09 Mart 2017
TÜMTİS YÖNETİCİLERİNE HAPİS CEZASI:SUÇLARI ÜYE SAYISINI ÇOĞALTMAK!
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’nın (TÜMTİS) 14 şube yöneticisi ve üyesine bir işyerinde ´sendika üyesi işçilerin sayısını çoğalttıkları´ gerekçesiyle 2012 yılında verilen hapis cezaları Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti.
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’nın (TÜMTİS) 14 şube yöneticisi ve üyesine bir işyerinde ‘sendika üyesi işçilerin sayısını çoğalttıkları’ gerekçesiyle 2012 yılında verilen hapis cezaları Yargıtay tarafından onanarak kesinleşti. TÜMTİS: Bu kararla birlikte artık bütün sendika yöneticileri ceza tehdidi ile karşı karşıya!
Ankara’daki Horoz Kargo adlı işyerinde 2007 yılında sendikal sebeple işten çıkarmalar olmuş, TÜMTİS işçilerin sendikal haklarının tanınması için mücadele yürütmüştü. Patronun ve bazı ambar işverenlerinin şikâyeti üzerine aynı yıl kasım ayında bir gece yarısı operasyonu ile TÜMTİS üye ve yöneticileri gözaltına alınmış, 7 şube yöneticisi tutuklanmıştı. Yöneticiler 6,5 ay tutuklu kaldıktan sonra çıkarıldıkları ilk duruşmada serbest bırakılmıştı.
Daha sonra çıkarılan bir yasa ile lağvedilen Özel Yetkili Mahkeme, 5 yıl süren bir yargılamanın ardından 14 yönetici hakkında “TÜMTİS üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şekilde aidat gelirini artırmak” ve “iş ve çalışma hürriyetini engellemek” suçunu (!) işledikleri gerekçesiyle 1 yıl ile 6 yıl arasında değişen hapis cezalarına hükmetmişti. Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimleri, daha sonra ‘paralel örgüte üye’ oldukları gerekçesiyle meslekten el çektirildi ancak, Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararı onadı.
Sendikacılık faaliyeti suç değildir!
TÜMTİS, yazılı açıklama yaparak karara tepki gösterdi: “1949 yılında kurulan ve Türk-İş’in kurucuları arasında yer alan sendikamız TÜMTİS, kurulduğu tarihten bu yana işçilerin hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için mücadele etmiştir. Yöneticilerimize asli görevlerini yaparak sendikanın üye sayısını artırmaya çalıştığı için ceza verilmesi akıllara durgunluk verecek bir hukuksuzluk ve adaletsizliktir! Ancak ne yazık ki Yargıtay da bu hukuksuzluğa ortak olmuştur. Bu davada esas hedef sendikal hak ve özgürlüklerin kendisidir, sendikacılıktır! Bu kararla birlikte artık bütün sendika yöneticileri ceza tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir.”
