Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel, sosyal devletin, temel hak ve özgürlüklerle birlikte ortadan kalkmış durumda olduğunu savunarak, Köle düzenine doğru bir gidiş var dedi.

Türk-İş Genel SEKRETERİ Mustafa Türkel, sosyal devletin, temel hak ve özgürlüklerle birlikte ortadan kalkmış durumda olduğunu savunarak, "Köle düzenine doğru bir gidiş var" dedi.

Sosyal Hizmetler EĞİTİM, Araştırma ve Uygulama Merkezi ile iş Müfettişleri Derneği işbirliğinde düzenlenen "Uluslararası Sosyal Haklar Sempozyumu", AÜ Atatürk Konferans Salonu’nda başladı.

Açılışta konuşan Türk-Iş Genel SEKRETERİ Mustafa Türkel. Türkiye’de sosyal haklardan önce temel hak ve özgürlüklerde sorunlar olduğunu ifade etti. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte ekonomik kalkınma ve istihdam sağlamak amacıyla Türkiye’nin dört bir yanına ‘adeta iğne oyası işler gibi’ Kamu İktisadi Teşekkülleri (KlT) kurulduğunu ifade eden Türkel, 1980 sonrasında işçi alımları ve fiyat belirlemedeki siyasi müdahalelerle KİT’lerin hantal bir yapıya kavuşturulduklarını savundu.

Bu işletmelerin sosyal sorumluluklarının göz ardı edilerek, bir yok etme operasyonu başladığını, kamu işletmelerinin ‘ülkenin sırtında kambur’ olarak gösterildiğini dile getiren Türkel, özelleştirme adı altında kamu işletmelerinin yağmalandığını, birilerine peşkeş çekildiğini iddia etti.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki kamu işletmelerinin kapatılmasıyla bölgede işsizlik oranın hızla artığına ve iç göçlerin yaşandığına dikkati çeken Türkel, "Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden büyük kentlere göç eden insanlar varoşlarda esrar satmaya başladı.

Güneydoğu’da. Doğu’da artık devlet, bir jandarmasıyla bir de valilik, kaymakamlık önündeki bayrağıyla anıhr oldu. Devlet adına Doğu’da Güneydoğu’da başka bir şey kalmadı" diye konuştu. -"KÖLE DÜZENİNE DOĞRU BİR GİDİŞ VAR"Şeker fabrikalarının da özelleştirme kapsamına alındığını, bunların da özelleştirilmesiyle birlikte kamu adına istihdam yaratacak kuruluş kalmayacağını vurgulayan Türkel, şunları söyledi: "Sosyal devlet, temel hak ve özgürlüklerle birlikte ortadan kalkmış durumda. Köle düzenine doğru bir gidiş var.

Sermayenin acımasızlığı, bizi üretmeyen Türkiye fotoğrafıyla karşı karşıya bırakmıştır. Ulus ötesi şirketler, bankalarımız dahil işletmelerimizi gelip elimizden almışlardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti artık üretmeyen bir devlettir. ‘Doğu ve Güneydoğu’ya özel sektörü götüremediğiniz sürece -ki gitmesini gerektirecek alt yapı yok-, kamu işletmeleri zarar etmiş olsa bile devlet tarafından sübvanse edilip o bacaların orada tütmesini sağlamak gerekiyor’ diye özelleştirmeye karşı çıktığımızda sendikalar acımasızca eleştirildi.

Şimdi karşı karşıya bulunduğumuz tabloya bir bakın lütfen… Son günlerde yaşananlara bir bakın… Cumhuriyet içerisinde adeta yeniden kurtarılmış görüntüleri verilen, içimizi yaralayan, karartan tablolara bir bakın… Bu tablolar dünden bugüne oluşmadı." .SENDİKALAR İÇİN DİP NOKTASI Kamu işletmelerinin özelleştirilmesinin ardından sendikaların da örgütlü mücadele için yeni arayışlar içine girdiğini belirten Türkel, "Biz de dip noktasındayız ki bu noktadan itibaren Türkiye sendikal hareketinde, çalışma hayatında yeni yollar açmazsak bitme ile karşı karşıyayız" dedi. ‘Beyaz yakalı’ olarak adlandırılan üniversite mezunlarının çalışma hayatında artık daha çok yer aldığını vurgulayan Türkel, "Ancak onlar da sendikaları salt işçilerin malıymış gibi gören anlayışa sahipler ve sendikalı olmayı düşünmüyorlar" diye konuştu.