Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
21 Haziran 2013
TÜRKİYE ÖZGÜRLÜK; BREZİLYA, EŞİTLİK İÇİN…

Gezi direnişi günlerdir dünyayı sarsarken Brezilya´daki ayaklanma da ona eşlik edince, şoktaki yandaşlara göre iki yıldız ülke´yi birileri kaşıyordu, çekemiyordu.

TÜRKİYE ÖZGÜRLÜK; BREZİLYA, EŞİTLİK İÇİN…

Gezi direnişi günlerdir dünyayı sarsarken Brezilya’daki ayaklanma da ona eşlik edince, şoktaki yandaşlara göre iki "yıldız ülke’yi birileri kaşıyordu, çekemiyordu. Ama başkanlık sistemi ile yürütülen Brezilya’da İşçi Partisi’nden seçilen kadın Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, halkın sesine kulak vererek bizdeki yandaşları, hele ki AKP şaşkınlarını büyük hayal kırıklığına uğrattı. Şöyle dedi Başkan; "Bence gösteriler yasaldır ve demokrasinin bir parçasıdır. Protesto etmek gençlerin hakkıdır"…Üstelik, gösterilerde yağma da vardı, "Vandalizm" de… CNN ve BBC ekranlarına, bizdeki gibi .çatışma görüntüleri yansıdı. Ama kimse bu medya kanallarına verip veriştirmedi. Orada da eylemler başladığında polis orantısız güç kullanmış, bu da daha geniş kitlelerin sokaklara dökülmesine yol açmıştı. Şimdi olan bitenden, ayaklanmadan "faiz lobf’leri ya da başka komplolar aramak yerine, dersler çıkarmaya başladılar.

BENZER-BENZEMEZ

Türkiye ile Brezilya’nın "yükselen ülke"’ kümesinde gösterildiği doğru ama ekonomik durumları hiç benzemiyor. Brezilya, birçok açıdan Türkiye’den 2 kat büyük bir ülke. 200 milyonun üstünde nüfusu var, kişi başına geliri 13 bin dolar ile Türkiye’dekinden yüzde 30 daha fazla. Ama fark şu ki, Brezilya, Türkiye gibi büyük döviz (cari)açığı, dış borç yükü olan kırılgan bir ülke değil. Mal ve sermaye ihracı yüksek bir ülke, ithalatı ölçülü. Ondan dolayı cari açığının milli gelire oranı, Türkiye’ninki gibi yüzde 8-10 arasında değil yüzde 2 dolayında, o kadar. Dış borç stoku Türkiye’ninkinden 100 milyar dolar fazla gibi ama milli gelire oranı Türkiye’ninki gibi yüzde 42 değil, yüzde 18?den ibaret. Türkiye gibi, sıcak paraya gel ne olursan ol gel, demiyor, tersine gelmesin diye Tobin vergisi uygulayıp kışkışlıyor, ekonomisini koruyor. Türkiye’nin kıskanacağı kadar doğrudan yabancı sermaye çekiyor (596 milyar dolar). Özetle, Brezilya , Çin, Hindistan ve Rusya ile birlikte BRIC’in önemli bir ortağı, bölgesel güç, hem de Türkiye gibi "çakma" değil, gerçek bir bölgesel güç.

ADALETSİZ BÖLÜŞÜM

Tek benzerlik, iki ülkenin de muazzam adaletsiz gelir bölüşümüne sahip olması. Bu iki ülkenin içinde yer aldığı insafsızlık kümesinde Meksika ile G.Afrika da var. Bölüşümün göstergesi olan "gini endeksi" Brezilya için 52, Türkiye için 41. Bu bahiste 100’e yakın olan daha adaletsiz sayılıyor. Brezilya’da bugünkü gibi bir eylem, en son 1992 yılında, dönemin Devlet Başkanı Femando Collor de Meksikaya karşı protesto gösterileri sırasında düzenlenmişti. Brezilya, önemli siyasi dönüşümler de geçirerek askeri vesayeti filan çok gerilerde bırakıp özgürlüklerde müthiş yol alan ve İşçi Partisini iktidara getiren bir ülke oldu. Grev, toplu sözleşme vb. haklar konusunda özgürlük sınırsız, ama bölüşüm yine de adaletsiz. Patlama da bundan oldu. Arada bir oluyor zaten. Göstericiler devletin bütçeden yeterince eğitim, sağlık ve diğer sosyal alanlara harcama yapmadığından sızlanırken bir de kent içi ulaşıma zammını duyunca patladılar. Hükümetin, 2014 Dünya Kupası ve 2016 Olimpiyatları için 30 milyar dolar harcarken halkın öncelikle ihtiyacı olan hastane, okul gibi kamu hizmetlerine cimri davrandığını düşünüyordu isyancılar.

Ayaklanma hızla yayıldı. Taksim direnişine benzer yanları var. Göstericilere polis bildik gazlı, coplu müdahalede bulundu ve ateşe körükle gitti; ilk aşamada zam geri alındı, özür de dilenerek ayaklanma yaüşürılmaya çalışılıyor. Devamında ne olur, göreceğiz.

TÜRKİYE’DEKİ ÖZGÜRLÜK

Brezilya daki rahatsızlığa damgasını vuran etken "eşitsizlik", bölüşüm adaletsizliği. Türkiye’nin de tabii ki "eşitsizlik" , adaletsiz bölüşüm sorunu var ama Taksim ayaklanmasına damgasını vuran eşitsizliklere itirazdan çok, daraltılmış, kısıtlanmış özgürlükler oldu. Zaten eşitsizliklerle mücadele edilememesi de özgürlüklerin yetersizliğinden. Kimse örgütlenemiyor. Seçimin önünde yüzde 10 barajı var. Sendikalaşmak zor, önünde bir dizi baraj var. Örgütlenmeye kalkan, işten atılıyor, güvencesizlik diz boyu. Böyle olunca özgürlükler için ayağa kalkmak, dayatmalara hele RTE’nin her şeye karışmasına, kendi kafasındaki sUnni tslam yaşam tarzı kalıbına toplumu sıkıştırmasına isyan edenler için , daha çok ön plana geçti. Özgürlük talebi, "tuzu kurü’lar için de "yoksullar" için de öne çıktı ve onları aynı ağacın altında topladı. Özgürlük önceliği, eşitlik için, yani daha adil bölüşüm için ayağa kalkmayı ertelemiş değil. Tersine bu özgürlük ve onur mücadelesinde elde edilen her mevzi, eşitlik için mücadelenin yolunu da açacak. Eldeki gerçek ise, verilen mücadele ile özgürlük ve onur mücadelesinde birden fazla basamak çıkıldı ve oraya yerleşildi. Artık oradan geri dönüş olmaz, tersine yeni basamaklar için güç biriktirmeye başlandı. Bu birikim, Kürtlerin AKP ile geçici detantının sona ermesi ile Kürtlerin hak mücadeleleri ile birleştiğinde, yepyeni bir Türkiye’nin kapılannı daha kolay zorlayan bir güce dönüşecektir.

DİĞER HABERLER
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI
ÇALIŞMA BAKANLIĞINA ÇAĞRI

Ürdünlü şirketin 2021’de satın aldığı Polonez fabrikasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hiçe sayıldı. Önce sendikalı 13 işçi, sonra ona destek olan 100 işçi ekmeklerinden edildi. Emekçiler, bu kanunsuzluğa göz yumulmamasını istedi.

POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI
POLONEZ’DE İŞÇİ KIYIMI

İstanbul Çatalca’da Polonez fabrikasında Tekgıda-İş’e üye olmalarının ardından 22 Temmuz’da 13 kişiyle başlayan işten çıkarmalar önceki gün 100’ü aştı.

İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER
İŞ GÜVENCESİ VE İŞTEN ÇIKARMADA GEÇERLİ NEDENLER

İşyerimizde yaşı ve özel durumu itibariyle işten ayrılmak isteyen bir kadın çalışanımız var. İşverenimiz bu kişiye tazminatlı olarak çıkış yapmak istiyor ve ödediği tazminatı kanuni olarak da göstermek istiyor. Bu durumda iş kanununun hangi maddesine istinaden çıkış işlemini yapabiliriz?

BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI
BASIN AÇIKLAMASINA ÇAĞRI

İstanbul Çatalca’da kurulu bulunan Polonez Fabrikasında işveren, daha iyi bir ücret alabilmek ve insana yaraşır koşullarda çalışabilmek için sendikaya üye olan işçilerden 13’ünü işten çıkardı.