TÜRKİYE’DE SENDİKAL HAKLAR KISITLANDI
ITUC’nin ‘Sendikal Hak İhlalleri’ raporunda Türkiye’de özellikle kamu sektöründe toplu pazarlık yetkisi alabilmek için var olan temsil barajının çok yüksek olduğuna dikkat çekildi.

SENDİKALAR VE ÇALIŞANLAR BASKI ALTINDA
* Kısıtlamalar yüzünden sendikaların özgürlüğü yok.
* Sendikal hakkını kullanan çalışan işini kaybediyor.
* İşçiler baskıyla farklı sendikalara katılmaya zorlanıyor.
* Grevlere katılanlar çok ağır şekillerde cezalandırılıyor.
* Toplu pazarlık yetkisi için temsil barajı çok yüksek.
* Hayati sayılmayan bazı sektörlerde bile grev yasak.
* Kamu çalışanı çok sayıda haktan mahrum. ¦
ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU:
ITUC’nin ‘Sendikal Hak İhlalleri’ raporunda Türkiye’de özellikle kamu sektöründe toplu pazarlık yetkisi alabilmek için var olan temsil barajının çok yüksek olduğuna dikkat çekildi.
ANKARA (AA) – Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’de, anayasada özgürlüklere dair bazı düzenlemeler yapılmasına karşın sendikal hakların yasal olarak hâlâ büyük oranda kısıtlandığı belirtildi.
ITUC’nin Sendikal Hak İhlalleri Raporu’nda, dünyada geçen yıl yaşanan sendikal hak ihlallerine yer verildi. Raporda, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 143 ülkenin sendikal hak ihlalleri, sendikal hakların pratikte nasıl uygulandığı ve ulusal yasaların sendikal hakları ne ölçüde ve nasıl koruduğuna dair bilgilere yer verildi. Geçen yıl birçok işçinin kendi tercih ettikleri sendikalardan istifa ederek yönetimlere yakın örgütlenmelere katılmaya zorlandığı öne sürülen raporda, sendikalara yönelik yargısal süreçler devam ederken birçok işçinin sendika üyesi olduğu için işlerinden atıldığı ifade edildi. Raporda, “2010 yılında, anayasada özgürlüklere dair bazı düzenlemeler yapıldıysa da sendikal haklar yasal olarak hâlâ büyük oranda kısıtlanmaktadır” denildi.
Sendikal hakların yasalarla yeterince güvence altına alınmadığı belirtilen raporda, örgütlenme özgürlüğü anayasada yer almasına rağmen sendika kurma veya bir sendikada çalışma hakkının sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanındığına dikkat çekildi. Raporda, ayrıca kamu sektörü de dahil olmak üzere birçok sektörde çalışan işçilerin bu haklardan mahrum bırakıldığı kaydedildi.
Sendikaların özgürce faaliyet gösteremediği eleştirisine yer verilen raporda, sendikaların meslek veya işyeri temelinde örgütlenemediği, sendikaların iç yapıları ve faaliyetlerinin en ince ayrıntısına kadar incelendiği, sendikaların toplantı ya da miting düzenlemek için yetkili makamlardan izin almak zorunda olduğu belirtildi. Raporda, sendikacıların, polisin etkinliklere katılmasına ve kayıt altına almasına izin vermek zorunda olduğuna değinildi.
ITUC’nin raporunda, sendikal hak ihlalleri açısından Türkiye’ye ilişkin olarak yer alan eleştirilerden bazıları şöyle:
-Anayasada geçen yıl toplu pazarlık hakkının kamu sektörüne de tanınması gibi kısmi iyileştirmeler yapıldıysa da toplu pazarlık yetkisi alabilmek için var olan temsil barajı bütün sendikalar için çok yüksektir.
-Grev hakkına yönelik kısıtlamalar sürüyor.
-Grev gözcülüğü çok kısıtlı, toplusözleşmelere uyulmaması halinde grev yapmak yasak ve hayati sayılmayan bazı sektörlerde bile grev yasağı bulunuyor.
-Yasadışı grevlere katılmak tutuklama da dahil olmak üzere çok ağır şekillerde cezalandırılıyor.
-Yasalara göre, Bakanlar Kurulu yasalara uygun bir grevi bile kamu yararı ve ulusal güvenlik gibi nedenlerden dolayı 60 güne kadar erteleme yetkisine sahip ve bundan sonra konunun zorunlu arabulucuya götürülmesi gerekmektedir.