TÜRKİYE’NİN EN ÇOK KAR EDEN KURULUŞU: MERKEZ BANKASI
2011 yılında Türkiye son 6 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadı. Merkez Bankası enflasyonu yüzde 5.5 olarak hedeflemişti ama enflasyon yüzde 10.4 gerçekleşti. Hedef yüzde 100´e yakın aşılmıştı. Enflasyonun en yüksek gerçekleştiği yılda Merkez Bankası en yüksek kârlılığı sağlayan kurum oldu.
2011 yılında Türkiye son 6 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadı. Merkez Bankası enflasyonu yüzde 5.5 olarak hedeflemişti ama enflasyon yüzde 10.4 gerçekleşti. Hedef yüzde 100’e yakın aşılmıştı. Enflasyonun en yüksek gerçekleştiği yılda Merkez Bankası en yüksek kârlılığı sağlayan kurum oldu.
Bunu tahmin edemedik. Merkez Bankası 2011 yılında Türkiye’nin en çok kâr eden ve en yüksek kurumlar vergisi ödeyen kurumu oldu. Geçen haftaki ikinci yazımızda Merkez Bankası’nın 8.6 milyar liralık kârından hazineye yapılan 5.8 milyarlık aktarma ile Nisan ayı bütçe açığının fazlaya dönüştüğünü yazmıştık. Ancak Merkez Bankası’nın 2011 yılı içinde Türkiye’nin en yüksek kâr elde eden kuruluşu olduğunu bilmiyorduk.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın açıklaması ile öğrendik. Bankanın yükselişi En yüksek kurumlar vergisi ödeyenler sıralamasında Merkez Bankası 1. sırada yer aldı. İlk kez oluyor.
Açıklanan listenin en çarpıcı göstergesi, 1.4 milyar lira ile Merkez Bankası 1.sırada, ondan sonra gelen kurum 600 milyon lira ile 2. sırada yer almasıdır. İki kurum arasındaki fark yarıdan da fazladır.
Listenin ilk on sıralamasında neredeyse bir tek sanayi işletmesi bulunmuyor. 10. sırada TÜPRAŞ yer alıyor. İlk 10 sıralamasında yer alan 7 kuruluş, Merkez Bankası da dahil olmak üzere, bankalardır.
2012 bütçesinin kurumlar vergisi tahmini 27.1 milyar liradır. Merkez Bankası tek başına kurumlar vergisinin yüzde 5.3’ünü ödeyecek. Henüz bu miktar ödenmedi. Merkez Bankası kârından 5.8 milyar lira hazine üzerinden bütçeye aktarıldı. Şimdi bütçeye aynca kurumlar vergisi olarak Merkez Bankasından 1.4 milyar daha ödenecek.
Bu sene Merkez Bankası 2012 bütçesine toplam 7.2 milyar kaynak yaratmış olacak. Merkez Bankası bilançosunda karın önemli kaynağının faiz dışı gelirlerden oluştuğunu görmek mümkün. Döviz rezervleri net kârı, kârlılığın esas kaynağını oluşturuyor. Açık piyasa işlemlerinin kârlılığı ikinci sırada yer alıyor.
2011 yılında banka kârlılığının esas kaynağını oluşturan döviz müdahalelerinde, 6.5 milyar dolarlık ihale ile döviz alımı ve 11.7 milyar dolarlık doğrudan müdahale ile döviz satışı olmak üzere, toplam 18.2 milyar dolarlık döviz işlem hacmi gerçekleşmiştir.
Bu işlem hacminin gerçekleştiği dönemde, döviz kurlarında dolar cinsinden yüzde 20-26 arasında yukarı aşağı yönlü hareket yaşanmıştır. Temel amacın çok uzağında 2011 yılında Türkiye son 6 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadı.
Merkez Bankası enflasyonu yüzde 5.5 olarak hedeflemişti ama enflasyon yüzde 10.4 gerçekleşti. Hedef yüzde 100’e yakın aşılmıştı. Enflasyonun en yüksek gerçekleştiği yılda Merkez Bankası en yüksek kârlılığı sağlayan kurum oldu.
Merkez Bankası’nın web sitesine girerseniz, sayfanın en üstünde; "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir" yazısını görürüsünüz.
Bankanın kârlılığının belirleyen süreç 2011 yılının son ayında, dolar değerinin 1.90 TL üzerine çıktığı bir ortamda, piyasaya müdahale için yapılan satışlar oldu. Banka 1.50 seviyesinin altında oluşturduğu rezervlerden Aralık ayında 1.90 TL üzerinde satış yaparak ve likidite yönetimi konusunda da yılın son çeyrek dönemindeki olağanüstü gün uygulamalan ile piyasaya yapılan "idari müdahaleler" sonucu yüksek kârlılık sağladı. Merkez Bankası en yüksek kâr gerçekleştiren ve en yüksek kurumlar vergisi ödeyen işletme oldu.
Bedeli çalışanlar ödüyor
Merkez Bankası 2011 yılının özellikle ikinci yarısında kura ve faize doğrudan "idari" müdahalelerde bulundu. Kur yükseldi, faizler yükseldi. Bu, fiyatlara yansıdı, enflasyon yükseldi. Bedelini çalışan kesimler ödedi.
En temel gerekçesi "ekonomiyi soğutmak-cari açığı" yavaşlatmaktı. Kuru belirledi, faizi belirledi. Finans piyasasında tekel gibi rahatça hareket etti. Cari açık yavaşlamadı, GSMH’nın yüzde 10’u aştı. Kur yükseldi, faizler yükseldi. Bu yine fiyatlara yansıdı, enflasyon yükseldi. Bedelini çalışan kesimler ödedi.
Aynı yıl içinde, Merkez Bankası adeta tekel kârı gerçekleştirdi. Merkez Bankası’nın kura ve faize yönelik idari müdahalelerine piyasa sesini çıkarmadı-çıkaramadı. Olağanüstü gün uygulaması ile faize müdahaleler 2012 yılı içerisinde de sürüyor ve piyasa hâlâ sessiz.
Geçmişteki isabetsiz tahminlerine karşın, enflasyon hedeflemesi konusundaki ısrarını sürdürüyor. Enflasyon hedeflemesindeki esas hedef, ücretlerin belirlenmesidir. Son örneğini kamu kesimi 2012-2013 ücretlerinin belirlenmesine yönelik toplu-sözleşme görüşmelerinde izliyoruz.
Kamu işvereni Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerini masaya sürüyor. 2011 yılı Türkiye’de finansın yılı oldu. En büyük ilk 10 şirketin 7’si banka, ilk sıradaki de Merkez Bankası. Sanayi ve kalkınma ise ufukta görünmüyor.