sorumluluğunu hiç değerlendirmemiş, soruşturmaya bile konu yapmamış" dedi. BOT AŞ yetkililerinin de soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini belirten Yucak, itiraz edeceklerini duyurdu.
‘Yalnız bırakmayın’
Eylemde Soma davasının ilk duruşması hakkında bilgi veren Av. Berrin Demir, "sanıkların pişkin şekilde kendilerini aklamaya çalıştıklarını ifade etti. Nöbette konuşan diğer aileler de verdikleri mücadelede gazetecilerin, emek ve meslek örgütlerinin, siyasi partilerin kendilerini yalnız bırakmamasını istedi. Eyleme, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü için Taksim’de yürüyüş düzenleyen basın meslek örgütleri de destek verdi.