Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Türkiye Direktörü Numan Özcan, Türkiye’de bulunan Suriyeli işgücü sayısının 1.8 milyon olduğunu, bunlardan 1 milyonunun da işgücüne katılabilir durumda bulunduğunu söyledi.
Özcan, ILO’nun 100’üncü kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara’da bir grup gazeteciyle bir araya geldi. ILO’nun en eski uluslararası örgüt olduğunu hatırlatan Özcan, Türkiye’de de çok sayıda proje uyguladıklarını vurguladı. Türkiye’de bulunan Suriyelilere yönelik çeşitli programlar uygulandığını hatırlatan Özcan, bunların; dil eğitimi, iş bulma, iş sağlığı ve güvenliği ve kanuni haklarından yararlanmaları için bilgilendirici eylemleri içerdiğini, Suriyelilerin düşük ücretle çalıştırılıp iş piyasası dengelerini bozmadan işe girmelerini sağlamayı önemsediklerini kaydetti. En fazla Suriye kökenli göçmen-sığınmacının Kilis, Urfa, Hatay, Adana, Mersin, İstanbul, Bursa ve Konya’da olduğunu ve toplam kişinin yüzde 80’inden fazlasının buralarda yaşadığını bildiren Özcan hali hazırda çalışma izni verilen kişi sayısının 60 bin olduğunu açıkladı. ILO Türkiye Direktörü Özcan, buna karşılık 3.6 milyon Suriyelinin 1.8 milyonunun çalışma çağında(15-64yaş) olduğunu, bunlardan da 1 milyonunun işgücüne dahil olabileceğini tahmin ettiklerini kaydetti. Özcan, iş hayatında Suriyelilerin kayıt dışı çalışma kadar, kayıt dışı işletmelerinin de şikayet konusu olduğunu bildirdi.
İŞKUR Suriyeliler için profilleme çalışması yapıyor
Türkiye Direktörü Özcan, bir soru üzerine Türkiye’de bulunan Suriyelilerin genellikle kırsal kesimden gelen ve düşük eğitimli kişilerden oluştuğunu belirterek, tam profilin çıkarılması için İŞKUR’un bir çalışma yürüttüğünü açıkladı. Özcan, ILO’nun 100. Yılında "işin geleceği" tartışmaları kapsamında bir raporu ilan ettiğini hatırlatarak, 22 Ocak günü raporun sunulduğunu anımsattı. Raporun teknolojik gelişmelerle işini kaybedecek insanların geleceği, iklim değişikliğinin istihdama etkileri, yaşam boyu öğrenmenin bütün insanlara hak olarak tanınması, geçiş döneminde yeni beceriler kazandırılması, cinsiyet eşitliği, doğumdan-ölüme kadar sosyal koruma, evrensel emek garantisi önerilerinin yapıldığını açıkladı. Özcan ILO’nun, işçi, işveren ve hükümet kuruluşlarına birlikte çalışmayı önerdiğini belirterek, "Yoksa iş çığırından çıkabilir, şimdiden politika belirlenmeli" denildiğini açıkladı.
Mevsimlik fındık işçilerinde çocuklar korundu
ILO’nun Türkiye’de fındık hasadında çalışan mevsimlik işçilere yönelik bir program da yürüttüğünü hatırlatan Numan Özcan, burada kayıtlı çalışma yanında aileleri ile birlikte şehir değiştiren çocukların eğitimden kopmaması yönünde bir yaklaşımın hayata geçirildiğini açıkladı.
Türkiye’de her 4 kişiden biri ‘kırılgan işler’de çalışıyor
Kendi hesabına çalışanlar, ücretsiz aile işçiliği gibi işlerin "kırılgan işler" olarak adlandırıldığını hatırlatan Numan Özcan dünyada 1.4 milyar kişinin bu kapsamda sayıldığını, ortalamada bütün işlerin yüzde 42’sini oluşturan bu grubun gelişmekte olan ülkelerde yüzde 70’e çıktığını anlattı. Özcan, Türkiye’de ise oranın 2002’deki yüzde 44 seviyesinden, yüzde 27’lere gerilediğini açıkladı.
ILO delege sorunu
ILO Genel Kurulunda konfederasyon tarafından temsil edileceği yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine ise Numan Özcan, ILO’daki ilgili komitenin Türkiye’den konferansa bu yıl "işçi delegesi" olarak hangi konfederasyonun katılacağının konsensusla belirlenmesi yönünde bir kararının olduğunu hatırlatarak, işçi delegesinin belirlenmesinde etkin bir sosyal diyalog işletilmesinin istendiğini ifade etti. Özcan, ILO’nun hükümetlere konferansa katılacak delegelerin belirlenmesi yönünde mektup göndereceğini söyledi.