Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
13 Eylül 2021
TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA MECLİSLERİ

1946 yılından günümüze 12 kez toplanan Çalışma Meclisi bir danışma organıdır; ancak bazı toplantılar, Türkiye’de çalışma mevzuatının düzenlenmesi açısından verimli tartışmalara imkân sağlamıştır.

TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA MECLİSLERİ

TEKGIDA-İŞ SENDİKA AKADEMİSİ

Son yıllardaki Çalışma Meclisi toplantılarında ise bu özellik büyük ölçüde kalkmış, toplantılar birer açık oturuma dönüştürülmüştür.

ÇALIŞMA MECLİSİNE İLİŞKİN İLK DÜZENLEME

1945 yılında, 22 Haziran 1945 gün ve 4763 Sayılı Yasa uyarınca Çalışma Bakanlığı kuruldu. Bakanlık kadrolarını düzenleyen bu kanunda çalışma meclisine ilişkin bir düzenleme yer almıyordu. Çalışma Meclisi, 28.1.1946 gün ve 4841 sayılı Çalışma Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda düzenlendi.

Türkiye çalışma yaşamı 1946 yılının başlarında önemli bir dönüşüm yaşıyordu. Soğuk Savaş henüz başlamamıştı; tek parti düzeninden çok partili düzene geçiliyordu. Bu kanunun kabul edilmesinden 5 ay sonra, 1938 yılında kabul edilen Cemiyetler Kanununda yer alan sınıf esasına dayalı cemiyet kurma yasağı kaldırıldı ve sendikalar yeniden kuruldu. Çalışma Bakanlığı Kanunu ile Çalışma Meclisi’nin kurulmasına karar verildiği tarihte, Türkiye’de henüz işçi sendikaları yoktu.

Kanunun ilgili maddesi şöyleydi:

“On Yedinci Madde: Çalışma Bakanının veya müsteşarın başkanlığı altında, Bakanlıklardan gönderilecek tam yetkili birer temsilci ile 4792 sayılı kanunun 12nci maddesinde gösterilen işçi ve işveren temsilcilerinden toplu bir çalışma meclisi kurulur.

“Çalışma meclisi Bakanlıkça belli edilen zamanda toplanır ve çalışma hayatiyle ilgili olmak üzere Bakanlıkça verilecek konular hakkında inceleme ve görüşmelerde bulunarak düşüncelerini bildirir.

“Çalışma meclisinin Ankara dışından gelen işçi ve işveren üyelerine Bakanlıkça konulacak esaslara göre yolluk ödenir.

“4792 sayılı kanunun 25nci maddesi hükmü çalışma meclisine katılacak işçi üyeler hakkında da uygulanır.”

Çalışma Meclisi’nin oluşumu konusunda gönderme yapılan 4792 sayılı Kanun, 9.7.1945 günlü İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu idi. Bu Kanunun 12nci maddesinde İşçi Sigortaları Kurumu genel kurulunun bileşenleri düzenleniyordu. Bu düzenleme, Çalışma Meclisi için de geçerli olacaktı.

4792 sayılı Kanunun 12.maddesi aşağıda sunulmaktadır:

“On İkinci Madde – Genel kurul:

“(A) Türlü işlerin iş verenleriyle bu işlerdeki işçiler arasından enaz on beşer kişi olmak üzere eşit sayılarda seçilecek üyelerden;

“(B) Çalışma Bakanlığının İş Dairesi Genel Müdürü, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının Sosyal Yardım ve Hıfzıssıhha Daireleri Başkanları ile Maliye Bakanlığının Hazine Genel Müdüründen ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünden ve Başbakanlık Genel Murakabe Heyetinden gönderilecek bir zattan;

“(C) Üniversite, teknik üniversite ve yüksek okul profesörleri arasından seçilecek iş hukuku, sosyal ekonomi ve sigorta alanlarıyla iş fizyolojisi veya iş hıfzıssıhhası, ortopedi yahut cerrahlık, mühendislik kollarında uzman bir veya birkaç kişiden;

Teşekkül eder.

“İş veren üyeler ticaret ve sanayi odalarınca, işçi üyeler işyerlerindeki temsilci işçiler tarafından seçilir.

“Nerelerdeki ticaret ve sanayi odalarının hangi işlerden kaçar iş veren üye seçecekleri ve işçi kurumları tamamlanıncaya kadar aynı yerlerde işçi üyeler seçiminin nasıl yapılacağı Çalışma Bakanlığınca belirtilir.

“Üniversitelerden ve yüksek okullardan gelecek üyeler Çalışma ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından beraberce seçilir.

“Bu maddenin (A) ve (C) fıkralarında yazılı bulunan üyelerin görev süreleri üç yıldır. Süresini dolduran üyeler yeniden seçilebilir.

“Çalışma Bakanı veya görevlendireceği kimse Genel Kurula başkanlık eder.”

4792 sayılı Kanunun 25’inci maddesi de bu toplantılara katılacak işçi üyelere iş güvencesi getiriyordu: “Yirmi Beşinci Madde: Genel Kurulun işçi üyelerinin iş bağıtları, her işçinin kurul toplantılarına katılmak için çalıştığı işyerindeki asıl işinden ayrılması dolayısıyla, işveren veya işveren vekili tarafından bozulamaz.”

BİRİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (25-30 NİSAN 1947)

Birinci Çalışma Meclisi 25-30 Nisan 1947 günleri toplandı. Çalışma Meclisi’nin kurulmasına ilişkin 28.1.1946 tarihli Kanunun kabulü ile Birinci Çalışma Meclisi’nin toplandığı 25-30 Nisan 1947 tarihleri arasında Türkiye’de ve dünyada önemli ve köklü değişiklikler yaşandı. Türkiye’nin Sovyetler Birliği ile ilişkileri 1945 yılından itibaren kötüleşmeye başlamıştı; 1946 yılında Soğuk Savaş’ın başlamasıyla Türkiye’nin dış politikasında önemli bir çizgi değişikliği gerçekleşti. 1946 yılı Haziran ayından itibaren iki sosyalist partinin yönlendirmesiyle kurulan sendikalar, bu iki partiyle birlikte, 16 Aralık 1946 günü kapatıldı. 1947 yılı Şubat ayında da 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun kabul edilerek, yeni bir döneme geçildi. Birinci Çalışma Meclisi, yeni başlayan Soğuk Savaş koşullarında toplandı.

Meclisin gündeminde asgari ücretin saptanması, iş mahkemelerinin kurulması, işçi karneleri usulünün konulması, işçi ücretlerinden alınan vergiler, yıllık ücretli izin hakkının tanınması, 50 kişiden az işçi çalıştıran işyerleri de dahil olmak üzere tüm işyerlerinde sağlık muayenesinin ve tedavinin sağlanması, “işyerleri civarında işçilere mesken yaptırılması,” “bütün işyerlerinde işçilere sıcak yemek verilmesi” gibi konular yer alıyordu. Çalışma Meclisi’nin raporları, Çalışma Bakanlığı tarafından bu yıllarda yayınlanan Çalışma Dergisi’nin Nisan 1947 (No.17) ve Mayıs 1947 (No.18) sayılarında yayımlandı.

Çalışma Bakanı Sadi Irmak, Birinci Çalışma Meclisi’ni açarken yaptığı konuşmada 16 Aralık 1946 günü kapatılan sendikalardan ve 5018 Sayılı Kanun’dan şöyle söz ediyordu:

“Bilindiği üzere geçen yıl Cemiyetler Kanunu’nda yapılan değişikliğin neticesi olarak memleketimizde sınıf esasına dayanan derneklerin kurulması imkân dahiline girmiş, bunu müteakip çok kısa bir zamanda bilhassa İstanbul, İzmir, Zonguldak gibi merkezlerde sendika ismi altında birçok işçi derneklerinin kurulduğu görülmüştür. Bu seri gelişme şuurlu Türk işçisinin büyük çokluğunun istekleri dışında sun’i tahriklerle siyasi gayeler namına istismar olunmuş ve mesleki olmak iddiası ile ortaya çıkan birtakım sendikaların aslında memleket menfaatleri ve bizzat işçi yurttaşlarımızın aleyhine suç sayılan beynelmilelce cereyanlara alet edildikleri esefle müşahede edilmiştir. Bir taraftan milli şuuruna ve istiklal ülküsüne bağlı olan Türk işçisini zararlı temayüllerden korumak, diğer taraftan sadece meslek menfaatlerine hizmet etmesi gereken bu dernekleri her türlü siyasi cereyanların dışında tutmak ve bu arada milli ve mesleki menfaatlere gerçekten yararlı teşekkülleri yardımlaşma ve ortak menfaatleri koruma bakımından geniş imkânlarla cihazlandırmak amaçlarıyla 5018 Sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Kanunu tedvin edilmiştir.”(Çalışma Bakanlığı, Çalışma Dergisi, sayı 17, Nisan 1947, s.60-61)

İşçilerin talepleri, 25 Nisan 1947 tarihinde toplanan Birinci Çalışma Meclisi’nde oluşturulan komisyonun raporunda tespit edildiği biçimiyle şöyleydi: İşçinin işyeri kıdeminin hesaplanmasında askerlik öncesindeki süreler de göz önüne alınmalıdır. Asgari ücret belirlenmelidir. İşçi mümessillerinin aracılık görevini yaparken işverenin husumetine maruz kalması önlenmelidir. Vergiden muaf tutulan miktar asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Bazı işyerlerinde uygulanmakta olan yıllık ücretli izin, tüm işçilere yaygınlaştırılmalı ve yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olmamalıdır. Mecburi hafta tatili ücretli olmalıdır. Fazla çalışma uygulamalarının ve ücretinin yasaya uygun olması sağlanmalıdır. Resmî tatil günleri ücretli olmalıdır. Hizmet terki tazminatında işçilerin çalışmaya başladıkları ilk yıldan itibaren geçerli müddetler sayılmalıdır. İşyerlerinde kendi alanında uzmanlaşmış işyeri hekimleri çalıştırılmalıdır. Özel sektör büro elemanlarının hakları düzenlenmelidir. Şehir içi ulaşımda işe geliş gidiş saatlerinde işçilere ucuz tarife uygulanmalıdır. İhbar önellerine uyulmalıdır. Çalışma yaşamına ilişkin kanunlar işçilere duyurulmalıdır. İş Kanunu’nun işten çıkarmaya ilişkin hükümleri daha uygun hale getirilmelidir. İşçi ücretlerinin haczedilemeyecek bölümü artırılmalıdır. Bazı işyerlerinde verilmekte olan parasız yemek uygulaması tüm işyerlerine yaygınlaştırılmalıdır. İşçilerin ev sahibi olmasını sağlayıcı tedbirler alınmalıdır. Kadın ve erkek işçiler arasında ücret farkı yaratılmamalıdır. Çocuk işçilik denetlenmeli, çalışma yaşındaki çocukların yaptıkları işin onlara zarar vermemesi sağlanmalıdır. İşyerlerinde kreş açılmalıdır. İşçi çocuklarının mesleki eğitimi için kurslar açılmalı, meslek okulları kurulmalıdır. Fazla çalışma yerine iki veya üç vardiya çalışılmalıdır. Bazı işyerlerinde verilen çocuk parası tüm işyerlerine yaygınlaştırılmalıdır. İşçi ücretlerini işe, kıdeme ve ehliyete göre belirleyecek ücret cetvelleri geliştirilmelidir. İşçi ücretlerinden peşin olarak malzeme tazminatı kesilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir. Zaruri ihtiyaç maddelerinin işçilere ucuz fiyattan temin edilmesi sağlanmalıdır. Hastalık sigortası çıkana kadar verem, zatürre, zatülcenp gibi hastalıklarda işçinin bakımını İşçi Sigortaları Kurumu yapmalıdır. (“Çalışma Meclisi Komisyon Raporu”, Çalışma Bakanlığı, Çalışma Dergisi, sayı 18, Mayıs 1947, s.56-59)

Birinci Çalışma Meclisi Raporu’nda işçilerin mesken konusu da şöyle ele alınıyordu: “XII-İşyerleri civarında işçilere mesken yaptırılması: İşyerleri civarında işçilere mesken yaptırılması, işçi hareketlerinin önlenmesi ve işyerlerine bağlı kalifiye işçi yetişmesi bakımından önemli bir konudur.” (Çalışma Bakanlığı, Çalışma Dergisi, sayı 17, Nisan 1947, s.78)

İKİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (15-19 ŞUBAT 1954)

14 Mayıs 1950 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili genel seçimlerinde Demokrat Parti iktidara geldi. DP, 1954 yılına kadar, hem Kore Savaşı’nın Türkiye’nin buğday ve krom ihracatı üzerindeki olumlu etkisinden, hem de savaş yıllarında biriktirilmiş olan dövizlerin harcanmasıyla, ekonomide önemli bir gelişme sağladı. Marshall Yardım’ının yol yapım makineleri ile tarım araç ve gereçleri sağlamasının da etkisi oldu. Bu süreçte işçiler lehine önemli mevzuat değişiklikleri yapıldı. 1952 yılında Türk-İş kuruldu. Türk-İş’in 1953 yılındaki ikinci olağan genel kurulunda Türk-İş Genel Başkanlığı görevine Demokrat Parti yanlısı Naci Kurt seçildi.

2 Mayıs 1954 günü milletvekili genel seçimleri yapılacaktı. Çalışma Bakanlığı, 15-19 Şubat 1954 günleri İkinci Çalışma Meclisi’ni topladı.

Çalışma Meclisi toplantısına geniş bir katılım sağlandı. Toplantıya, geniş bir işveren grubunun yanı sıra, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Diyarbakır, Balıkesir Ayvalık, Zonguldak, Eskişehir, Sivas, Kayseri, Samsun ve Kocaali’deki sendikaların temsilcileri katıldı. Katılanlar arasında Naci Kurt, İsmail İnan, Ömer Ergün, Mehmet Ali Sarı, Yunus Yakar, Mehmet İnhanlı, Bahir Ersoy, Cemil Gider, Ecvet Güresin, Recep Kırım, Ömer Karahasan, Rıza Tetik, Hasan Nejat Öğüt gibi, daha sonraki yıllarda sendikacılık hareketinde etkili olan isimler de vardı.

Çalışma Bakanı Hayrettin Erkmen’in başkanlığında başlayan Çalışma Meclisi tartışmaları, çok geniş katılımla gerçekleştirildi ve sendika temsilcilerinin çeşitli konulardaki talepleri dile getirildi. Yıllık ücretli izin, İş Kanunu’nun kapsamının genişletilmesi, tarım iş kanununun kabulü, grev hakkı gibi konular da ele alındı. Ayrıca, 2 numaralı komisyonun raporunda kıdem tazminatı fonuna ilişkin şu değerlendirme yer aldı:

“Kıdem haklarına tekabül eden karşılıkların işyerlerinde ayrı bir fon halinde veya bu karşılıkların umumi bir fonda toplanmasının mümkün olup olamayacağı hakkında Vekaletçe gerekli tetkiklerin yapılması ve bu fonların umumi masraflara ithalini mümkün kılacak bir formülün tespiti için Maliye Vekaleti ile temasa geçilerek bu hususun gelir vergisi kanununda gerekli hükümlere bağlanması ve aynı zamanda bu fonların işçilerin lehine teminat altına alınmasının sağlanması.” (Çalışma Bakanlığı, II. Çalışma Meclisi Zabıtları ve Komisyon Raporları, Ankara, 1955, s.121)

ÜÇÜNCÜ ÇALIŞMA MECLİSİ (22-29 OCAK 1962)

15 Ekim 1961 tarihinde milletvekili genel seçimleri yapıldı ve İsmet İnönü’nün başbakanlığında bir koalisyon hükümeti kuruldu. Çalışma Bakanlığı görevini de Bülent Ecevit üstlendi.

Üçüncü Çalışma Meclisi 22-29 Ocak 1962 günleri, milletvekili genel seçimlerinden kısa bir süre sonra Ankara’da toplandı. Hükümet, 1961 Anayasasında yer alan işçi haklarının kanunla düzenlenmesi konusunda tarafların görüşlerini almak ve onları sürece katmak istiyordu. 1963 yılında kabul edilen 274 Sayılı Sendikalar Yasası ve 275 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası’nın ana hatları bu mecliste oluşturuldu. Bu önemli toplantının tutanakları da 1962 yılında yayımlandı. (Üçüncü Çalışma Meclisi, Ankara, 1962, 116 sayfa)

Çalışma Meclisi’ne işçi sendikalarını temsilen katılanlar arasında önemli isimler vardı: Fahri Karakaya, Şevket Yılmaz, Bahir Ersoy, Rıza Kuas, Mustafa Şahin, İsmet Uygun, Mehmet Alpdündar, Tahir Öztürk, Kemal Türkler, Dervişe Koç, Nazmi Ceylandağ, Kaya Özdemiroğlu, İsmail Aras, Mukbil Zırtıloğlu, Ziya Hepbir, Burhanettin Asutay, Ahmet Çehreli, Sadık Şide, Seyfi Demirsoy, Halil Tunç, Ömer Ergün, İlhami Soysal.

Eski çalışma bakanlarından Sadi Irmak, Tahsin Bekir Balta, Hulusi Köymen, Mümtaz Tarhan, Cahit Talas, Mehmet Raşit Beşerler ve Ahmet Tahtakılıç da davetliler arasındaydı.

Türk-İş’in 1957-1960 dönemi genel başkanı Nuri Beşer, Millet Meclisi Çalışma Komisyonu üyesi sıfatıyla toplantıdaydı. Kurucu Meclis Çalışma Komisyonu üyelerinden İsmail İnan, Bahir Ersoy, Kerim Akyüz, Ömer Karahasan, Feridun Şakir Öğünç, Tekin Çullu da sendikacılık hareketinin önemli isimlerindendi.

Ayrıca Rebii Barkın, Ali Coşkun Kırca ve Sina Pamukçu da toplantıda yer aldı.

Çalışma Meclisi’nin açış konuşmasını Çalışma Bakanı Bülent Ecevit yaptı.

Komisyon raporlarında çeşitli konular ele alındı. Örneğin, V. Komisyon Raporu’nda “işsizlik sigortasının memleketimizde tedricen tesisini lüzumlu ve faydalı buluyoruz,” dendi. VI.Komisyon raporunda “kıdem tazminatı müessesesinin, işverenlerce prim ödenmemek şartıyla İşçi Sigortaları Kurumu vazifeleri meyanına ithali” istendi.

29 Ocak 1962 günü Çalışma Meclisi’nde önemli bir tartışma yaşandı. İşveren temsilcilerinden Faruk Kardam, devletçiliği reddeden bir görüşle hazırlanan bir karar tasarısını sununca, işçi temsilcilerinden İhsan Ada ve ardından İlhami Soysal buna itiraz etti. Tartışmaların ardından öneri geri çekildi. (Son Havadis ve Ulus Gazeteleri, 30.1.1962)

Bu toplantılardaki tartışmaların, 1963 yılında 274 sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun biçimlenmesinde önemli olduğu belirtilmektedir.

DÖRDÜNCÜ ÇALIŞMA MECLİSİ (25-27 OCAK 1965)

Dördüncü Çalışma Meclisi, İsmet İnönü’nün Başbakan, Bülent Ecevit’in Çalışma Bakanı olduğu 25 Ocak 1965 günü çalışmalarına başladı. Ancak bu toplantıdan yaklaşık bir ay sonra İnönü Hükümeti görevden ayrıldı, 20 Şubat 1965 tarihinde Suat Hayri Ürgüplü’nün başbakanlığında koalisyon hükümeti kuruldu. 19 Ekim 1965 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimleri sonrasında ise 1969 milletvekili genel seçimlerine kadar Süleyman Demirel’in başbakanlığında Adalet Partisi hükümetleri görev yaptı.

Çalışma Meclisi Başbakan İsmet İnönü’nün konuşmasıyla açıldı. İnönü şunları söyledi:

“Biz, yurdumuzda, işçi haklarının, dengeli ve huzurlu bir çalışma düzeninin, verimli ve güvenli bir iş hayatı lüzumunun, tecrübeyle, inanma ile ve bu sebeple kesin ve samimi karar ile takipçisi olduk. Çalıştıranlarla birlikte çalışanların da refaha, esenliğe, mutluluğa kavuşmalarını, iktisadi gelişmenin amacı olarak gördük. Emekleriyle iktisadi gelişmede hizmeti olanların, bu gelişmeden haklı ölçüde yararlanabilmeleri, bize göre, bir insanlık borcudur. Bizim, işçi haklarının korunmasına ve dengeli bir çalışma düzeni kurulmasına verdiğimiz önem, bizim sosyal adalete ve sosyal güvenliğe verdiğimiz değer, herhangi bir doktrinden değil, böyle sade bir insanlık ve vatandaşlık anlayışından doğmaktadır.” (İsmet İnönü’nün çoğaltma konuşma metni, s.1)

Çalışma Bakanı Bülent Ecevit ise yaptığı konuşmada, 22-29 Ocak 1962 günleri toplanan Üçüncü Çalışma Meclisi’nden 1965 yılı başına kadarki dönemde çalışma yaşamında meydana gelen gelişmeleri özetledi. Şunları söyledi:

“Gündemimiz tek maddelidir. Birbiriyle bağlantılı olan yeni Sendikalar Kanununun ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun, 17 aylık uygulanışla ortaya çıkan aksaklıkları, eksiklikleri ve bu aksaklık ve eksiklikleri giderebilmenin, bu düzeni daha iyi işletebilmenin çareleri. 17 aylık uygulama dönemi, bu iki Kanunda, önceden hiç birimizin, işçi veya işveren olarak, memur, uzman, Hükümet üyesi veya Büyük Millet Meclisi üyesi olarak hiç birimizin veya bir çoğumuzun göremediği bazı hatalar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bunları birlikte gözden geçirmemiz ve düzeltilme çarelerini birlikte arayıp bulabilmemiz, çalışma hayatımızın bugünlük en önde gelen ihtiyacı olduğu için, gündemde bu tek konu yer almıştır.”

Bülent Ecevit, konuşmasında, Hükümet’in 23 Ocak 1965 günlü toplantısında aldığı bir kararı ilk kez tam metniyle açıkladı. İlgili karar şöyleydi:

“Toplu sözleşmelerle ve genel olarak çalışma şartlarıyla, yurdun ekonomik gerçekleri ve kalkınma planının sosyal ve ekonomik hedef ve ilkeleri arasında ahenk sağlamak üzere, Hükümet, işçiler ve işverenler arasında verimli ve sürekli danışma, dayanışma ve iş birliğini mümkün kılacak bir karma kurul kurulacaktır. Hükümetle işçi ve işveren temsilcilerinden kurulacak bu kurulda özel kesim ve kamu kesimi işverenleri yer alacaktır. Bu kurulun çalışmalarında kamu kesiminin görüşlerini tam olarak yansıtabilmek için, kamu kesimindeki işveren Kurumlar, aralarında görüş ve davranış birliği sağlayıcı bir koordinasyon kurmalıdırlar. Sözü geçen karma kurulun nasıl kurulacağı ve çalışacağı, bu Kurulda Hükümetin nasıl temsil edileceği ve görevinin ne olacağı bir kararname ile tespit edilecektir. Bu kararname tasarısının hazırlanması ile Çalışma Bakanlığı görevlendirilmiştir.” (Bülent Ecevit’in çoğaltma konuşma metni, s.9)

Çalışma Meclisi’ne işçileri temsilen katılar arasında Ziya Hepbir, İbrahim Denizcier, Bahir Ersoy, Mustafa Şahin, Nejat Okbay, Hasan Türkay, Kaya Özdemiroğlu, Tahir Öztürk, Halit Mısırlıoğlu, Nusret Önsüer, Mehmet İnhanlı, Şerafettin Akova, Mukbil Zırtıloğlu, Sedat Ağralı, Ethem Ezgü, Seyfi Demirsoy, Halil Tunç, Hasan Özgüneş, Abdullah Baştürk ve Kemal Türkler vardı.

BEŞİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (24-26 KASIM 1971)

Beşinci Çalışma Meclisi, 12 Mart 1971 Darbesi sonrasında, 24-26 Kasım 1971 tarihlerinde toplandı. Nihat Erim Başbakan, Atila Sav Çalışma Bakanı idi.

Çalışma Meclisi, askerlere dayalı Nihat Erim Hükümeti’nin çalışma yaşamı konusunda bir gövde gösterisi haline getirilmeye çalışıldı. İşçi ve işveren temsilcilerinin yanı sıra, çok sayıda Hükümet temsilcisi, davetliler ve müşahitler vardı.

İşçi temsilcisi olarak katılanlar arasında Halil Tunç, Ömer Ergün, Ethem Ezgü, Zeki Gedik, Şerafettin Akova, Kemal Özer, Kaya Özdemir, Feridun Şakir Öğünç, Halit Mısırlıoğlu, İsmail Topkar, Mustafa Başoğlu, Sadık Şide, Binali Yağışan, Mustafa Şahin, Arslan Sivri, Abdullah Baştürk, Osman Soğukpınar, Hüseyin Pala, Celal Bülbül, Enver Turgut, Ekrem Özkılıç, Orhan Sorguç, Mahmut Yüksel, Tahir Gerek, Sadullah Usumi, Kenan Durukan, Orhan Erçelik, Avni Aksoy, Mukbil Zırtıloğlu, Necati Cansever, Ömer Deniz, Demirhan Tuncay ve Nihat Kaya da vardı.

Çalışma Meclisi’nin gündeminde istihdam sorunu yer aldı. Çalışma Bakanı Atila Sav, açış konuşmasında, bu konunun önemini anlattı. Ardından da Türk-İş ve TİSK temsilcileri ile çeşitli kamu görevlileri ve akademisyenler, istihdam konusunda tebliğler sundular. (5. Çalışma Meclisi belgeleri, Çalışma Bakanlığı’nın dergisinde yayımlandı. Çalışma Bakanlığı, Çalışma Dergisi, İstihdam Özel Sayısı, Cilt I, Sayı 1, 1972)

ALTINCI ÇALIŞMA MECLİSİ (7 MART 1977)

Altıncı Çalışma Meclisi 7 Mart 1977 günü toplandı. Bu tarihte iktidarda Süleyman Demirel’in başbakanlığında Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti vardı. Çalışma Bakanı da Şevket Kazan idi.

14 Şubat 1977 tarihinde yapılması planlanan Altıncı Çalışma Meclisi toplantısı, 7 Mart tarihine ertelendi ve toplantıya DİSK, MİSK ve Hak-İş de davet edildi. Gündemdeki konu, Türkiye’deki ücretlerdi.

Türk-İş, Çalışma Meclisi’nde işçileri temsil etmeye yetkili örgütün Türk-İş olduğunu bildirerek, Çalışma Meclisi’ne katılmayacağını açıkladı. Halil Tunç, 7 Mart 1977 günü yaptığı basın toplantısında şunları söyledi:

“6. Çalışma Meclisi, bugüne kadar olanların tam tersine bir tek gündem maddesi ile toplantıya çağrılmış bulunmaktadır. Daha açık ifade etmek istenirse, uzun bir süredir, sistematik bir şekilde İşverenler tarafından yürütülen ve propagandası yapılan işçi ücretleri sorunu Çalışma Bakanlığı alet edilerek kamuoyu nezdinde işçiler aleyhine, işverenler lehine bir propaganda aracı haline getirilmek istenmektedir.

“Son zamanlarda Bakanlar, her fırsattan yararlanarak özel sektöre teminat verme, hizmet arz etme ve kolaylık sağlama yarışına girmişlerdir. 6. Çalışma Meclisi de bu yarışın yeni bir halkasını teşkil etmektedir. İşverenlerle hükümet yetkililerinin bir araya geldikleri bir yemekte tezgahlanmış ve gerçek amacı özenle gizlenmek istenmesine rağmen bir soru üzerine Çalışma Bakanı tarafından açıklanmıştır. Bakan 4.3.1977 günü yaptığı basın toplantısında “Ücretlerin başıboş yükselmesine devletin izin vermeyeceğini’ söyleyerek suçüstü yakalanmış ve 6. Çalışma Meclisinin toplantısının gerçek amacını ortaya koymuştur. (…)”

Maksat açıktır. Çalışma Bakanı, 6. Çalışma Meclisini, bir süre önce toplantılarına katıldığı Hür Teşebbüs Konseyine verdiği tavizleri koparmak için toplamaktadır. Çünkü burada, işçi ücretlerinin fiyat artışına sebep olduğu sonucuna varılan tek taraflı hesaplar yapılmıştır. Ayrıca Çalışma Meclisinin teşekkül tarzı da yasalara ve vazgeçilmesi mümkün olmayan yerleşmiş geleneklere aykırı bir şekilde oluşturulmak istenmiş, evrensel bir hak olmuş çoğunluk ilkesi çiğnenmiştir.

“Diğer taraftan bir takım ön düşüncelerle tertiplenen 6. Çalışma Meclisi için hazırlanmış bulunan gündem, tam bir seminer programı halindedir. Bakanlık mensupları konferans verecek, gelenler dinleyecektir. (…)

“İşte Türk-İş olarak yukarıda özetlemeye çalıştığımız nedenler dolayısıyla oynanmak istenen bu oyuna gelmeyeceğimizi kanıtlamak bakımından Çalışma Meclisine katılmayacağımızı ve Hükümetin, işverenden akıl alıp, işçiye akıl vermek yerine, işçiyi, köylüyü, memuru, küçük esnafı, kısacası emeğiyle geçinen herkesi korumasını ve yapacağı çalışmaların bu istikamette olmasını diliyoruz.” (Türk-İş, 11. Genel Kurula Sunulan Çalışma Raporu – 16 Nisan 1979, Ankara, 1979, s.276-280)

Çalışma Meclisi, Türk-İş’in katılımı olmaksızın toplandı. Çalışma Meclisi’nin toplantısına DİSK, Hak-İş ve Türkiye-İş konfederasyonları katıldı. Toplantıya MİSK de katılmadı. MİSK’in DİSK’in katıldığı bir toplantıda yer almak istemediği için Çalışma Meclisi’ne katılmadığı ileri sürüldü. (Milliyet ve Tercüman, 8.3.1977)

Çalışma Meclisi’ne DİSK adına katılan DİSK Genel Başkan Vekili Mehmet Kılınç şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz, DİSK olarak bugünkü iktidardan, bu Çalışma Bakanlığından zaten işçi lehine bir girişim beklemiyoruz. Bu saflığı göstermeyiz. Ücret tek gündem maddesi olarak getiriliyorsa, bunu önlemek, altında yatan oyunu bozmak için Türk-İş gibi basın toplantısı yaparak kaçmak değil, buraya gelip fikrimizi açıkça söyleyip bu oyunu bozmak, işçi sınıfının görevidir. Biz işçi sınıfı için buraya geldik.” (Cumhuriyet, 9.3.1977)

Çalışma Bakanı Şevket Kazan, 9 Mart 1977 günü düzenlediği basın toplantısında Türk-İş’i suçladı ve şunları söyledi:

“Türk-İş diğer konfederasyonların çağrılmasını protesto ederek bu çalışmalara katılmamıştır. Oysa, bugün taraflar seminerde karşı karşıya gelmişlerdir. Devletin toplantısına katılmamakta hata edenler bundan pişmanlık duyacaklardır. Çalışma Meclisinde söz hakkı sadece benimdir demek diktatörlükten başka bir anlam taşımaz. Biz devlet olarak yasal her kuruluşa bu mecliste söz vermekle yükümlüyüz. Türk-İş’in önceden ilan ettiği gibi, işçi lehine çalışma hayatına istikrar getirecek kararlara karşı çıkması mantıkla bağdaşamaz.” (Cumhuriyet, 10.3.1977)

MEVZUATTA YENİ DÜZENLEME (1983)

Çalışma Meclisi’nin yapısı, Resmî Gazete ’de 14 Aralık 1983 günü yayımlanan 184 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlendi (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname). İlgili madde aşağıda sunulmaktadır:

“Madde 27 – Çalışma Meclisi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının veya Müsteşarının başkanlığında, Çalışma Genel Müdürü, İşçi Sağlığı Daire Başkanı,

“Bakanlıklardan ve Devlet Planlama Teşkilatından iştirak edecek birer temsilci,

“Üniversitelerin, iş hukuku, sosyal ekonomi, sosyal siyaset, iş fizyolojisi, iş sağlığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş mühendisliği ve gündemdeki konularla ilgili dallarından Yüksek Öğretim Kurulunca seçilecek beş öğretim üyesi,

“En fazla işçiyi ve işvereni temsil eden konfederasyonlarca her iş kolundan seçilecek işçi ve işverenden meydana gelir.

“Çalışma Meclisi, Bakanlıkça tespit edilen gün ve gündeme göre toplanıp, gündemdeki konular hakkında inceleme ve görüşmelerde bulunarak düşüncelerini bildirmekle görevlidir.

“Çalışma Meclisinin Ankara dışından gelen işçi temsilcileri meclis toplantılarına katıldıkları sürece izinli sayılırlar.

“Çalışma Meclisinin sekretarya işleri Bakanlık Genel Sekreterince yerine getirilir.”

YEDİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (16 VE 26-27 TEMMUZ 1984)

Yedinci Çalışma Meclisi 16 ve 26-27 Temmuz 1984 günleri toplanarak kıdem tazminatı fonu konusunu ele aldı.

Bu tarihte iktidarda Anavatan Partisi vardı. Turgut Özal Başbakandı, Mustafa Kalemli de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıydı.

Toplantı öncesinde katılımcılara Kıdem Tazminatı Fonu Kanun Taslağı iletildi. Geniş bir katılımla gerçekleştirilen toplantı sonucunda aşağıdaki bildiri yayınlandı:

“VII. Çalışma Meclisi’nin 16 ve 26-27 Temmuz 1984 tarihlerinde Ankara’da yaptığı çalışmalar sonunda, işçi, işveren ve Hükümet temsilcileri aşağıdaki hususlarda görüş birliği sağlayarak kamuoyuna açıklanmasını kararlaştırmışlardır:

“Meclis’te tartışılan sebepler dolayısıyla, Kıdem Tazminatı Fonu kurulmalıdır.

“Fon’un kurulması ile, işçilerimizin kazanılmış haklarında bir kayba sebebiyet verilmeyeceği gibi, işverenler de mükerrer ödemelerle yeni külfetlere sokulmamalıdır.

“Çalışma barışının korunması, kanunların sağladığı imkanlarla işçinin, işin ve işyerinin güvenliğinin sağlanması tarafların temel hedefidir.

“Kurulacak olan Kıdem Tazminatı Fonu’nun en iyi ve rantabl şekilde işletilmesi tarafların müşterek arzusudur.

“Bu vesile ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ayrıca şu hususun açıklanmasını uygun görmektedir: Emeklilik yaşının yükseltilmesinin 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda yer alması, bunun Planlı Kalkınma hedeflerinden biri olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, uygulama zaman içinde ve kanunla düzenlenecek olduğundan, işçilerin tedirgin olmalarına ve yoğun emeklilik başvurularında bulunmalarına gerek yoktur. Her hal-ü karda, çalışanların haklarında bir gerileme düşünülmemelidir.

“Ancak, ülkemizin genç emekliler ülkesi haline gelmesinin ekonomi ve sosyal politika bakımından doğru olmayacağını da kabul ediyoruz.”

MEVZUATTA DÜZENLEME (1985)

Çalışma Meclisi’nin yapısı, 9.1.1985 gün ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa ile (Madde 26) yeniden düzenlendi.

9.1.1985 gün ve 3146 sayılı Kanun, 18 Ocak 1985 günlü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 184 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun)

“Madde 26 – Çalışma Meclisi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının veya Müsteşarın başkanlığında, Çalışma Genel Müdürü, İşçi Sağlığı Daire Başkanı,

“Bakanlıklardan ve Devlet Planlama Teşkilatından iştirak edecek birer temsilci,

“Üniversitelerin, iş hukuku, sosyal ekonomi, sosyal siyaset, iş fizyolojisi, iş sağlığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş mühendisliği ve gündemdeki konularla ilgili dallarından Yüksek Öğretim Kurulunca seçilecek beş öğretim üyesi,

“En fazla işçiyi ve işvereni temsil eden konfederasyonlarda her iş kolundan seçilecek işçi ve işverenden meydana gelir.

“Çalışma Meclisi, Başkanlıkça tespit edilen gün ve gündeme göre toplanıp, gündemdeki konular hakkında inceleme ve görüşmelerde bulunarak düşüncelerini bildirmekle görevlidir.

“Çalışma Meclisinin Ankara dışından gelen işçi temsilcileri meclis toplantılarına katıldıkları sürece izinli sayılırlar.

“Çalışma Meclisinin sekretarya işleri Çalışma Genel Müdürlüğünce yerine getirilir.”

SEKİZİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (27-28 NİSAN 1992)

20 Ekim 1991 tarihinde gerçekleştirilen milletvekili genel seçimlerinden sonra, Süleyman Demirel’in başbakanlığında DYP-SHP koalisyon hükümeti 20 Kasım 1991 tarihinde göreve başladı. Sekizinci Çalışma Meclisi de “İşsizlik Sigortasının Kurumsal Altyapısı ve İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun Yeniden Yapılanması” ana konusuyla 27-28 Nisan 1992 günleri toplandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Mehmet Moğultay idi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sekizinci Çalışma Meclisi’nde tartışmalara zemin oluşturması amacıyla iki metin hazırladı: 9 sayfalık “Türkiye’de İşsizlik Sigortasının Kurulmasına ve Uygulanmasına İlişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Görüş ve Önerileri” ile 9 sayfalık “İşsizlik Sigortasının Kurumsal Altyapısı ve İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun Yeniden Yapılanması.”

Toplantıya işçi, işveren, kamu görevlisi ve öğretim üyesi olarak geniş bir katılım sağlandı. Yasadaki “En fazla işçiyi ve işvereni temsil eden konfederasyonlarda her iş kolundan seçilecek işçi ve işverenden meydana gelir,” hükmü nedeniyle, işçileri temsil edenler, 28 işkolundaki Türk-İş üyesi sendikaların genel başkanlarıydı. Aynı işkolunda iki sendikanın bulunduğu durumda, genel başkanların biri asıl üye, diğeri yedek üye olarak görevlendirildi.

Çalışma Meclisi toplantısında Hak-İş ve DİSK Genel Başkanlarına da katılma ve konuşma hakkı tanındı. Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, TİSK Başkanı Refik Baydur, Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik ve DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu da işsizlik ve işsizlik sigortası konusunda temsil ettikleri örgütlerin görüşlerini açıkladılar.

TOPLANAMAYAN ÇALIŞMA MECLİSİ (MAYIS 1995)

1995 yılı Mayıs ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Aydın Güven Gürkan, Çalışma Meclisi’nin 9. kez toplanması için girişimlerde bulundu. Aydın Güven Gürkan, İş güvencesi, işsizlik sigortası, kıdem tazminatı, memur sendikacılığı gibi konuların Çalışma Meclisi’nde görüşülebileceğini söyledi. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ve Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer, geç emeklilikle ilgili yasa tasarısının Meclis’ten geri çekilmesi sonrasında Çalışma Meclisi’nin toplanabileceğini belirttiler. Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik ise Çalışma Meclisi’nin çalışmalarına tüm işçi konfederasyonlarının katılması talebini dile getirdi. (Atilla Özsever, “Çalışma Meclisi’ne Şartlı Destek,” Milliyet, 18.5.1995)

1995 yılı Temmuz ayında Çalışma Meclisi’ni toplama konusunda Çalışma Bakanı Ziya Halis’in girişimi Türk-İş tarafından engellendi ve Çalışma Meclisi toplanamadı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis, 7.7.1995 tarihinde Türk-İş Genel Başkanlığı’na gönderdiği B.13.0.ÇGM.0.11.00.01-629/9115 sayılı yazıda şunları belirtti:

“Konfederasyonunuzu ziyaretim sırasında önümüzdeki günlerde toplantıya çağrılmasında fikir birliğine varmış olduğumuz Çalışma Meclisi’ne hazırlıklarda bulunmak üzere, Müsteşar Yardımcısı Abdülhalik Berber’in başkanlığında, üst düzey iki temsilcinizin de katılımıyla bir Hazırlık Komitesi’nin oluşturulması uygun görülmüştür. Temsilcilerinizin adlarının bildirilmesini ve ilk toplantısını 18.7.1995 günü saat 10.00’da Bakanlığımız binasında yapacak olan söz konusu komiteye katılımlarının sağlanmasını rica ederim.”

Yazının altında bilgi notu olarak “Toplantıya DİSK ve Hak-İş Konfederasyonlarından birer gözlemci davet edilmiştir” deniyordu.

Türk-İş, Genel Başkan Bayram Meral ve Genel Sekreter Şemsi Denizer imzalarıyla bu yazıya verdiği yanıtta diğer konfederasyonların temsilci göndermesine karşı çıktı:

“9.1.1985 gün ve 3146 sayılı Kanun’un 26. Maddesi, Çalışma Meclisi’nin kimlerden oluşacağını açıkça ve kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlemiştir. Söz konusu maddeye göre, Çalışma Meclisi’nde işçileri temsil etme yetkisi, en fazla işçiyi temsil eden Konfederasyon tarafından her işkolundan seçilecek işçilere aittir. Türk-İş yalnızca ilgili hükümler çerçevesinde oluşacak bir Çalışma Meclisi’ne katılacaktır. 18 Temmuz 1995 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılacak Hazırlık Komitesi toplantısına yalnızca Yasa’nın açık hükmünün uygulanması durumunda temsilci gönderilecektir.”

Türk-İş’in bu tavrı üzerine Çalışma Meclisi toplantısı gerçekleştirilemedi.

MEVZUATTA DÜZENLEME (2000 ve 2003)

618 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatının Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 4 Ekim 2000 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bu kararname ile 3146 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirildi:

“Çalışma Meclisi;

“(a) Bakanın veya Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, İş Teftiş Kurulu Başkanı, Çalışma Genel Müdürü, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanı, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü, bakanlıklardan ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından iştirak edecek birer temsilciden,

“(b) Üniversitelerin iş hukuku, sosyal ekonomi, sosyal siyaset, iş fizyolojisi, iş sağlığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş mühendisliği ve gündemdeki konularla ilgili dallardan Yüksek Öğretim Kurulunca seçilecek beş öğretim üyesinden,

“(c) En fazla işçiyi ve işvereni temsil eden konfederasyonlardan seçilecek üç işçi ve üç işverenden,

Meydana gelir.”

16.7.2003 gün ve 4947 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Teşkilatı Kanununda (Resmî Gazete, 16.7.2003) Çalışma Meclisi yeniden düzenlendi ve Çalışma Meclisinin yılda en az bir kere toplanacağı hükmü kanuna eklendi. Ayrıca katılımcıların kapsamı, Türk-İş’in yanı sıra, DİSK ve Hak-İş’in de temsil edilmesini sağlayacak biçimde genişletildi.

4947 sayılı Kanunla 3146 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin birinci fıkrası şu şekilde değiştirildi:

“Çalışma Meclisi;

“Bakanın veya Bakanlık Müsteşarının başkanlığında, İş Teftiş Kurulu Başkanı, Çalışma Genel Müdürü, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanı, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü, bakanlıklardan ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından iştirak edecek birer temsilciden,

“Üniversitelerin iş hukuku, sosyal ekonomi, çalışma ekonomisi, sosyal siyaset, iş fizyolojisi, iş sağlığı ve güvenliği ve gündemindeki konularla ilgili dallardan Yükseköğretim Kurulunca seçilecek beş öğretim üyesinden,

“İşveren sendikaları konfederasyonlarından üç, en fazla üyeye sahip işçi sendikaları konfederasyonundan iki, diğer işçi ve kamu görevlileri sendikaları konfederasyonlarından birer, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonundan üç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden üç temsilci ile gündemindeki konularla ilgili olarak çağırılan kamu ve özel kurum ve kuruluşları ile meslek odaları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinden “meydana gelir.

“Çalışma Meclisi yılda en az bir defa toplanır.”

DOKUZUNCU ÇALIŞMA MECLİSİ (15-16 EYLÜL 2004)

3 Kasım 2002 günü gerçekleştirilen milletvekili genel seçimleri sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldi. Dokuzuncu Çalışma Meclisi’nin toplandığı 15-16 Eylül 2004 tarihlerinde Recep Tayyip Erdoğan Başbakan, Murat Başesgioğlu ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı idi. Çalışma Meclisi, “istihdamın artırılması ve kayıt dışı işçiliğin önlenmesi” ile “kıdem tazminatı fonu” gündemiyle toplandı. Toplantıya, çeşitli kesimlerin temsilcileri olarak toplam 226 kişi katıldı. (Sunulan tebliğler ve yapılan tartışmalar için bkz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 9. Çalışma Meclisi, Yayın No. 120, Ankara, 2005)

Dokuzuncu Çalışma Meclisi, çalışmalarının sonunda bir sonuç bildirgesi yayınladı. Bildirgenin bazı bölümleri aşağıda sunulmaktadır:

“On iki yıl aradan sonra toplanan 9. Çalışma Meclisinin; ‘sosyal taraflar’ anlayışından ‘sosyal ortaklar’ anlayışına geçilmesine katkı sağladığı değerlendirilmiştir. (…)

“Ülkemizin kalkınmasını ve ekonomimizin kurumsallaşmasını engelleyen boyutlara ulaşan kayıt dışı ekonomi ve istihdamın önlenmesi ve sosyal güvenlik sisteminde atılacak adımların hedefine ulaşması için; kurallara dayalı ekonomik yapının egemen kılınması ve geliştirilmiş olan kurallara özenle uyulması, vergi ve sigorta prim tabanının genişletilmesi gerekmektedir. (…)

“Kıdem Tazminatı Fonunun; işçilerimizin müktesep haklarını ve işletmelerimizin rekabet gücünü koruyacak şekilde, sürdürülebilir bir aktueryal denge içerisinde oluşturulabilmesi için sosyal ortaklarca kapsamlı bir şekilde tartışılıp değerlendirilerek kamuoyunun gündemine getirilmesinin uygun olacağı yönünde görüş birliğine varılmıştır.”

ONUNCU ÇALIŞMA MECLİSİ (26-27 EYLÜL 2013)

Onuncu Çalışma Meclisi’nin toplandığı tarihte Recep Tayyip Erdoğan Başbakan ve Faruk Çelik de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı idi.

İlgili yasanın “Çalışma Meclisi yılda en az bir defa toplanır” hükmüne rağmen, Onuncu Çalışma Meclisi, 2004 yılındaki Dokuzuncu Çalışma Meclisi’nden 9 yıl sonra, 26-27 Eylül 2013 tarihlerinde toplandı.

Toplantı öncesinde ilgililere gündemde yer alan konulara ilişkin “6331 sayılı Kanun Çerçevesinde İş Sağlığı ve Güvenliği,” “İstihdam Politikaları,” “Sendikal Örgütlenme” ve “Alt İşverenlik” raporları iletildi.

Toplantının açılış oturumunda DİSK, Hak-İş, Türk-İş, TİSK, TESK ve TOBB Genel Başkanları birer konuşma yaptı. Ardından “Kıdem Tazminatı”, “Alt İşverenlik,” ve “Özel İstihdam Büroları Aracılığı ile Geçici İş İlişkisi” konularında oturumlar düzenlendi. Çalışma Meclisi, 4 sayfalık bir sonuç bildirgesinin kabul edilmesiyle sonuçlandı.

Onuncu Çalışma Meclisi’nde yapılan konuşmalar ve tartışmalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlandı (10.Çalışma Meclisi, Ankara, 2013)

ONBİRİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (23 ARALIK 2015)

On birinci Çalışma Meclisi, 23 Aralık 2015 günü toplandı. Toplantı yarım günde tamamlandı. Bu tarihte Süleyman Soylu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı idi.

Öğleden sonra başlayan toplantıda Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Başbakan Ahmet Davutoğlu, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu birer konuşma yaptılar.

Ardından, İstihdam Politikaları konusunda bir açık oturum düzenlendi. Çeşitli örgütleri temsilen katılan konuşmacılar görüşlerini dile getirdiler. Kısa bir de soru ve yanıt bölümü oldu.

Çalışma Meclisi toplantısı sonrasında bir sonuç bildirgesi yayınlanmadı. (Konuşma metinleri için bkz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 11. Çalışma Meclisi, Ankara, 2016)

MEVZUATTA DÜZENLEME (2018)

2.7.2018 gün ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 3146 sayılı Kanunun Çalışma Meclisi’ne ilişkin 26.maddesi yürürlükten kaldırıldı.

ONİKİNCİ ÇALIŞMA MECLİSİ (23 MAYIS 2019)

On ikinci Çalışma Meclisi, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kuruluşunun 100. Yıldönümü vesilesiyle 23 Mayıs 2019 tarihinde yarım gün olarak toplandı. Bu tarihte Zehra Zümrüt Selçuk, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı idi.

Saat 14.00’te başlayan Çalışma Meclisi toplantısında Zehra Zümrüt Selçuk, ILO Genel Direktörü Guy Ryder ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptılar.

Yarım saatlik bir aranın ardından Keio Üniversitesi’nden Atsushi Seike, Microsoft’tan R. Erdem Ertul, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Avcı ve Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir birer sunum yaptılar.

Ardından da saat 18.00-20.00 arasında, “Daha Parlak Bir Gelecek İçin Çalışmak: Çalışanların ve İşverenlerin Rolü ve Beklentileri” konulu açık oturumda Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Ali Cengiz Gül, TOBB Yönetim Kurulu üyesi Faik Yavuz, DİSK Başkanlar Kurulu üyesi Tayfun Görgün, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Demirci ve TESK Genel Sekreteri Naci Sulkalar konuştular. Toplantı, bir bildiri yayınlanmadan, saat 20.00’de sona erdi. (Konuşma metinleri için bkz. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 12. Çalışma Meclisi, Daha Parlak Bir Gelecek İçin Çalışmak, Ankara, 2019)

MEVZUATTA DÜZENLEME (2021)

Cumhurbaşkanlığı’nın 73 sayılı Kararnamesi (Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Kurulması ile Kamu Personel İşlemlerinin Yürütülmesine İlişkin Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmî Gazete, 21.4.2021) ile Çalışma Meclisi’nin oluşumu ve çalışmaları aşağıdaki şekilde düzenlendi:

“Çalışma Meclisi. Madde 96/E

“(1) Çalışma Meclisi;

“(a) Bakan veya bakan yardımcısının başkanlığında Bakanlıkça belirlenecek bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarından iştirak edecek birer temsilciden,

“(b) Üniversitelerin iş hukuku, sosyal ekonomi, çalışma ekonomisi, sosyal siyaset, iş fizyolojisi, iş sağlığı ve güvenliği ve gündemindeki konularla ilgili dallardan Yükseköğretim Kurulunca seçilecek beş öğretim üyesinden,

“(c)İşveren sendikaları konfederasyonlarından üç, en fazla üyeye sahip işçi sendikaları konfederasyonundan iki, diğer işçi ve kamu görevlileri sendikaları konfederasyonlarından birer, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonundan üç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden üç temsilci ile gündemindeki konularla ilgili olarak çağırılan kamu ve özel kurum ve kuruluşları ile meslek odaları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinden “meydana gelir.

(2) Çalışma Meclisi, Bakanlıkça tespit edilen gün ve gündeme göre toplanıp, gündemdeki konular hakkında inceleme ve görüşmelerde bulunarak düşüncelerini bildirmekle görevlidir. “

(3) Çalışma Meclisinin sekretarya işleri Çalışma Genel Müdürlüğünde yerine getirilir. “

(4) Çalışma Meclisi yılda en az bir defa toplanır.”

DİĞER HABERLER
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
BARRY CALLEBAUT’TA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Barry Callebaut Türkiye arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR
ÇARESİZ KALAN EMEKLİ İŞE DÖNÜYOR

Açlık sınırı altında aylıklarla yaşamaya mahkûm edilen emekliler, çalışma yaşamına geri dönmek zorunda kalıyor. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışan emekli sayısı son 4 yılda 1 milyon 125 bin 131 kişi arttı.

HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM
HALK BIKANA KADAR YÜKSEK FAİZE DEVAM

Politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit bırakan TCMB, liraya geçişi özendirmek için bankaları mevduat faizini artırmaya zorluyor. Bankalar mevduat faizini düşük, kredi faiz oranını ise daha yüksek hızda artırıyor.

İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR
İŞÇİYE İŞ SÖZLEŞMESİ VERİLMESİ ZORUNLUDUR

5 yıldır özel bir iş yerinde çalışıyorum. Geçen hafta iş sözleşmesi verip imzalamamı istediler. Anlayabildiğim kadarıyla şartlar hep işverenin lehinde. Sözleşmeyi imzalamazsam ne olur, işveren işten çıkarabilir mi?