TUZAĞIN ADI: ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ
Yemsiz tuzak olur mu? Tuzakları tuzak yapan, yemdir. Kendi çabasıyla avlanmak yerine kolay yem peşinde koşanın hayatı, tuzaklarda debelenmekle geçer. Bazen kurtulur birinden, ama sonra yeniden düşer tuzağa.

Yemsiz tuzak olur mu? Tuzakları tuzak yapan, yemdir. Kendi çabasıyla avlanmak yerine kolay yem peşinde koşanın hayatı, tuzaklarda debelenmekle geçer. Bazen kurtulur birinden, ama sonra yeniden düşer tuzağa. Kolay yem, "tuzak sevici" yapar zaman içinde. Esaret, yaşamı olur giderek.
Güvercin avlayanlar bilir. Bir yem atarsın önce. Sonra bir yem, bir yem daha… İleriyi, sağı, solu göremez olur güvercin. Yem budalası olur. Koşturur yemden yeme. Ve son yem, kapan kapanmıştır artık. Esareti olur son yem. Çıkamaz bir daha.
Kimini avlamak için, tek yem bile yeter. Hazırcı isen, tek yemde bile esir olabilirsin.
Sunulana aldanmayan, kendi çabasıyla karnını doyuran ise, düşmez tuzaklara, maviliklerde kanat çırpmaya devam eder özgürce.
•••
İşçilerin büyük kısmı, son zamanlarda tuzak sevici güvercine benziyor.
Kendine güveni olmayanın, birleştiği zaman yaratacakları gücün farkında olmayanın düştüğü durumdur bu. Kapan dışındaki zamanı ise, dilenmekle geçer.
"Sevgili Başbakanım, bizi de görseniz."
"Allah rızası için bize bir çare…"
Sadece sendikasız işçilerin bu durumda olduğunu sanmayın. Sendikalı işçilerin bile çoğunun, celladını desteklemesi bu yüzdendir.
Bilinçsizlik ve özgüvensizlik…
Toplam sebep ise, öndersizlik…
•••
Tuzağa aldanan, kolay yem peşinde olan işçiyi eleştirelim elbet. Ama tuzağı gösterme görevi olanın, işçiyi yemlenmekten kurtarma görevi olanın, suçu yok mudur?
Oysa asıl hata bunlarda, gözcüde, grup liderinde, önderde.
İşçiyi yalnız bırakırsan, tehlikeyi zamanında göstermez, tuzaklar hakkında aydınlatmazsan, birleştiği zaman dev adımlar atabileceğine ikna etmezsen, ya davulcuya gider, ya zurnacıya.
Bakalım yanık tarihe, özellikle de AKP döneminde işçi sınıfının yaşadığı kayıplar, esas olarak bu yüzdendir.
Öndersizlik, ya da önderin yetersizliği…
Peki ya grup lideri de yemci olduysa?
•••
Ya geçmişteki başarılara da gözünü kapadı, işçi sınıfına inancı eridi, tek kaygısı yakaladığı sendikacılık saltanatını bir dönem daha korumak olduysa?
O zaman tuz koktu demektir.
•••
Bugün durum ne?
İşçi sınıfı Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısıyla karşı karşıya…
Bu kez hazırlanan tuzak, öyle böyle değil, işçi sınıfını toptan esir etme planı.
Kıdem tazminatını primlerini özel emeklilik şirketlerine aktarma, işçi simsarlığını yasalaştırma, esnek çalışmayı ve taşeron sistemini yayma. Esaretin adı "Ulusal İstihdam Stratejisi".
Ama tuzakların kurucusu Hükümet, büyük bir hata yaptı. Çok sayıda ve farklı biçimdeki tuzağın hepsini aynı anda kurdu. Tuzağın biri görülmese bile, diğerinin görülmemesi imkansız.
•••
Sendikal harekete gelince, kimi sorunları olsa da, tuzun koktuğu kanaatinde değilim.
Namuslu sendikacılık ayağa kalkacaktır.
Sadece onlar mı, hepsi kalkmak zorunda. Bu kez tuzak, sendikal saltanatı da bitirecek boyuttadır zira.
Büyük bir işçi hareketi geliyor. Bakmasını bilen, her yerde bunun ipuçlarını görebilir.
Tuzaklar, devletin bütün ekonomik dayanaklarını satıp savuran müsrif bir mirasyedinin kör saldırışıdır. Ancak, batırdığı Türkiye’nin zincire vurmaya çalıştığı işçileri, parçalayacak bu kez tuzakları. Bu kez, maviliklerde kanat çırpanlar yön verecek tuzağa çekilenlere.
İşte bu sınıfın başına geçen sendikacıyı tarih, "kahraman" diye yazacak, sesiz kalanı ise, "tuzak kurucuların yaveri" diye anacak, kahredecek.
Olay budur.