Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
27 Aralık 2011
TÜTÜN NEREYE GİDİYOR?

2008’de Tekel’in piyasalardan çekilmesiyle, tütün sektöründe özel sektör faaliyetleri arttı. Sektör şimdi rekabetçiliğini ve verimliliğini artırarak ihracatını büyütmeye çalışıyor.

TÜTÜN NEREYE GİDİYOR?

       Üretim, kullanım, iç ve dış ticaret yönünden diğer tarım ürünlerinden farklı bir öneme sahip tütün, Türkiye’nin tarımsal ihracatını simgeleyen en önemli ürünlerden biri aynı zamanda. Sağlığa olan zararları Türkiye ve dünyada tartışılmaya devam ederken, tütün, ekonomik getirisinden dolayı gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Ülkemizdeki tütün ihracatının yüzde 90’lara varan kısmını Ege tütünleri oluştutuyor. Türkiye’de, yaklaşık 80 bin aile tütün üretimi yapıyor ve günümüzde 250 bin kişi geçimini tütün üretiminden sağlıyor. Türkiye yıllık tütün ihracatındaysa 700 milyon dolar üzerinde döviz girdisi sağlıyor. Bunun yanı sıra Türkiye oryantal tip tütün üretiminde ilk sıralarda yer alıyor. Yanı sıra, tütün üretimi Türkiye’ye tarım içerisinde fındıktan sonra en fazla döviz getiren ikinci tarımsal ürün. Tütün üretimi, sağladığı döviz girdisi yanında sosyal yaşama da büyük katkılar sağlıyor; tütün mamullerinden elde edilen dolaylı vergilerle Türkiye’nin vergi gelirleri hedefleri kısmen tütünün yarıdan fazlası ihraç ediliyor. Tütün üretimi özellikle talebin yoğun olduğu İzmir ve Karadeniz bölgeleride yoğunlaşıyor.

       Tütün ihracatı 2011 yılının ilk 11 ayında geçen yıla göre yüzde 4,16 gerileyerek 614 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sektörün 2010, 2009 ve 2008 yılı ihracatı ise sırasıyla, 698,72 – 739,16 ve 699 milyon dolardı. Sektörün en büyük ihraç pazarları ise 2011 ilk 11 ay itibariyle, 92 milyon dolarla ABD, 67 milyon dolarla Belçika, 41 milyon dolarla Endonezya, 31,8 milyon dolarla Suudi Arabistan ve 29 milyon dolarla Almanya oldu.
 
Devlet sektörden elini çekiyor
 
       Devletin elini tütün sektöründen çekmesi 1990’ların ikinci yarısına denk geliyor. Bu dönemde özel sektörün piyasalara girişiyle beraber sektörde radikal değişiklikler yaşandı. 2008’de Tekel’in piyasalardan çekilmesiyle ise özel sektör faaliyetlerinde yaşanan artış ve tütün üreticilerinin devlet desteğinin olmadığı bir ortamda ürünlerini pazarlamaya başlamaları farklı sorunları beraberinde getirdi. Dikim alanları azaltılan sektörde, bu ziraatı büyük ölçekli olarak gerçekleştiren çiftçiler de, zamanla politikaların değişiminden ötürü sektrden elini çekti. Değişen tütün politikası uygulamaları tütün üreticilerine ve üretimine büyük bir sekte vururken, 2002 yılında uygulamaya giren Tütün Yasası ve getirdiği sınırlamalar günümüzü anlamak açısından belirleyici. Türkiye’de tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkilerde devlet tekeline son veren yeni düzenlemeyle, küçük üretici ve ithalatçıların piyasaya girişleri yasaklandı. Tütün sektöründe serbestleştirmeyi sağlayan ve tütün için destekleme alımlarını kaldıran, tekelin tüm varlıklarını özelleştirn yasayla beraber, tütün üreticisi sayısı neredeyse yarı yarıya azaldı. Her şeye rağmen, tütündeki üretim ve ihracat, tarımın diğer kollarına göre daha iyi konumda ve ihracatın artışı söz konusu. Diğer yandan dünya genelinde artan sigara fiyatları, büyük bir tehdit. 2002 yılında değişen Tekel Yasası’yla beraber devletin tütün sektöründen çekilmesinin kısmen önü açıldı. Yeni kanun sayesinde tütün ve alkol sektörünü düzenleme ve denetleme görevi Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na (TAPDK) verildi.
 
       Tütün sanayisini burada temsil eden bir yetkili olmadığını belirten TİM Sektörler Konseyi Üyesi Noyan Gürel, zaman zaman bazı düzenlemerin oluşturulmasında sıkıntılar yaşanıldığını belirtiyor. Gürel, tütün ziraatının sözleşmeli üretime başkamasından dolayı sadece elinde tütün üretim kontratı olan üreticinin güvence altında olduğunu da sözlerine ekliyor. Kontrat dışında üretilen tütnlerin alım garantisi olmadığını söyleyen Gürel, düzenlemenin çıktığı ilk senelerde alternatif bir satış yöntemi olarak tütünün açık artırma yoluyla satıldığını kaydediyor. Çok kısa bir süre için yürürlükte olan bu uygulamanın artık gündemde olmamasından oldukça memnun sektör. Sonrasındaki uygulamanın Tekel sigara üretim ve dağıtım müesseselerinin özelleştirilmesiyle gerçekleştiğini söyleyen Noyan Gürel, “Tekel yalnızca kendi ihtiyacı olan tütünün üretimiyle alakalı üretim kontratı yaptı ve sonrasında özelleştirme tamamlanınca, yaprak tütün üretiminden de çekildi. Tekel’in hükümet adına tütüm üretiminden çekilmesinin etkisi en çok Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde hissedildi. Burada yetişen tütün cinsi, evsafı ve üretim maliyeti dolayısıyla dünya piyasalarnda yer bulamadı. Çünkü yarı şark ve aroması daha düşü bu cins tütünler, dünyanın başka bölgelerinde düşük maliyetlerle üretiliyordu. Böylece bu tütünler, iç piyasada yer bulabildi ve bu da üreticiler için çok daha düşük üretim demek oldu” diyor.
 
Tütün Yasası ve sonrası
 
       Devletin Tekel vasıtasıyla sektörde aktif rol oynadığı senelerde tütün çok farklı bir pozisyondaydı. Gürel, dönemin sektr ve politikalarını kısaca şöyle özetliyor: “Tütün fiyatları o dönemde senede bir defa hükümet tarafından açıklanır ve yetişen tüm mahsule alım garantisi verilirdi. Bu sistem zaman içinde işlevini ve sağlıklı çalışmasını yitirmişti. Tütün sektöründeki değişim, tüm ülkeyi etkiledi. Devlete çok büyük bir yük olmamasına rağmen sektörün bu şekilde lanse edilmesinden üzüntü duyuyoruz. Arza, talebe bakılmaksızın yapılan bu revizyonlar politik ve kısa vadeli olarak ele alındı. 2002’de sonrasında Tekel’in elinde birikmiş 450-500 milyon kilo tütün stoku vardı. Bunlar büyük iskota oranları uygulanarak pazarlandı. Bu stokların satışı seneler sürdü, Türkiye’den tütün alan alıcılar da hazıra ve ucuza alıştı. Az çok her alıcı Tekel’in tütün stoklarından nasibini aldı ve miktarın çok büyük olmasından dolayı da stoklar eriyince ne olacağı üzerinde fazla düşünülmedi. Harman maliyeti alıcılar tarafından cazip fiyatlı bulunarak ucuzlamış oldu. Stoklardaki tütün çok yüksek maliyetlerle üretilmiş ve işlenmişti. Depolanma maliyetleri de bir o kadar yüksekti.”
 
       Gürel, bugün Tekel stoklarının tamamıyla tükenmiş olduğunu belirtiyor. Türkiye’den tütün almak isteyen bir yaprak tütün alıcısının halihazırdaki mahsulden yetişen tütüne alıcı olmak zorunda olduğunu dile getiren Gürel, son birkaç senedir alıcılarını hazırladıkları yeni sistemle tanıştırdıklarını, yalnızca kontrat karşılığı tütün üretimi yaptıklarını kaydediyor. Bu üretim bir anlamda sipariş üzerine yapılıyor. Gürel, tütün üreticilerinin, tütünleri tarlaya dikmeden, üretilen kaliteye göre sonunda verilecek fiyatı peşinen bildiklerini söylüyor. Bunun da son zamanlarda talebe göre değişen bir fiyat grafiğine göre şekillendiğini sözlerine ekliyor. Sektör olarak üreticileri, devletin sektörden çekilmesinden sonra desteklemeye çalıştıklarını belirten Gürel’e göre sektör yatırımlarla büyüyecek.
 
İç pazardaki görünüm
 
       Gürel, son birkaç senedir tütün ziraatına yönelik olarak çok geç kalınmış yatırımları yapmaya başladıkları bilgisini veriyor. Tütünün tohumundan başlayarak tarlada kullanılan tüm yöntemleri gözden geçirdiklerini söylüyor Gürel: “Ulaşmaya çalıştığımız noktaysa, sektörümüzde devlet desteği olmaksızın sürdürülebilir bir büyüme grafiği yakalamak.” İç pazardaki görünümden de bahseden Gürel, Türkiye’deki yaprak tütün sektörünü ayakta tutanın ihracat olduğunu söylüyor. Ülkeye bu anlamda net döviz girdisi yaratan bir sektör olduklarını sözlerine ekleyen Gürel, şark tiği tütün üretiminde dünyada lider konumunda olduklarından bahsediyor. Gürel’e göre, doğru politikalarla desteklenmesi durumunda sektör daha da yükseklere çıkma potansiyeli taşıyor. Dünya genelinde son 40-50 seneden beri tüketilen sigara harmanlarında bir değişim olduğunu söyleyen Gürel, yerel olarak tabir ettiğimiz yerli tütünden yapılan sigara mamullerinden harmanlı sigaralara bir geçiş olduğunu ifade ediyor. Türkiye’de bu geçişin daha geç yaşandığını belirten Gürel, Tekel’i başka sigara üreticilerine üretim lisansı vermesiyle ve hatta özelleşmesiyle beraber oluşan rekabet ortamında bu geçişin yaşandığı söylüyor: “ Türkiye sigara piyasası şu an yüzde 85 oranında Amerikan Blend dediğimiz sigaraların satıldığı bir Pazar haline geldi. Globalleşme çok hızlı ilerliyor. Bu sürecin yavaşlatılması ancak korunmacı ekonomilerde gerçekleşebiliyor. Türkiye’deyse sigaralarda kullanılan tütünlerin çoğu ithal.”
 
Türk Tütününe Hindistan ve Çin Tehdidi
 
       Dünya genelinde harmanlaşmış tütün kullanılarak üretilen sigaralarda yüzde 15 oranında Türk tiği tütün kullanılıyor. Bu talebin yüzde 50’si de Türkiye tarafından karşılanıyor. Son dönemde Çin ve Hindistan toplam 20-25 milyon kilogram dolayında üretim kapasitesine sahip. Ege Bölgesi’nde üretilen ve bu yıl 60 milyon kilogram olan İzmir tiği tütün ve Karadeniz Bölgesi’de bu sezon 15 milyon kilogram üretilen Samsun ve Bafra tipi tütün Çin ve Hindistan tütünüyle bir rekabet yaşıyor. İki ülke de henüz tütün üretiminde Türkiye standartlarında değil, Tütün, küresel mali krizden olumsuz etkilenmeyen sektörlerden biri. Özellikle Batı ülkelerinde yapılan sigara kullanımını azaltmada ne yazık ki yetersiz. Doğu’da Batı’nın aksine bir tüketim artışı söz konusu son dönemde.
 
DİĞER HABERLER
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?

FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!
FAİZİ ARTIRMAK İYİ OLURDU DA, ANLAYIN İŞTE!

Bizler, yani kamuoyu, enflasyonda buzdağının su üstündeki kısmını görürüz. Merkez Bankası ise suyun altında kalan kısmı da görür, görmelidir, zaten gördüğünü de dile getiriyor.